10 BÜCHER, DIE MIT «KITLAŞMAK» IM ZUSAMMENHANG STEHEN
Entdecke den Gebrauch von
kıtlaşmak in der folgenden bibliographischen Auswahl. Bücher, die mit
kıtlaşmak im Zusammenhang stehen und kurze Auszüge derselben, um seinen Gebrauch in der Literatur kontextbezogen darzustellen.
1
Azerbaycan Türkçesi sözlüğü - 2. cilt - Sayfa 745
Tıcarette, alış verişte durgunluk, müşterisinin bulunmadığı hâl. Kasad etmek (elemek) Müşteriden, a- lıcıdan mahrum etmek; satılmasına, a- lınmasına, yayılmasına engel olmak. Kasad olmağ Müşterisi, alıcısı olmamak, bulunmamak, kıtlaşmak.
2
Resimli yeni ...: A-K: - Sayfa 676
[Onomatopee § îmite le bruit iĞger et agreable qui se prodıtit en croguant sous le dent-J Kıtlaşma 1 {t. m.) Az bulu - Kıtlaşmak / nur birhale gelmek, azlaşmak, eksilmek, nadir olmak. / Devenir rare, ne pas ât re en abondance.J Kıtlık {t. s.) Azlık ...
3
Örnekli günlük konuşma ve deyimler sözlüğü: İngilizce/Türkçe
Run low Azalmak; kıtlaşmak. Our oil-supplies are running low. Run mad Gerçek dışı ve mantıksız bir nitelik kazanmak. The plans for rebuilding the City show capitalism run mad. Run off with ; run an ay with 1. Çalıp kaçmak. The assistant has ...
Peter Papi, Şükrü Alpagut, 1989
4
Yeni Türk lûgati - Sayfa 572
Kıtlaşmak [f] Az bu - lunan bir hale gelmek, az - laşmak. Kıtlık [i ] Azlık, az ve nadir bulunma. Kuraklık v. s, sebeplerle yiyecek ve içecek bulunmaması ve bu yüzden ilerigelen açlık. Kıvam [i] Mayi birşeyin koyuluk derecesi, karar. Durma, duruş ...
İbrahim Alâettin Gövsa, 1930
5
Galatât sözlükleri - Sayfa xx
... kibar kibarlar etbâ etbâlar talebe talebeler ağavât peşînât bâgât sebzevat baharat sipârişât çiftlikât dedegân derbendât gelişât gidişât hurdavât nümâyişât abanos ebnûs-ebnûz kıtlaşmak kahtlaşmak abdal ebdâl kifâf kefâf adhûke udhûke.
6
Doğu Rodop türk ağızlarının sözlüğü: turc-français - Sayfa 163
Kıtlaşmak// devenir rare, ne pas etre en abondance. gıtlaşdır-/gıtlaştır-/gıtdaşdır-/gıtdaştır-/gıttaşdır-/gıttaştır- f. Kıtlaştırmak// rendre rare. TS'de yok. gıtlık/gıtdık/gıttık is. Kıtlık // 1. rarete; 2. disette, fa mine. gıvam is. Kıvam // etat ou quantite ...
Mefküre Riza Mollova, 2003
7
Deyimlerimizin sözlüğü - Sayfa 71
Beti bereketi kaçmak / kalmamak: Azalmak, kıtlaşmak, çabuk tükenmek. Verimli olmamak. Betine gitmek: Kötü karşılamak, ayıp saymak, kendine yedirememek. Beterin beteri: Kötünün kötüsü. Daha kötüsü. Beyaza çekmek: Müsvetteyi temize ...
8
İngilizce-Türkçe çağdaş iş dünyası sözlüğü - 2. cilt - Sayfa 804
ye uygun olarak çalışmak; - »hort ol (malzeme) tükenmek, kıtlaşmak; ~ the ahow bir gırlşlml yönetmek; - the tape over lncetemek; - a temperature ateşi olmak; - thro- ugh israf etmek; saplamak; içinden geçirmek; çabucak gözden geçirmek; ...
Ender Gürol, Ali Kılıçlıoğlu, 1994
9
Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler: - Sayfa 9
Kaynakların kıtlaşması, ekonominin büyümesini yavaşlatır, duraklatır. Her yerde ve her zaman. Türkiye'de de öyle oldu. Yatırımlar durakladı, yatırımcılık sönmeye başladı. İşsizlerin sayısı üzerindeki görüşler farklılaşsa da, çevresine bakmayı ...
10
Kalkınmanın neresindeyiz - Sayfa 197
Oysa, ikinci grubun yani vasıflı işçilerin gitmesi hâlinde durum farklıdır. Bu gruptan işçilerin gitmesiyle yurdiçi üretimin azalması, Türkiyede zaten kıtlığı çekilen bir faktörün büsbütün kıtlaşması söz konusudur. Ayrıca, bunlar dışarda kendi ihtisas ...
