Türkçe sözlükte "tabanca cilâsı" sözcüğünün anlamı

TABANCA CILÂSI SÖZCÜĞÜNÜN OKUNUŞU

tabanca cilâsı

TABANCA CILÂSI SÖZCÜĞÜ TÜRKÇE DİLİNDE NE ANLAMA GELİR?

Türkçe sözlükte tabanca cilâsı sözcüğünün tanımı

tabanca cilâsı Tabanca ile püskürtülerek yapılan cilâ.

TABANCA CILÂSI SÖZCÜĞÜNÜN ÇEVİRİSİ

Çok dilli Türkçe çevirmenimiz ile tabanca cilâsı sözcüğünün 25 dile çevirisini bulun.

Bu bölümde verilen tabanca cilâsı sözcüğünün Türkçe dilinden diğer dillere çevirisi otomatik istatistiksel çeviri ile elde edilmiştir ve temel alınan çeviri birimi Türkçe dilindeki «tabanca cilâsı» sözcüğüdür.

• Türkçe - Çince Çevirmen: 枪糙米
• Türkçe - İspanyolca Çevirmen: La pistola sin pulir
• Türkçe - İngilizce Çevirmen: The gun unpolished
• Türkçe - Hintçe Çevirmen: unpolished बंदूक
• Türkçe - Arapça Çevirmen: البندقية غير المصقول
• Türkçe - Rusça Çevirmen: Пистолет нешлифованный
• Türkçe - Portekizce Çevirmen: A arma não polido
• Türkçe - Bengalce Çevirmen: বন্দুক পালিশ
• Türkçe - Fransızca Çevirmen: Le pistolet mat
• Türkçe - Malezya Dili Çevirmen: menggilap daripada senjata
• Türkçe - Almanca Çevirmen: Die Waffe ungeschliffen
• Türkçe - Japonca Çevirmen: 玄米銃
• Türkçe - Korece Çevirmen: 닦지건
• Türkçe - Cava Dili Çevirmen: polish saka bedhil
• Türkçe - Vietnamca Çevirmen: Khẩu súng lứt
• Türkçe - Tamil Çevirmen: துப்பாக்கிகளின் போலிஷ்
• Türkçe - Marathi Çevirmen: पिस्तूल
• Türkçe: tabanca cilâsı
• Türkçe - İtalyanca Çevirmen: La pistola non lucidata
• Türkçe - Lehçe Çevirmen: Pistolet matowy
• Türkçe - Ukraynaca Çevirmen: Пістолет нешліфований
• Türkçe - Romence Çevirmen: Arma neșlefuit
• Türkçe - Yunanca Çevirmen: Το όπλο άξεστος
• Türkçe - Afrika Dili Çevirmen: die geweer ongeslypte
• Türkçe - İsveççe Çevirmen: Pistolen opolerat
• Türkçe - Norveççe Çevirmen: Pistolen upolert

«TABANCA CILÂSI» İLE İLİŞKİLİ TÜRKÇE KİTAPLAR

tabanca cilâsı sözcüğünün kullanımını aşağıdaki kaynakça seçkisinde keşfedin. tabanca cilâsı ile ilişkili kitaplar ve Türkçe edebiyattaki kullanımı ile ilgili bağlam sağlaması için küçük metinler.

Türkçe sözlük'ün ters dizimi: Türkçe (SST) sözlük ... - Sayfa 168

... gölalası denizalası sigara tablası masa tablası kül tablası gönül belâsı Allanın belâsı hatır belâsı namus belâsı baş belâsı rol iflâsı ateş tuğlası şaşılası tabanca cilâsı pasta cilâsı mum cilâsı ten fanilâsı atlet fanilâsı Yahudi baklası Mısır baklası ...

Belgin Tezcan Aksu, ‎Abdurrahman Tariktaroğlu, ‎Efrasiyap Gemalmaz, 2004

Örnekleriyle Türkçe sözlük: S-Z - Sayfa 2712

Basmçh hava yardxmxyla boya, cìlâ v.b. koruyucu ve sûsleyicì maddeleri püskûrtmeye yarayan cihaz, *pistole~ 3. пектин lehimleme âleti. 4. Avuç içi, lokat. эатаг. o tabanca boyas: : Tabanca ile yapxlan boya. tabankeß (alban-kes) mYaya ...

Nevin Kardaş, 1995

Alpu - Sayfa 26

Eser soğuduktan sonra eğe ile tesviye edilir, keçe cilâsı ile iyice parlatılan eser siyah-beyaz bir renk hâlini alır. ... bilezikler, kolye, küpe, yüzük, kravat iğnesi, tabanca kabzası, yaka iğneleri, gümüş düğmeler, çay takımları, künye, yaka rozetleri ...

Köye Hizmet Götürme Birliği, 1989

Eski Türk edebiyatında mazmunlar ve izahı - Sayfa 58

Bu kaht-i feyzde erzân düsürdü feyz-i irsâdi Diyen âyîne-i âlem-nûmâ sîli-i ûslâda Kastamonulu Sa'dî [Bäk.: Tabanca] ... sunsa la' lin neyleriz Âlemin âyîne-i iskender ü câm-i Cem'in Mantikî Cilâ vermis ise âyîne-i Iskender'e Risto Benim sen ...

Ahmet Talât Onay, ‎Cemâl Kurnaz, 1992

Ago paşaʼnın hatıratı - Sayfa 100

... ne hapishaneyi tamir ettirdi, ömrünü bu süslü, bu cilâlı eşya ortasında, tamamen faydasız ve gayretsiz, tenbelce geçirdi ve bir günde becayiş edip gitti. Yerine bir komiteci geldi. Arka cebinde bir, yan ceplerinde üç, tam dört tabanca taşırdı ve ...

Refik Halit Karay, 1939

Ago paṣa'nin hatirati - Sayfa 93

... ne hapishaneyi tamir ettirdi, ömrünü bu süslü, bu cilâlı eşya ortasında, tamamen faydasız ve gayretsiz, tembelce geçirdi ve bir günde becayiş edip gitti. Yerine bir komiteci geldi. Arka cebinde bir, yan ceplerinde üç, tam dört tabanca taşırdı ve ...

Refik Halit Karay, 1967

Fransızca-türkçe: resimli büyük dil kılavuzu ... - Sayfa 424

EgrİSage n.m. Kıymetli taşların biribirine sürülerek cilâlandırılması, elmas cilâ'ama. Egrisee n.f. Kıymetli taşları cilâlamakta ... Tüfek ve tabanca gibi silâhla-m namlılarından boş kovanları atan cihaz, ejektör. Ejection n.f. Mevaddı gaita ihracı.

Reşat Nuri Güntekin, ‎Ali Süha Delilbaşı, ‎Nurullah Ataç, 1935

Sibumi

A parody of the spy novel, this book details the struggle between super assassin Nicholaï Hel and the "Mother Company," a conspiracy of energy companies that controls much of the western world.

Trevanian, 1993

Hapishane hatiralari - Sayfa 95

Tabanca, bıçak üstünde olsa cinayet o anda, oracıkta işlenive- recek. ... Lâcivert veya beyaz çizgili siyah kostümünün üzerinde bir toz zerresi görmeğe, pırıl pırıl boyalı, cilâlı iskarpinlerinin köselesinin kenarında bile bir çamur zerresi bulmaya ...

Ratip Tahir Burak, 1961

Gaza-name-i Çehrin - Sayfa 116

... 'in Tabanca-hár-i bäzü-yi ehl-i din Bu vaz' ile Moskov dinen bed-nihäd Olur bä'is-i sell-i seyf-i cihäd Gurunbis-künan oldi säh-i gayür Buyurdi k'ola cem' zäd-i umür Cilä-bahç olup särim-i gayrete Küçäyiç virür räyet-i nusrete Tedäbir-i erkän-i ...

Vuslatî Ali Bey, ‎Mustafa İsen, ‎İ. Hakkı Aksoyak, 2003