Значення "höpürtülü" у турецька словнику

ВИМОВА HÖPÜRTÜLÜ У ТУРЕЦЬКА

höpürtülü

ЩО HÖPÜRTÜLÜ ОЗНАЧАЄ У ТУРЕЦЬКА?

Визначення höpürtülü у турецька словнику

звучачи з хабарбовим горбом.

höpürtülü Höpürtü ile ses çıkarma.

ПЕРЕКЛАД HÖPÜRTÜLÜ

Дізнайтесь, як перекласти höpürtülü на 25 мов за допомогою нашого турецька багатомовного перекладача.

Переклад слова höpürtülü з турецька на інші мови, представлений в цьому розділі, було зроблено шляхом автоматичного статистичного перекладу; де основною одиницею перекладу є слово «höpürtülü» в турецька.

• Перекладач з турецька на китайська: höpürtül的
• Перекладач з турецька на іспанська: höpürtül la
• Перекладач з турецька на англійська: höpürtül the
• Перекладач з турецька на гінді: höpürtül
• Перекладач з турецька на арабська: höpürtül لل
• Перекладач з турецька на російська: höpürtül
• Перекладач з турецька на португальська: höpürtül o
• Перекладач з турецька на бенгальська: höpürtül
• Перекладач з турецька на французька: höpürtül la
• Перекладач з турецька на малайська: höpürtül yang
• Перекладач з турецька на німецька: höpürtül die
• Перекладач з турецька на японська: höpürtül
• Перекладач з турецька на корейська: höpürtül
• Перекладач з турецька на яванська: höpürtül ing
• Перекладач з турецька на в’єтнамська: höpürtül sự
• Перекладач з турецька на тамільська: höpürtül
• Перекладач з турецька на маратхі: höpürtül
• турецька: höpürtülü
• Перекладач з турецька на італійська: höpürtül il
• Перекладач з турецька на польська: höpürtül
• Перекладач з турецька на українська: höpürtül
• Перекладач з турецька на румунська: höpürtül
• Перекладач з турецька на грецька: höpürtül η
• Перекладач з турецька на африкаанс: höpürtül die
• Перекладач з турецька на шведська: höpürtül den
• Перекладач з турецька на норвезька: höpürtül den

10 ТУРЕЦЬКА КНИЖКИ ПОВ'ЯЗАНІ ІЗ «HÖPÜRTÜLÜ»

Дізнайтеся про вживання höpürtülü з наступної бібліографічної підбірки. Книжки пов'язані зі словом höpürtülü та короткі уривки з них для забезпечення контексту його використання в турецька літературі.

Dersaadet'te sabah ezanları - Sayfa 130

Höpürtülü yudumları, birer matkap : sanki, şakağını oyuyorlar. Meğer en ilginç haberini, sona bırakmış, cıgara sarmaya 'fakfon' tabakasına davranırken, diyor ki : — ...'efrencî' Mayıs'ın biri, beynelmilel amele bayramı oluyormuş, tes'id ihzarâtı ...

Attilâ İlhan, 1988

Haco Hanım vay: roman - Sayfa 226

Cerrahoglu Hulûsi Bey, kahvesini 'kirtlama' içmiyor mu; 'topan' §ekeri güzelce avurduna yerle§tirmi§ti. 'Kal- lavi' fincanindan, kisa arahklarla, höpürtülü yudumlar ahyor. Hah hah, söylentilere kulak asacak adam mi o, 'muhtelif mehafilde' ...

Attilâ İlhan, 2005

Karagöl - Sayfa 277

Demir Bey gülümsedi: "O da olur ya... Neden olmasın... Çocuk iyidir... Şenlendiriverir Ali'nin damını." 'Torunun sevgisi başkadır Demir Bey... Evlattan üstündür torun sevgisi..." Kara Mustafa kahvesinden höpürtülü bir yudum aldı: "Ağalar iyi hoş ...

Fatma İrfan Serhan, 1979

Muhtar - Sayfa 38

Kahveyi fincana boşaltarak Hanife Hanıma verdi. Kerevetin öbür başına oturdu: "iki çocuk.. Ne yaparsın? Elde yok, avuçta yok..." Kırkayak Hanife Hanım burnundan sigara dumanını salıvererek kahveden höpürtülü bir yudum çekti: "Bilirim ...

Fikret Arıt, 1957

Bir imparatorluk çökerken--: anılar : yaşantı - Sayfa 185

pırtılı, höpürtülü çorba içilmezdi. Beyaz fistolu ve tiril tiril kolalı prostelası ile Rum kızlarının hizmet ettiği sofraları her zaman çiçekli, her zaman düzenli ve özenliydi. Paşa'nın Almanya'daki yaşamından parçalar anlattığının farkına vardiğında ...

Cahit Uçuk, 1995

Türkçe sözlük'ün ters dizimi: Türkçe (SST) sözlük ... - Sayfa 399

... püskülü çobanpüskülü bükülü gömülü kösnülü törpülü örülü sağgörülü öngörülü hoşgörülü köprülü bürülü dürülü uzay kapsülü tütsülü küsülü tülü gürültülü döküntülü ürküntülü düşüntülü üzüntülü örtülü başörtülü gümbürtülü höpürtülü ütülü ...

Belgin Tezcan Aksu, ‎Abdurrahman Tariktaroğlu, ‎Efrasiyap Gemalmaz, 2004

Sözcükbilime giriş - Sayfa 262

... gömülü, kösnülü, tör- pülü, örülü, sağgörülü, öngörülü, hoşgörülü, köprülü, bürülü, dürülü, uzay kapsülü, tütsülü, küsülü, tülü, gürültülü, döküntülü, ürküntülü, düşüntülü, üzüntülü, örtülü, başörtülü, gümbürtüm, höpürtülü, ütülü, büyülü vb.304.

V. Doğan Günay, 2007

Cebrail buzağsı: roman - Sayfa 166

Ağa, kafesin yanma gelen kekliğe nişan alırdı: Buuum!.. Keklikceğiz oracığa düşer kalırdı. Aradan biraz geçmeden birkaç keklik daha gelirdi. Ağa basardı tetiğe; Buuum!.. Kekliğin üçü dördü kalırdı yerde!..» Kahvesinden höpürtülü bir yudum ...

Seyit Kemal, 1975

Çin: hakikat ve efsane - Sayfa 64

Içerde kısa boylu, cılız, gözlüklü Japon kapıcı, açık bir fırın kapağını hatırlatan bir gülümseyişle sırıtarak evvelden çekmiş olduğum telgrafı aldığını, bugün beni beklediğini ve - sonra da azar azar çay içilirken çıkan höpürtüleri andıran seslerle ...

Yümni Sedes, 195

Payitaht-ı zemin Eminönü bir dünya başkenti - 1. cilt - Sayfa 359

Kahve höpürtüleri, canlanan hatıraların acıttığı sineden gelen ahlara karışır, fersiz gözler, edeple kıyıya köşeye sığınmış gençleri süzer, değişen dünyanın tatsız tuzsuzluğunu temizlemek için fincandaki lezzet tekrar dudaklara götürülürken, ...

İlber Ortaylı, ‎Vahdettin Engin, ‎Erhan Afyoncu, 2008