10 ТУРЕЦЬКА КНИЖКИ ПОВ'ЯЗАНІ ІЗ «SARSALAMAK»
Дізнайтеся про вживання
sarsalamak з наступної бібліографічної підбірки. Книжки пов'язані зі словом
sarsalamak та короткі уривки з них для забезпечення контексту його використання в турецька літературі.
Şaşkın şaşkın d'Artagnan'a doğruyürüdüğüm anda, adamakıllı büyümüş arabakuyruğundan çileden çıkmışbir korna konseri yükseldi.Yeşil ışık yenidenyanıyordu. Ozaman, hâlâ biraz şaşkın birhalde, yakama yapışan ahmağı sarsalamak ...
2
Gözleri bağlı adam - Sayfa 80
Yanaklarını iki damla yaş ıslatmıştı. Habip'i kendine getirmek için uzun süre kolunu sarsalamak zorunda kaldı kitapçı. — Hey, ne oldun yahu, hasta mısın? — Yok. Gücüm kesildi birden. Yüreksizlikten. İnemedim yokuşu. Kayarım diye korktum.
3
Nerde kalmıştık - Sayfa 50
eleştiri, saptırılan sanatın rayına oturması, topluma yutturulmaya çalışılan değer yargılarının sarsalanması bakımından yeniden ele alınması gereken önemli bir edebiyat dalıdır. Bu durumda eleştiriyi, onu ortaya koyan eleştirmeni sarsalamak ...
4
Medeniyet kaybı: milliyetçilik ve faşizm üzerine yazılar - Sayfa 284
"Patronlar sınıfının ülkemize yabancı oluşu", "Para babalarının asalaklığı", "vatanı satılacak bir mal olarak görmeleri" vb. motifler, yukarda da değinildiği gibi, milliyetçi ideolojiyi sarsalamak, itibar- sızlaştırmak için hayırlı bir işlev görebilir.
5
Kadınlar için: yazılar, 1977-1987 - Sayfa 167
O yüzden, karısından çok daha canlı, yaşamla doğrudan bağı olan avukat bir kadına tutulup yaşamını onunla yeniden kurmak istemesi hiç de şaşırtıcı değildir. Gelgelelim, Monique modeli öylesine yerleşik ve bunu sarsalamak o denli zordur ...
6
Türk halk oyunları kataloğu - 2. cilt - Sayfa 91
Belden aşağısını çevirerek göbek atmak ve (varyete oyuncularının yaptığı akrobatik danslardaki gibi) ayakları öne fırlatmak, sonra da sarılışıp birbirlerini sarsalamak ve sürekli titreşmelerle bol bol göbek atmak suretiyle oynarlar. Başlıca ...
Mahmut R. Gazimihal, Nail Tan, Ahmet Çakır, 1997
7
Söz uçar yazı kalır: söyleşiler - Sayfa 422
n okurunu da sarsalamak gerekiyor. Daha soran, sorgulayan, neden / niçin diye irdeleyen, bakan. Kuyu 't/â, bir ölçüde, bunu başardığınızı sanıyorum. Ki, Oğuz Atay'ın Tutunamayanlar'ımia da böyle bir yan vardı. Peki, Hilmi ...
8
Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 908
... kalarak vücudu titrer gibi sarsılan (Kimse). sarsaklaşmak (nsz) sarsak bir duruma gelmek sarsalamak (-i) silkelemek, titretmek, oynatmak, sarsmak. sarsı a. yerb. bir deprem sırasında sallanışların her biri, sarsıntı4. sarsıcı s. sarsma gücü olan, ...
9
Kadından kentler - Sayfa 113
Sorunlu yeniyetmelere özgü, sevdiklerini incitmek, onların o güne kadar doğru bellediklerini sarsalamak arzusuyla hıncahınç doluydum. Bir yeniyetme olarak, dünya ve hayat karşısında ben bunca güvensizlik duyarken, büyüklerin yıllara ve ...
10
Koyma akıl, oyma akıl - Sayfa 51
Hani şu genç ve dinç^yaşta kapağı emekliliğe atıp yan gelip yatıp kendini uyuşukluğa bırakma heveslisi aydınları biraz sarsalamak isteyen yazı. O yazı nedense çok emekliyi gocundurdu. Hâlâ dört bucaktan sitemli mektuplar geliyor. Bence ...
