Bedeutung von "gözeme" im Wörterbuch Türkisch

AUSSPRACHE VON GÖZEME AUF TÜRKISCH

gözeme

WAS BEDEUTET GÖZEME AUF TÜRKISCH

Definition von gözeme im Wörterbuch Türkisch

Augenarbeit.

ÜBERSETZUNG VON GÖZEME

Erfahre, wie die Übersetzung von gözeme auf 25 Sprachen mit unserem mehrsprachigen Übersetzer Türkisch lautet.

Die Übersetzungen von gözeme auf andere Sprachen, die in diesem Bereich vorgestellt werden, sind zustande gekommen durch automatische statistische Übersetzung, wobei die Basiseinheit der Übersetzung das Wort «gözeme» in Türkisch ist.

• Übersetzer Deutsch - Chinesisch: 房间
• Übersetzer Deutsch - Spanisch: cámara
• Übersetzer Deutsch - Englisch: chamber
• Übersetzer Deutsch - Hindi: कक्ष
• Übersetzer Deutsch - Arabisch: غرفة
• Übersetzer Deutsch - Russisch: камера
• Übersetzer Deutsch - Portugiesisch: câmara
• Übersetzer Deutsch - Bengalisch: কিন্তু চোখ
• Übersetzer Deutsch - Französisch: chambre
• Übersetzer Deutsch - Malaysisch: tetapi mata
• Übersetzer Deutsch - Deutsch: Kammer
• Übersetzer Deutsch - Japanisch: 室
• Übersetzer Deutsch - Koreanisch: 방
• Übersetzer Deutsch - Javanisch: nanging mripat
• Übersetzer Deutsch - Vietnamesisch: phòng
• Übersetzer Deutsch - Tamil: ஆனால் கண்
• Übersetzer Deutsch - Marathi: पण डोळा
• Türkisch: gözeme
• Übersetzer Deutsch - Italienisch: camera
• Übersetzer Deutsch - Polnisch: komora
• Übersetzer Deutsch - Ukrainisch: камера
• Übersetzer Deutsch - Rumänisch: cameră
• Übersetzer Deutsch - Griechisch: θάλαμος
• Übersetzer Deutsch - Afrikaans: kamer
• Übersetzer Deutsch - Schwedisch: kammare
• Übersetzer Deutsch - Norwegisch: kammer

10 BÜCHER, DIE MIT «GÖZEME» IM ZUSAMMENHANG STEHEN

Entdecke den Gebrauch von gözeme in der folgenden bibliographischen Auswahl. Bücher, die mit gözeme im Zusammenhang stehen und kurze Auszüge derselben, um seinen Gebrauch in der Literatur kontextbezogen darzustellen.

Osmanlı çadır sanatı: XVII-XIX. yüzyıl - Sayfa 181

17. yüzyılın II. yarısına ait Topkapı Sarayı Müzesi depolarında bulunan 1 1 no.lu örnek gözeme ve yama yoluyla onarılmasına rağmen çok yıpranmış, ezik ve yırtık durumdadır. Askeri Müze'de bulunan Bkz. ör. No: 3.00, 4.00, 5.00 ve 6.00 no.lu ...

Taciser Onuk, 1998

Türk işlemeleri - Sayfa 34

1 — Gözeme : Gözeme iki kieimdir. Bir tkismi dikis usulü- dür, digeri ise sap isi seklinde olur. Ekseriyetle bez üzerine (Sekil 10) daki usul kullanilir. (Sekil 3) ise (Sekil 2) nin bosluklannin dol- durulmasi demektir. Her ikisine de Gözeme ismi ...

Semiha Başbuğ, 1964

İşlemeler - Sayfa 8

16. y. yılda renk adedi beşi geçmez. Kırmızı (domates - Lal), yeşil, mavi, sarı, beyaz. Beyaz renkle işlenen motiflerin çevrelerini daima siyah veya kahverengi ipek iplik çevreler. Buna Gözeme adı verilir. Böylelikle motif daha belirgin hale getirilir ...

Nurhayat Berker, 1981

Türk elisleri sanati (XVI - XIX yüsyil). - Sayfa 38

Bu defa b noktasından batırılan iğne c noktasından itibaren sola doğru üç tel sayılarak d noktasından verevine olmak üzere yüze alınır ve sırasiyle bu harekete devam edilir. İkinci ameliye : Bu birinci gözeme ameliyesidir ki bununla dik açılı ...

Macide Gönül

16. yüzyıl Osmanlı saray işlemeleri - Sayfa 55

Gözeme: Motiflerin etrafının koyu bir renk, sırma veya tel ile çevrilmesine gözeme denir. Bu motifi açık ve aydınlık göstermek için yapılırdı. Gözemede iğne ardı nakısı kullanılırdı. Envanter No: 31/56 Cinsi: Mendil Ebadı: 55x55 Tekniği: Hesap işi ...

Semra Çalışkan Özer, 2004

Azerbaycan Türkçesi sözlüğü - 1. cilt - Sayfa 562

Gözelleşmek f. Daha güzel olmak; alımlı hâle gelmek. Gözellik is. Güzel insan veya bı^ nesnenin keyfiyeti, durumu; alımlılık, güzellik. Gözem is. Yazın ikinci yarısında2£ırkılan koyun yünü.// Kuzu yünü. '6 Gözeme is. Dokuyarak yama yarrlâ?

Seyfettin Altaylı, 1994

Atatürk'ün bütün eserleri - 1. cilt - Sayfa 69

Alay Kumandanı, Teğmen Hamdi Efe'ndi'ye; "Hamdi Efendi; biz Ta t arlı üzerinden Gözem'e gideceğiz. Bizi en kısa yoldan ulaştır! (Kurmay haritasına müracaat)" dedi. Hamdi Efendi, derhal haritasını çıkardı, önüne yerleştirdi. Harita üzerinde ...

Kemal Atatürk, 1998

Türkisch-deutsches Wörterbuch - Sayfa 432

P (Wasser-)Quelle / gözebilim(-sel) s. hücrebilim(-sel) gözelek, -egi ( Ornament) Auge n auf Pfauenfedern gözelerarasi, -ni s. hücrelerarasi gözeli s. hücreli göze me 1. Vs. zu gözemek 2. s. gözenek (4) gözemek 1. ein Loch zunähen, flicken 2.

Karl Steuerwald, 1988

Hamam: Osmanlı'da yıkanma geleneği ve berberlik zanaatı - Sayfa 128

229, k. 181 Kırmızı ve sarı renkli atlas dokuma bohçanın dört kenarını çeviren bordürü ve zemini, ipek ipliklerle buhara atması tekniğinde çarkıfelek motifleriyle işlemelidir. Motif kenarlarına gözeme tekniğiyle kontur yapılmıştır. Bohçanın astarı ...

Emine Bilirgen, ‎Bahadır Taşkın, 2006

Mill̂ı Folklor Araştırma Dairesi yayınları - 21-23. ciltler - Sayfa 303

Resim 6 ; Gelinin belinde (Soy kuşağı) (Oaniz kabuklarından oluşan gözeme, çılkak boncuklarıyla süslü) Muğla yöresi Resim 6 : Çuhalı gelin cübbesinin ve keten kulaklarının, allı yağlığının arkadan görünüşü. Bademler Köyü - İzmir Resim 7 ...

Mill̂ı Folklor Araştırma Dairesi, 1976

NACHRICHTEN, IN DENEN DER BEGRIFF «GÖZEME» VORKOMMT

Erfahre, worüber man in den einheimischen und internationalen Medien spricht und wie der Begriff gözeme im Kontext der folgenden Nachrichten gebraucht wird.

Gönülden gönüle, nesilden nesile nakşeden duygular

Nakışın göz alıcı olmasını sağlarlar. Bu nakışta da kenar gözeme, düz, verev ve gölgeli pesent, mürver, muşabak diye adlandırılan teknikler ön planda kullanılır. «Milliyet, Nov 11»