Türkçe sözlükte "kantarlamak" sözcüğünün anlamı

KANTARLAMAK SÖZCÜĞÜNÜN OKUNUŞU

kantarlamak

KANTARLAMAK SÖZCÜĞÜ TÜRKÇE DİLİNDE NE ANLAMA GELİR?

Türkçe sözlükte kantarlamak sözcüğünün tanımı

kantarlamak Kantarla ağırlığını ölçmek. / Düşünüp taşınmak. / Birini denemek, sınamak.

KANTARLAMAK SÖZCÜĞÜNÜN ÇEVİRİSİ

Çok dilli Türkçe çevirmenimiz ile kantarlamak sözcüğünün 25 dile çevirisini bulun.

Bu bölümde verilen kantarlamak sözcüğünün Türkçe dilinden diğer dillere çevirisi otomatik istatistiksel çeviri ile elde edilmiştir ve temel alınan çeviri birimi Türkçe dilindeki «kantarlamak» sözcüğüdür.

• Türkçe - Çince Çevirmen: 要Kantarlı
• Türkçe - İspanyolca Çevirmen: para Kantarlı
• Türkçe - İngilizce Çevirmen: to Kantarlı
• Türkçe - Hintçe Çevirmen: Kantarlı करने के लिए
• Türkçe - Arapça Çevirmen: ل Kantarlı
• Türkçe - Rusça Çevirmen: Для Kantarlı
• Türkçe - Portekizce Çevirmen: para Kantarlı
• Türkçe - Bengalce Çevirmen: Kantarlı করতে
• Türkçe - Fransızca Çevirmen: pour Kantarlı
• Türkçe - Malezya Dili Çevirmen: untuk Kantarlı
• Türkçe - Almanca Çevirmen: um Kantarlı
• Türkçe - Japonca Çevirmen: Kantarlıへ
• Türkçe - Korece Çevirmen: Kantarlı 으로
• Türkçe - Cava Dili Çevirmen: kanggo Kantarlı
• Türkçe - Vietnamca Çevirmen: để Kantarlı
• Türkçe - Tamil Çevirmen: Kantarlı செய்ய
• Türkçe - Marathi Çevirmen: Kantarlı करण्यासाठी
• Türkçe: kantarlamak
• Türkçe - İtalyanca Çevirmen: per Kantarlı
• Türkçe - Lehçe Çevirmen: aby Kantarlı
• Türkçe - Ukraynaca Çevirmen: для Kantarlı
• Türkçe - Romence Çevirmen: pentru a Kantarlı
• Türkçe - Yunanca Çevirmen: Για Kantarlı
• Türkçe - Afrika Dili Çevirmen: om Kantarlı
• Türkçe - İsveççe Çevirmen: till Kantarlı
• Türkçe - Norveççe Çevirmen: til Kantarlı

«KANTARLAMAK» İLE İLİŞKİLİ TÜRKÇE KİTAPLAR

kantarlamak sözcüğünün kullanımını aşağıdaki kaynakça seçkisinde keşfedin. kantarlamak ile ilişkili kitaplar ve Türkçe edebiyattaki kullanımı ile ilgili bağlam sağlaması için küçük metinler.

GAGAUZ Türkçesinin sözlüǧü - Sayfa 132

Bir tür at ge- mi [deli dolu atlara vurulan gem]. kantirmalamaa:1)Kantarlamak, ata kantarma vurmak. 2) Dizginle- mek, hâkim olmak (mec.). kantus: Içip sarho§ olan, sizmi§. kanul: Pi§manhk duyma (Dinî bir keümedir). kanva: Kanaviçe. kanvürt: ...

G. A. Gaydarci, 1991

Konuşma dili ve Türkçenin söyleyiş sözlüğü: bir deneme - Sayfa 221

... ka'ni/ kan'kan kankuru'tan kanta'mak kantan'mak kan'mak 'капэ kan'sey kan'serbilim kanserle/mec kan'sïz kansïz'tik 'kant kan tar kantarci kantariye kantarlamak kantarma kantaron kanta§i kantat kantin TÜRKl YETÜRKÇESlNlN SÖYLEYIÇ ...

İclâl Ergenç, 1995

Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 573

Ar. esk. çarşıya, pazara getirilen şeylerden alınan tartı vergisi. kantarlamak (-i) Ar. T. 1 kantarda tartmak. 2 mec. (bir kimseyi) denemek, sınamak. 3 mec. düşünüp taşınmak, hesaplamak. kantarma a. azgın, huysuz atları zaptede- bilmek için, ...

Ali Püsküllüoǧlu, 1994

Türkiye'de halk ağzindan söz derleme dergisi - 5. cilt - Sayfa 99

... demir parçası (uzun-) : enser. demlik : cukun. deneme : bellengeç ( deneme yollu yapılan iş), sınavuç. denemek : kantarlamak, kişiflemek (yakından-), telemek. denenmiş : smangın, sınangul, sınak. dengine getirmek : ağızlatmak. denildiğine ...

Türk Dil Kurumu, 1957

Jean Deny Armaǧani: - Sayfa 258

Als Beispiele seien angeführt: acem 'eine Weizenart' DD 67, eigentlich 'persischer (Weizen)'; kantarlamak 'erproben' DD 1675, eigentlich 'abwägen'. Nicht aufgenommen wurden allgemein verwendete Wörter, die im DD nur wegen ihrer von ...

Jean Deny, ‎János Eckmann, ‎Agâh Sırrı Levend, 1958

İstanbul-Paris - Sayfa 1

Burada ince lakırdıları kantarlamak gerekirse, şair Nigar Hanımın şiirleri üzerinde de bir erkek ozan elinin gezindiğini söyleyenler olmuştur. Fatma Aliye Hanıma gelince, onun Muhadarat adlı romanını da babası Tarihçi Cevdet Paşa'nın ...

Sǎlâh Birsel, 1983

Boğaziçi şıngır mıngır - Sayfa 54

Öldürmek için, öldürülecek kişiyi iyi kantarlamak gerek. Tutar eli, görür gözü yerinde olmayanları bitirmeye kalkışanlar, sonunda, bizim gibi, hayıflar ülkesine vizite vermeye gider. Uzun lafın kısası, biz, öldürme izni cebimizde, Sümbülzade'nin ...

Salâh Birsel, 1981

Dictionar Tatar Crimean - Roman, Kirim Tatarsa - Kazaksa ... - Sayfa 193

•kantar да tartmak a cântâri; a cumpäni. kantargî s. cantaragiu. kantarlama s. cäntärire; cumpänire. kantarlamak v.l. a cântâri; a cumpäni . kantarlangan adj. cäntärit; cumpänit. kantarlaw s. cäntärire; cumpänire. kantarma s. zäbalä. kantarun s.

Taner Murat, 2011

Türkisch-deutsches Wörterbuch - Sayfa 602

Verkäufer m von Schnellwaagen 2. offizieller Wiegemeister kantarcilik Beruf m, Tätigkeit /, Aufgaben pl. e-s kantarci kan taris s. kuduzböcegi kantaríye/r. 1. offizielle Wiegegebühr 2. Gewichtszoll m kantarlamak wiegen *kantara vurmak kantarli ...

Karl Steuerwald, 1988

Dicţionar român - tătar crimean, Sózlík kazakşa - kîrîm ... - Sayfa 88

2. (a se echilibra) deñgesín tapmak; deñklesmek; karar tapmak; teraziylesmek; mizanlasmak. C. v.t. 1. (a cântàri) tartmak; sekmek; kantarga tartmak; kantarlamak; díremlemek; vezin etmek. 2. (a chibzui) túsúnmek; akîl etmek; túsúnúp tasînmak; ...

Taner Murat, 2009