在"土耳其语"词典里müzik dolabı}的意思

在土耳其语中MÜZIK DOLABI的发音

müzik dolabı

MÜZIK DOLABI在土耳其语中的意思是什么？

在土耳其语 词典里müzik dolabı的定义

音乐组织者放置收音机，电视机，录音机，视频和其他音频设备和配件的家具。

müzik dolabı Radyo, televizyon, teyp, pikap, video ve benzeri ses cihaz ve aksesuarları koymaya yarayan mobilya.

MÜZIK DOLABI的翻译

通过我们的土耳其语多语言翻译器,找到müzik dolabı的25种语言翻译

该章节所呈现的将müzik dolabı由 土耳其语向其他语言的翻译是通过自动统计翻译获得的；在土耳其语中基本的翻译单位是单词«müzik dolabı»。

• 翻译者土耳其语 - 中文: 音乐柜
• 翻译者土耳其语 - 西班牙语: gabinete de la música
• 翻译者土耳其语 - 英语: music cabinet
• 翻译者土耳其语 - 印地语: संगीत कैबिनेट
• 翻译者土耳其语 - 阿拉伯语: مجلس الوزراء الموسيقى
• 翻译者土耳其语 - 俄语: музыка кабинет
• 翻译者土耳其语 - 葡萄牙语: armário de música
• 翻译者土耳其语 - 孟加拉语: সঙ্গীত লকার
• 翻译者土耳其语 - 法语: Cabinet de la musique
• 翻译者土耳其语 - 马来语: kabinet muzik
• 翻译者土耳其语 - 德语: Musikschrank
• 翻译者土耳其语 - 日语: 楽譜入れ
• 翻译者土耳其语 - 韩语: 음악 캐비닛
• 翻译者土耳其语 - 印尼爪哇语: kabinèt music
• 翻译者土耳其语 - 越南语: tủ âm nhạc
• 翻译者土耳其语 - 泰米尔语: இசை அமைச்சரவை
• 翻译者土耳其语 - 马拉地语: संगीत कॅबिनेट
• 土耳其语: müzik dolabı
• 翻译者土耳其语 - 意大利语: Armadio musicale
• 翻译者土耳其语 - 波兰语: Szafa muzyka
• 翻译者土耳其语 - 乌克兰语: музика кабінет
• 翻译者土耳其语 - 罗马尼亚语: Cabinet de muzică
• 翻译者土耳其语 - 希腊语: υπουργικό συμβούλιο μουσικής
• 翻译者土耳其语 - 布尔语(南非荷兰语): musiek kabinet
• 翻译者土耳其语 - 瑞典语: musik skåp
• 翻译者土耳其语 - 挪威语: musikk kabinett

与 «MÜZIK DOLABI»相关的土耳其语书籍

在以下的参考文献中发现müzik dolabı的用法。与müzik dolabı相关的书籍以及同一来源的简短摘要提供其在 土耳其语文献中的使用情境。

Kırmızı Kar Yağdıkça: Kendini bıraktığın her an kimlik ... - Sayfa 138

Geçmiş yılların müzikleri işitsel dünyamızın da olmazsa olmazları olarak bilinçaltımızda devamlı titreşen bir CD dolabı, müzik dolabı olarak çalışır. Şarkıyı yıllardan sonra tekrar dinlediğimde, sözleri bende harika meditasyon etkisi yaratmıştı.

İsmail Adnan, 2014

Türkçe sözlük'ün ters dizimi: Türkçe (SST) sözlük ... - Sayfa 138

... ayakkabı çalışma dolabı ecza dolabı makine dolabı elbise dolabı köşe dolabı kahve dolabı mutfak dolabı evrak dolabı yemek dolabı müzik dolabı bostan dolabı banyo dolabı kitap dolabı çamaşır dolabı karteks dolabı emanet dolabı su dolabı ...

Belgin Tezcan Aksu, ‎Abdurrahman Tariktaroğlu, ‎Efrasiyap Gemalmaz, 2004

Günah kuşları - Sayfa 95

Yerden tavana kadar cam vitrin, Sağ köşede büyük bir müzik dolabı, ortada "U" biçiminde bej rengi deri koltuklar, solda hoş görünümüyle duvarın yarısını kapsayan pırıl pırıl bir akvaryum, duvarlarda ünlü ressamların tabloları... O, akvaryumu ...

Ali Özenç Çağlar, 2008

Ağlayan Batı Trakya - Sayfa 38

Bir köşeye de, "Cimboks" denilen müzik dolabı yerleştirilir. hoparlör tertibatı ve ışıklandırma tamdır. Artık eğlence faslına başlanabilir. Akşama doğru genç kız ve erkekler buraya doğru akın etmeye başlarlar. o, nerede olursa olsun feracesiyle ...

Nadir Yaz, 1986

Ali Çetinkaya paneli bildirileri: 22-23 Şubat 1986 - Sayfa 54

Bitirdikten sonra Ali Çetinkaya'ya bir radyo ve bir müzik dolabı hediye etmek istemişler. Sonrada Afyon milletvekili olan Salih Tor- filli o tarihte daire başkanıymış onu çağırıyor. "Bak" diyor. "Salih bey ecnebiler bakanlığımıza bir radyo ve müzik ...

İbrahim Yüksel, 1986

Patterns of Language Mixing: A Study in Turkish-Dutch ... - Sayfa 118

'-Yes, digital.' 337. Zestien programma programmeerbaar. biliyon mu? (A) sixteen program programmable know-PROG-2sg Q 'You can program sixteen programmes, you know.' 338/ -Kenwood'in müzik dolabi var mi? Duur. denk 339.

Ad Backus, 1992

Cambridge Learner's Dictionary English-Turkish with CD-ROM

... merak uyandıran, ilginç, cazip, hoş juicy gossip jukebox /'d3u:kbDks/ noun [C] a machine, usually in a bar, which plays a song when you put money into it müzik dolabı/kutusu, para atıldığında otomatik müzik çalan alet »-July /d3ü'laı/ noun ...

Cambridge University Press, 2009

Üçlü: roman - Sayfa 9

Kurtulamıyor bundan. Kurtulamıyor mu? Kurtulmak istemiyor. En doğrusu bu. Sinemadan çıkanlar dolduruyor pastaneyi. Müzik dolabı birbiri ardından gümbürdetiyor en yeni parçaları. Şimdi hemen herkes çok genç. Uzun saçlı kızlar, oğlanlar.

Güven Turan, 2002

Yitik kent Ankara - Sayfa 258

Müzik dolabı birbiri ardına gümbürdetiyor en yeni parçaları. Şimdi hemen herkes çok genç. Uzun saçlı kızlar, oğlanlar. Blue jeanları, pançoları, koyun postu kaplı kaftan benzeri uzun mantoları, paltolarıyla, bağıra çağıra konuşuyor, müzik ...

Gültekin Emre, 2008

Dalyan: roman - Sayfa 7

Kurtulamıyor bundan. Kurtulamıyor mu? Kurtulmak istemiyor. En doğrusu bu. Sinemadan çıkanlar dolduruyor pastaneyi. Müzik dolabı birbiri ardından gümbürdetiyor en yeni parçaları. Şimdi hemen herkes çok genç. Uzun saçlı kızlar, oğlanlar.

Güven Turan, 1978

包含词语«MÜZIK DOLABI»的新条目

找出国内和国际出版社所讨论的内容，以及词语müzik dolabı在以下新条目的上下文中是如何使用的。

Acun'un ağzını açık kaldı Özgü Namal ağladı

Öyle bir performans gösterdi ki Acun bombayı patlattı : Müzik kutusu gibi. ... Ilıcalı arka arkaya müzik isteklerinde bulup bombayı da patlattı ; 'Müzik dolabı gibi' «Internet Haber, 十一月 14»

Bu müzenin dünyada benzeri yok!

Afyonlu işadamı Şükrü Demirayak'ın müzik tutkusu, çocukken babasının hediye ettiği müzik dolabı ile başlamış. Sonra ne bulduysa almış: Sadece müzik aletleri, ... «Posta, 十二月 13»

“Ben babama 'siz' diye hitap ederdim çocuklarımın bana 'siz …

O yıllarda salonun ortasında kocaman bir müzik dolabı durur, orada ne çalarsa herkes onu dinlerdi... Müzik kişiselleşmemişti, kulaklığınızı takıp istediğiniz müziği ... «Milliyet, 五月 13»

Büyülü yumurtanın şatosuyla Napoliten şarkılar

Ben küçük bir çocukken dayım Amerika'dan bir “müzik dolabı” ve bir kucak 33'lük plak ile ... Müzik setinin yan yatmış bir gardıroba benzediğini düşünün! «Hürriyet, 十二月 12»