Türkçe sözlükte "kiri kabarmak" sözcüğünün anlamı

KIRI KABARMAK SÖZCÜĞÜNÜN OKUNUŞU

kiri kabarmak

KIRI KABARMAK SÖZCÜĞÜ TÜRKÇE DİLİNDE NE ANLAMA GELİR?

Türkçe sözlükte kiri kabarmak sözcüğünün tanımı

kiri kabarmak Nem, ısı gibi sebeplerle kir, üzerinde bulunduğu yüzeyden ayrılabilir duruma gelmek.

KIRI KABARMAK SÖZCÜĞÜNÜN ÇEVİRİSİ

Çok dilli Türkçe çevirmenimiz ile kiri kabarmak sözcüğünün 25 dile çevirisini bulun.

Bu bölümde verilen kiri kabarmak sözcüğünün Türkçe dilinden diğer dillere çevirisi otomatik istatistiksel çeviri ile elde edilmiştir ve temel alınan çeviri birimi Türkçe dilindeki «kiri kabarmak» sözcüğüdür.

• Türkçe - Çince Çevirmen: 膨胀的污垢
• Türkçe - İspanyolca Çevirmen: suciedad hinchazón
• Türkçe - İngilizce Çevirmen: bloat dirt
• Türkçe - Hintçe Çevirmen: ब्लोट गंदगी
• Türkçe - Arapça Çevirmen: الأوساخ النفاخ
• Türkçe - Rusça Çevirmen: наворотов грязи
• Türkçe - Portekizce Çevirmen: sujeira inchaço
• Türkçe - Bengalce Çevirmen: ময়লা বিস্তৃত
• Türkçe - Fransızca Çevirmen: la saleté ballonnement
• Türkçe - Malezya Dili Çevirmen: berkembang kotoran
• Türkçe - Almanca Çevirmen: aufblasen Schmutz
• Türkçe - Japonca Çevirmen: 膨張汚れ
• Türkçe - Korece Çevirmen: 팽창 먼지
• Türkçe - Cava Dili Çevirmen: ngembangaken rereget
• Türkçe - Vietnamca Çevirmen: dirt sưng lên
• Türkçe - Tamil Çevirmen: அழுக்கு விரிவடைந்து
• Türkçe - Marathi Çevirmen: घाण विस्तारत
• Türkçe: kiri kabarmak
• Türkçe - İtalyanca Çevirmen: sporcizia gonfiare
• Türkçe - Lehçe Çevirmen: wzdęcia brud
• Türkçe - Ukraynaca Çevirmen: наворотів бруду
• Türkçe - Romence Çevirmen: murdărie umfla
• Türkçe - Yunanca Çevirmen: πρήζω βρωμιά
• Türkçe - Afrika Dili Çevirmen: opblaas vuil
• Türkçe - İsveççe Çevirmen: svälla smuts
• Türkçe - Norveççe Çevirmen: bloat skitt

«KIRI KABARMAK» İLE İLİŞKİLİ TÜRKÇE KİTAPLAR

kiri kabarmak sözcüğünün kullanımını aşağıdaki kaynakça seçkisinde keşfedin. kiri kabarmak ile ilişkili kitaplar ve Türkçe edebiyattaki kullanımı ile ilgili bağlam sağlaması için küçük metinler.

Özüm çocuktur: özyaşam - Sayfa 222

Bedenimin kiri kabarmaya başladı. İstediği kadar ka- barsın. Bir ayna olsa da yüzümü görsem. Yüzüm sevinçten par- lıyordur şimdi. Zıplamaya başladım. Malları bir bir okşadım gözlerimle. Necibe teyzegilin düve orda. Demek yalnız biri öldü.

Fakir Baykurt, 1998

Kırgız sözlüğü: sözlük 25000 sözü içine almaktadır - Sayfa 473

kiri yikanmis olan yer) ; kmdik ene: yeni dogan çocugun göibegini kesen kadin, giîbek anne; boor oorusu kindik tolgoyt ... (muayyen bir yasa) ermek; ciyiruiaga cangi kirgen: her nüz yirmi yasmi doldurmu§; 3. su kabarmak; suu kirip atat: su arti- ...

Konstantin Kuzʹmich I︠U︡dakhin, 1945

Türkiye coğrafyasi üzerine etüdler - 3. cilt,1. bölüm - Sayfa 113

Sonra, yüksek (2225 m) ve toplu, arızalı, Doğu etekleri geniş çam ve katran ormanlarını ihtiva eden, Batısı çıplak Boncuk Dağı kabarır. Buna Boncuk Kırı da derler, biraz suyu ve otu olan yerleri vardır. Bunun hemen dibinde arka arkaya kabaran ...

Hüseyin Saraçoğlu, 1968

Azerbaycan Türkçesi sözlüğü - 2. cilt - Sayfa 1182

İncinmiş, küskün, kalbi kırık. Üreyisınığlığ is. ... Ürkme veya üşüme neticesinde tüyleri dikilip deride iğne gibi kabarmak. Tükleri (tükü eti, bedeni, endamı) ürpermek Tüyleri diken diken olmak, derisi kabarmak (korku, heyecan vs.'den dolayı).

Seyfettin Altaylı, 1994

Türk dilinin etimoloji sözlüğü - Sayfa 271

GAZİNO, iti. casino (kır kahvesi, kırda işletilen çayevi)dan gazino— Anadolu Türkçesine, 19. yüzyılda, anlamı biraz ... Gene halk ağzında ge- ber köküyle başlayan kimi sözcüklerde şişme, kabarma, irilenme anlamları saklıdır: Gebelek ...

İsmet Zeki Eyuboğlu, 1991

Aşkın Gül Bahçesi:

Peygamber şefkatiyle kabaran yüreği dayanamadı. Geminin güvertesine çıktı ve halkına son bir kere ... bile gemiye binmemek için direniyorlardı. Gemi su dalgalarının üzerinde yüzerken yağmur dünya yüzündeki kiri yıkayıp yok edercesine ...

Nurdan Damla, 2015

Kırık hayatlar; roman - 2. cilt - Sayfa 180

zamanda Vedide'nin kin ile bulanan gözleri kendisinden sanki koparak çocuğuna döner, ve birdenbire yaşları boşanarak, göğsünden kabara kabara gelerek boğazında sönen hıçkırıklarla, bol bol dizlerine dökülürdü. Onun da gözleri bulanırdı ...

Halit Ziya Uşaklıgil, 1968

Ondokuzuncu asir Türk Edebiyati tarihi [Uçüncü baski] - Sayfa 355

Geceyi görenler zanneder gûyS Kara kan dalgalı bir ulu derya Kırları dağları içine almış Kabarmış kabarmış da dona kalmış. <Güyâ ki pençeleriyle seyf-i teaddiye sarılan şühedâ-yı hürriyetin her dem cöşân olan taze hün-ı siyahı bir deryâ-yı ...

Ahmet Hamdi Tanpınar, 1967

XII. Türk Tarih Kongresi: Ankara, 12 - 16 Eylül 1994 : ... - Sayfa 639

Kırık yüzde, merkeze yedi yapraklı bir çiçek motifi ve yaprakları arasına da birer küçük kabara yerleştirilmiştir. Çiçeğin çevresi de bir çift ince profille sınırlandırılan tek sıra eşkenar dörtgen dizisi ile kuşatılarak daire biçiminde bir rozet meydana ...

Türk Tarih Kongresi (12, 1994, Ankara), 1999

On ikinci Türk Tarih Kongresi - Sayfa 639

Kırık yüzde, merkeze yedi yapraklı bir çiçek motifi ve yaprakları arasına da birer küçük kabara yerleştirilmiştir. Çiçeğin çevresi de bir çift ince profılle sınıflandırılan tek sıra eşkenar dörtgen dizisi ile kuşatilarak daire biçiminde bir rozet meydana ...

Türk Tarih Kurumu, 1999