Türkçe sözlükte "giydirip kuşatmak" sözcüğünün anlamı

GIYDIRIP KUŞATMAK SÖZCÜĞÜNÜN OKUNUŞU

giydirip kuşatmak

GIYDIRIP KUŞATMAK SÖZCÜĞÜ TÜRKÇE DİLİNDE NE ANLAMA GELİR?

Türkçe sözlükte giydirip kuşatmak sözcüğünün tanımı

giydirip kuşatmak Temiz, yeni üst baş yapmak.

GIYDIRIP KUŞATMAK SÖZCÜĞÜNÜN ÇEVİRİSİ

Çok dilli Türkçe çevirmenimiz ile giydirip kuşatmak sözcüğünün 25 dile çevirisini bulun.

Bu bölümde verilen giydirip kuşatmak sözcüğünün Türkçe dilinden diğer dillere çevirisi otomatik istatistiksel çeviri ile elde edilmiştir ve temel alınan çeviri birimi Türkçe dilindeki «giydirip kuşatmak» sözcüğüdür.

• Türkçe - Çince Çevirmen: prink
• Türkçe - İspanyolca Çevirmen: emperejilar
• Türkçe - İngilizce Çevirmen: prink
• Türkçe - Hintçe Çevirmen: सँवारना
• Türkçe - Arapça Çevirmen: زين
• Türkçe - Rusça Çevirmen: прихорашиваться
• Türkçe - Portekizce Çevirmen: arranjar-se
• Türkçe - Bengalce Çevirmen: কৌতুক
• Türkçe - Fransızca Çevirmen: pomponner
• Türkçe - Malezya Dili Çevirmen: Pakaian
• Türkçe - Almanca Çevirmen: zurechtmachen
• Türkçe - Japonca Çevirmen: めかします
• Türkçe - Korece Çevirmen: 가지런 히하다
• Türkçe - Cava Dili Çevirmen: prank
• Türkçe - Vietnamca Çevirmen: trang điểm
• Türkçe - Tamil Çevirmen: குறும்பு
• Türkçe - Marathi Çevirmen: नटणे
• Türkçe: giydirip kuşatmak
• Türkçe - İtalyanca Çevirmen: adornare
• Türkçe - Lehçe Çevirmen: wystroić
• Türkçe - Ukraynaca Çevirmen: чепуритися
• Türkçe - Romence Çevirmen: găti
• Türkçe - Yunanca Çevirmen: στολίζω
• Türkçe - Afrika Dili Çevirmen: mooi maak
• Türkçe - İsveççe Çevirmen: Prink
• Türkçe - Norveççe Çevirmen: Prink

«GIYDIRIP KUŞATMAK» İLE İLİŞKİLİ TÜRKÇE KİTAPLAR

giydirip kuşatmak sözcüğünün kullanımını aşağıdaki kaynakça seçkisinde keşfedin. giydirip kuşatmak ile ilişkili kitaplar ve Türkçe edebiyattaki kullanımı ile ilgili bağlam sağlaması için küçük metinler.

Türkçe ikilemeler sözlüğü: tanıklı - Sayfa 300

127) giydirip kuşatmak Birine olanaklar elverdiğince giysiler alıp onun giyebileceği giysileri sağlamak. Karakollarda candarmaların elinden aldığım, salmada deftere yazmadığım, öz oğlum gibi giydirip kuşattığım, yemeyip yedirdiğim... (Yaşar ...

Necmi Akyalçın, 2007

Sırlı Elmas (Çocuklar İçin Doğu Klasikleri) 4:

Onları beslemek ve giydirip kuşatmak zorundayım. Hem bir ev ne kadar ufak olursa olsun vazgeçilmeyecek binbir türlü ihtiyacı vardır. Böyle bir durumda ailemi daha refah bir hayata kavuşturmak için para biriktirmeme imkân var mıdır?

H. İbrahim ÇAYIRLI, 2014

Binbir Gece Masalları 2 (Gençler İçin Seçme Eserler-15):

Onları beslemek ve giydirip kuşatmak lâzım. Hem birevne kadar ufak olursaolsun vazgeçilmeyecek bintürlü ihtiyacı vardır. Böyle bir durumdaailemidaha refah birhayata kavuşturmak için para biriktirmeme imkân var mıdır? Rabbimizin bize ...

Neslihan ÇETİNDAĞ, 2014

Deyimler Sözlüğü: Türkmen Türkçesi – Türkiye Türkçesi

... aldatmak. daşına geçmek: Kıskaca almak, kıstırmak, sıkıştırmak. daşında aylanmak: Birinin etrafında dört dönmek, peşinde dolaşmak, dalkavukluk etmek. daşını dolamak:Evlenecek kızı giyindirmek, giydirip kuşatmak, elbiselerle donatmak, ...

Mehmet Kara, ‎Mehmet Nebioğlu, ‎Cihan Dinar, 2014

Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 433

Kafasına saldafyeyi giydirmek için can atıyordum. 0 (birini) giydirip kuşatmak yeni giysiler alıp vererek temiz giyinmesini sağlamak, ör. O da, oğlunu giydirip kuşatmak isterdi. giyecek a. giymeye yarayan, giymekte kullanılan her şey, giyim, giysi.

Ali Püsküllüoǧlu, 1994

İzmir: 1876 ve 1908 : Yunanca rehberlere göre Meşrutiyette ...

İnsanlan bir vücut farz edersek ziraat o vücudu besler, sanayi giydirip kuşatır ve harici tesirattan muhafaza ve her nevi ihtiyacını temin eyler. Ticaret ise gerek vücudu gıdalandır- mak, gerek giydirip kuşatmak ve gerekse her nevi ihtiyaçlannı ...

Engin Berber, 2008

Eğitim ve öğretim problemlerimiz: tarihimiz boyunca eğitim ... - Sayfa 31

Bunların ağasına : Odabaşı denilirdi. Hünkârı giydirip kuşatmak, has odalılara ve bunların başına düşen görevlerdendi. Bu odadakiler kaftan giydikleri için bunlara kaftanlı denirdi. Has odabaşı, sarayda Kapı Ağasından sonra en yüksek rütbeli ...

Refia Şemin, 1973

Karagöz - 3. cilt - Sayfa 137

43 Üstüne başına yapmak: l. giydirip kuşatmak; 2. üstüne başına sıçmak. 44 Herif. bak görüyor musun ?: Ritter`in okuyuşu: Herif bak! Görüyor musun? (Karagãs, с. III, s. 335) 45 Kerli ƒerli: «kelli-l`elli», kılığı kıyafeti düzgün, yaşlıca ve gösterişli.

Cevdet Kudret, 1970

Biz kadınlar - Sayfa 59

Yahudi annenin görevleri arasında aileye ve özellikle çocuklarına Yahudi hayatının inceliklerini öğretmek, onları giydirip kuşatmak, Kaşer Yahudi mutfağını evinde sürdürmek, fedakarlık gerektiren dini kuralları uygulamak, yuva içi geleneklerin ...

Sara Yanarocak, 1998

Görgü ve toplum kuralları üzerinde ziyâfet sofraları: ... - 1. cilt - Sayfa 307

649- Ancak bayramdan bayrama, demek ki ydda iki kez para vererek. 650- Bayramdan bayrama bir giyecek ahvermelerini, gerçek hilatmış gibi değerlendirirler. 651- Buradaki birinci "donatmak" birini giydirip kuşatmak ikinci "donatmak" ise ...

Âlı̂, ‎Orhan Şaik Gökyay, 1978