与 «USANILMAK»相关的土耳其语书籍
在以下的参考文献中发现
usanılmak的用法。与
usanılmak相关的书籍以及同一来源的简短摘要提供其在 土耳其语文献中的使用情境。
1
Yeni Türk lûgati - Sayfa 1163
Usandırmak [f] Bıktır. mak, bezdirmek, melâl ve fütur vermek. Usanılmak [f| Usan gelmek, bıkılmak, melâl ve fütur getirilmek. Usanımak [f Bıkmak, bezmek, melâl ve fütur getirmek. Usare [i] Sıkılan meyva v. s.nin suyu. Uskumru [i] Maruf Unutucu ...
İbrahim Alâettin Gövsa, 1930
2
Bizans'tan günümüze İstanbul suları - Sayfa 168
Gene biraz gürültü olmak, gene usanılmak, gene bırakılıp geçilmek ve unutulmak için!... Tatavla yangınında Terkos Su Şirketi'nin ne kadar kusurunun bulunduğu araştırılıyor. Bu vesile ile ortaya Terkos Şirketi mes'elesi tekrar çıkmış bulunuyor.
3
Toplu öyküler: v. Yüksek gerilim - Sayfa 310
(Tekdüze her hareketten, tekdüze her sesten; bir öldüren, bir zorba; ölümün ta kendisi anlamı çıkan o sesten ne denli usanılmış olursa olsun, şimdi avcundaki nabızda buna yakın birşe- yi, düzgün aralıklarla bir atışın sesini duymak istiyor.
4
Türk dünyası el kitabı - Sayfa 191
Yüzyılın başında yetişen şairlerde görülmeğe başlayan bu değişme Nedim'in de katılmasıyla hızlanmış ve yüzyıllar boyu kullanılan mazmunlar değişmeğe, hiç olmazsa yumuşamağa başlamıştır. Tekrar edile edile usanılmış belli benzetmeler ...
Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü (Turkey), 1992
5
Türk öykücülüğünde Rasim Özdenören - Sayfa 81
87). "Ev bu çınarların birinin yakınında, hantal (...) Soğuk iğrenç odaları kocaman direkleri kiremitli çatısı: ne denli alışılmış bıkılmış usanılmış." (Hastalar ve İşıklar, "Eskiyen", s. 55). "Kimi zaman dört duvar arasında sıkışıp kalırdı: renksiz boyalı, ...
6
Kizilcik Dallari - Sayfa 70
Maamafih onun küçük kız üzerindeki asıl nüfuzu daha başka cihettendi: Gülsüm ona arasıra İsmailden bahsediyordu. Konakta "İsmail,, sözünü işittiği vakit kızmıyan, bu usanılmış hikâyeyi tekrar tekrar dinlemekten şikâyet etmiyen bir o kalmıştı.
Reşat Nuri Güntekin, 1932
7
Kırk ambar - 1. cilt - Sayfa 50
Sonra Ondokuzuncu asrın ortalarına doğru, Fransa'da, İngiltere'de ve belli bir ölçüde Almanya'da romantizmin aşırılıklarından usanılmış gibidir. Flaubert, Leconte de Lisle hattâ Baudelaire, Mattheew Arnold, kırkına doğru Tennyson, Platen ...
8
Yeni Türk edebiyatında öykü: Öykücüler ve öykü ... - Sayfa 411
(Tek düze her hareketten, tek düze her sesten; bir öldüren, bir zorba; ölümün ta kendisi anlamı çıkan o sesten ne denli usanılmış olursa olsun, şimdi avucundaki nabızda buna yakın bir şeyi. düzgün aralıklarla bir atışın sesini duymak istiyor.
9
Hastalar ve İṣiklar - Sayfa 45
Soğuk iğrenç odaları kocaman direkleri kiremitli çatısı: ne denli de alışılmış bıkılmış usanılmış. Kolay değil yıllarca hep aynı merdivenler taşlık hep aynı kiremitli çatı dökük sıvalar. Kadın, gözlerini ışığın o kıvrak yerine dikmiş pencereden bakıyor ...
10
Son menzil: roman - Sayfa 7
O, kendinin de farkında olmadığı bu ihtiyacın ibramile renk renk çeşit çeşit aşklarını, usanılmış bir kitap sa_hifesi gibi çevirerek nihayet profesör Feyyazın Içok alımlı, çok güzel karısı üstünde durduğu zaman bir izdivaca müncer olan bu ...
