Bedeutung von "sağırlaşmak" im Wörterbuch Türkisch

AUSSPRACHE VON SAĞIRLAŞMAK AUF TÜRKISCH

sağırlaşmak

WAS BEDEUTET SAĞIRLAŞMAK AUF TÜRKISCH

Definition von sağırlaşmak im Wörterbuch Türkisch

taub sein Taub sein, taub sein. / (Für Töpfe, Öfen, etc.) Die Leistung ist spät zu kochen durch Erhitzen.

sağırlaşmak İşitemez duruma gelmek, sağır olmak. / (Tencere, soba vb. için) Güç ısınarak geç pişirmek.

ÜBERSETZUNG VON SAĞIRLAŞMAK

Erfahre, wie die Übersetzung von sağırlaşmak auf 25 Sprachen mit unserem mehrsprachigen Übersetzer Türkisch lautet.

Die Übersetzungen von sağırlaşmak auf andere Sprachen, die in diesem Bereich vorgestellt werden, sind zustande gekommen durch automatische statistische Übersetzung, wobei die Basiseinheit der Übersetzung das Wort «sağırlaşmak» in Türkisch ist.

• Übersetzer Deutsch - Chinesisch: 聋
• Übersetzer Deutsch - Spanisch: sordos a
• Übersetzer Deutsch - Englisch: deaf to
• Übersetzer Deutsch - Hindi: बहरा करने के लिए
• Übersetzer Deutsch - Arabisch: الصم
• Übersetzer Deutsch - Russisch: глухи к
• Übersetzer Deutsch - Portugiesisch: surdo para
• Übersetzer Deutsch - Bengalisch: বধির থেকে
• Übersetzer Deutsch - Französisch: sourd à
• Übersetzer Deutsch - Malaysisch: pekak
• Übersetzer Deutsch - Deutsch: taub
• Übersetzer Deutsch - Japanisch: 聴覚障害者へ
• Übersetzer Deutsch - Koreanisch: 청각 장애인 에
• Übersetzer Deutsch - Javanisch: budheg kanggo
• Übersetzer Deutsch - Vietnamesisch: điếc
• Übersetzer Deutsch - Tamil: காது
• Übersetzer Deutsch - Marathi: बहिरा
• Türkisch: sağırlaşmak
• Übersetzer Deutsch - Italienisch: sordo alle
• Übersetzer Deutsch - Polnisch: głuchy na
• Übersetzer Deutsch - Ukrainisch: глухі до
• Übersetzer Deutsch - Rumänisch: surd la
• Übersetzer Deutsch - Griechisch: κωφών
• Übersetzer Deutsch - Afrikaans: dowes
• Übersetzer Deutsch - Schwedisch: döv för
• Übersetzer Deutsch - Norwegisch: døve

10 BÜCHER, DIE MIT «SAĞIRLAŞMAK» IM ZUSAMMENHANG STEHEN

Entdecke den Gebrauch von sağırlaşmak in der folgenden bibliographischen Auswahl. Bücher, die mit sağırlaşmak im Zusammenhang stehen und kurze Auszüge derselben, um seinen Gebrauch in der Literatur kontextbezogen darzustellen.

Azerbaycan Türkçesi sözlüğü - 1. cilt - Sayfa 569

Gulağ batmağ Kulakları duymaz olmak, ses ve gürültü sebebiyle hiçbir şey duymamak, sağırlaşmak. Gulağ ğabartmag Hissettirmeden dinlemek, gizlice dinlemek. Ğulağ dincliyi Rahatlık. Ğulağ-ğulağa a- Birlikte, beraber. b. Yan yana.

Seyfettin Altaylı, 1994

Yeni yazım (imlâ) kılavuzu - Sayfa 196

... sağalmak sağanak sağcı sağcılık sağdıç sağduyu sağduyulu sağgörü sağgörülü sağı sağım sağın sağır sağırlaşmak sağıryılan sağiç sağistem sağlam sağlamak sağlamlamak sağlamlaştırmak sağlı sağlıcakla sağlık sağmak sağmal sağman ...

Türk Dil Kurumu, 1970

Yazılı Türkçenin kelime sıklığı sözlüğü - Sayfa 155

İlyas Göz. sağcı 9 sağcılık 2 sağdıç 1 sağdırmak 1 sağduyu 18 sağduyulu 1 sağı 1 sağılmak 3 sağım 2 sağın 1 sağır 7 sağır etmek 1 sağır olmak 1 sağırlaşmak 2 sağırlık 2 sağlak 1 sağlam 120 saĞlam(bozulmamıs)-6 saölam(davanıklı)-56 ...

İlyas Göz, 2003

Türk lehçeleri grameri

k", dinmi-re- "gürlemek, uğuldamak", doşkuu-ra- "sertleşmek, azgınlaşmak", düleere- "sağırlaşmak, sersemlemek", eki-re- "iyileşmek, sağlığına kavuşmak". Aslında Tuva TUrkçesini inceleyen gramer kitaplarında -ar-, -er-, -r-, -ra-,

Ahmet Bican Ercilâsun, 2007

Arapça dilbilgisi - Sayfa 30

J---A-İ — 0 yeşil — yeşermek — 3 - • gök (mavi) — göğermek — kara — kararmak — sarı — sararmak — yağız( kahverengi) — yağızlaşmak — ^I ak — > , » - ağarmak — sağır — '•»"' sağırlaşmak — dilsiz — dilsizleşmek — *, ı * A J-pLü ^I ...

Mehmet Maksudoğlu, 1969

Tarihten bugüne "1982" - Sayfa 70

Soma iki avuç çırpınışı ile başlayıp tayfuna dönüşen alkışların uğultusunda gerçeklere yeniden sağırlaşmak ve doğru olanlara körleşmek.. Ve, şimdi boğazlarına sarılan bir zamanların alkış tutan ellerine lânetler savurmak.. Oysa, iktidarın ...

İlhan Bardakçı, 1983

Cambazlar Savaşı Yitirdi- Sağanak

Bütün bu kesme taştan,artık iyice sağırlaşmış yapıların uzağında, yol boyundan çok ötelerde, yamaca yakınbiryerlerde bir başka yalnızlıkta, boşlukta kümelenmiş birbölük ağaçda, içlerine gömülü yitik şehirlerin değişmeyen görünümlerinin en ...

Adnan Özyalçıner, 2014

Özgürlük Zamanı

Öldürürsünüz, öldürmediklerinizi korkudan körleşmiş gözlerini, sağırlaşmış kulaklarını iğdiş edilmiş beyinlerinin emrine vermeyi yeğleyenleri giderek taşlaşan yüreklerin vurdumduymazlığında, önce kendi sindirilmişliklerinin kölesi yaparsınız, ...

Yücel Sayman, 2015

Pembe Günler:

Ne koşuşmasına anlam veremeyen ev halkının sorularını duydu, ne de öfkeden sağırlaşmış kulaklarla, kapattığı kapının gürültüsünü.. Çok ama çok kızgındı. Eline aldığı cd' yi parçalama isteğini güçlükle engelledi. Sırt çantasından süratle ...

Sema Ezgü, 2015

Oder Kıyısında İlkbahar

Sanki bombardıman gürültüsünden sağırlaşmış kulaklarıyla artık onlar için katı ve düşman kesilmiş dünyayı dinliyorlardı. Uzun boylu yaşlı bir adam elindeki kasketi evirip çeviriyor, rica eden bir ses tonuyla Tanya'ya dönerek Rusça “Yoldaş...

Emmanuil Kazakeviç, 2015