Meaning of "fırsat düşmek" in the Turkish dictionary

PRONUNCIATION OF FIRSAT DÜŞMEK IN TURKISH

fırsat düşmek

WHAT DOES FIRSAT DÜŞMEK MEAN IN TURKISH?

Definition of fırsat düşmek in the Turkish dictionary

to get an opportunity.

TRANSLATION OF FIRSAT DÜŞMEK

Find out the translation of fırsat düşmek to 25 languages with our Turkish multilingual translator.

The translations of fırsat düşmek from Turkish to other languages presented in this section have been obtained through automatic statistical translation; where the essential translation unit is the word «fırsat düşmek» in Turkish.

• Translator Turkish - Chinese: 机会回落
• Translator Turkish - Spanish: oportunidad de caer
• Translator Turkish - English: opportunity to fall
• Translator Turkish - Hindi: अवसर गिर करने के लिए
• Translator Turkish - Arabic: فرصة لسقوط
• Translator Turkish - Russian: возможность падать
• Translator Turkish - Portuguese: oportunidade de cair
• Translator Turkish - Bengali: সুযোগ পড়া
• Translator Turkish - French: possibilité de tomber
• Translator Turkish - Malay: peluang untuk jatuh
• Translator Turkish - German: Gelegenheit zu fallen
• Translator Turkish - Japanese: 落下する機会
• Translator Turkish - Korean: 기회 는 가을
• Translator Turkish - Javanese: kesempatan kanggo tiba
• Translator Turkish - Vietnamese: cơ hội để rơi
• Translator Turkish - Tamil: விழ வாய்ப்பு
• Translator Turkish - Marathi: पडणे संधी
• Turkish: fırsat düşmek
• Translator Turkish - Italian: opportunità di cadere
• Translator Turkish - Polish: okazją do upadku
• Translator Turkish - Ukrainian: можливість падати
• Translator Turkish - Romanian: posibilitatea de a cădea
• Translator Turkish - Greek: ευκαιρία να πέσει
• Translator Turkish - Afrikaans: geleentheid om te val
• Translator Turkish - Swedish: tillfälle att falla
• Translator Turkish - Norwegian: mulighet til å falle

10 TURKISH BOOKS RELATING TO «FIRSAT DÜŞMEK»

Discover the use of fırsat düşmek in the following bibliographical selection. Books relating to fırsat düşmek and brief extracts from same to provide context of its use in Turkish literature.

Azerbaycan Türkçesi sözlüğü - 1. cilt - Sayfa 528

Fırsat kollama, elverişli durum arama. Girelemek f. Fırsat kollamak, elverişli durum aramak. Girem, Girem ki ed. Tutalım ki, diyelim ki. Gireve is. 1- Gizli yer; pusu kurulan yer. Gireve düşmek Fırsat düşmek, imkan oluşmak. Gireve tap- mağ Fırsat ...

Seyfettin Altaylı, 1994

Kör Kuyuya Düşmek: - Sayfa 108

deyince, ben de fırsat bu fırsat diye: “Abla sanki üzülmüş gibi bir halin var!” dedim. O da yine şakayı elden bırakmadan: “E tabii kızım, ben merhametli bir insanım! Ölen kediye bile üzüldükten sonra, sana da üzülürdüm herhalde!” dedi.

İlhame Çağlı, 2014

Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 392

392 fırsatçı 393 fışkılık olanağı sağlamak, fırsatı kaçırmamak elverişli durumdan, olanaktan ... zaman, olanak elde etmek fırsat düşkünü uygun durum bulunca kötülük yapan, kötülük yapmak için her fırsattan yararlanan (kimse), fırsat düşmek (ya ...

Ali Püsküllüoǧlu, 1994

Türkiye Türkçesi ad işletimi (biçim bilgisi) - Sayfa 453

Ç: çarpıntısı tutmak / çeşmeye gitse çeşme kuruyacak / çığ düşmek / çiğ yemedim ki karnım ağrısın / çilesi dolmak / çivi ... bilir / fare düşse başı yarılır / fare deliği bin altın / faydası dokunmak / felç gelmek /feleği şaşmak / fırsat düşmek / fırtına ...

Kerime Üstünova, 2008

Deyimler Sözlüğü: Türkmen Türkçesi – Türkiye Türkçesi

Bir davayı halletmek, çözmek. cayına düşürmek: Fırsatını bulmak, punduna getirmek. cayına salmak:Fırsat kollamak, fırsatı ... bunalmak. cebirçekmek: Cefa çekmek, eziyet görmek, sıkıntıya düşmek. cedel çekişmek: Münakaşa etmek, tartışmak.

Mehmet Kara, ‎Mehmet Nebioğlu, ‎Cihan Dinar, 2014

Çanakkale Aslanları (Çanakkale'de şehit düşen ...

Sözde medenî insanlar buradaki acıların üzerine de saltanat kuracaktı. Buna fırsat verilmemeliydi. Ne olursa olsun fırsat verilmemeliydi. Bir müddet sonra sağa sola bakınmaya başladı. Sonra tekrar hıçkırıklara boğuldu. Önce Yakup'a ardından ...

Erol ERGÜN, 2015

Deyimlerimizin sözlüğü - Sayfa 153

Fırsat çıkmak / düşmek: Bir olanağa kavuşmak; uygun bir durum / ortam ortaya çıkmak. Fırsat düşkünü: Fırsat bulunca kötülük yapan. Kötülük yapmak için fırsat kollayan. Fırsat gözlemek / kollamak: Bak. Fırsat aramak. Fırsatı ganimet bilmek: ...

Asım Bezirci, 1990

Resimli Türkçe sözlük - Sayfa 421

2. Kısmet : Tembellerin nasibi aç kalmaktır. § Nasip olmak I) fırsat düşmek, elvermek : Bir daha gitmek nasip olursa 2) (mutluluk veren güzel şeyler için) erişmek, ulaşmak, kavuşmak. nasiplenmek (-den) Nasibini almak, sebeplenmek. naşir o.

Türk Dil Kurumu, ‎Kemal Demiray, ‎Muammer Bakr, 1977

İngilizce-Türkçe çağdaş iş dünyası sözlüğü - 2. cilt - Sayfa 630

s good - birinin gözünden düşmek; to form a - bir fikir oluşturmak; to'gaüge public - kamuoyunu ölçmek; to give an expert ... kâr etde edilmiş olunabilirdi kavramı); - cost of capital sermayenin fırsat maliyeti (şirket içinde fonlann etkin bir biçimde ...

Ender Gürol, ‎Ali Kılıçlıoğlu, 1994

Ortaoyunu - 2. cilt - Sayfa 289

349 Eline düşmek I. 171-11.96 Eline fırsat geçmek II. 87, 330 Elin herifı I 171 Elini cebine atmak II. 330 Elinin hamuruyla erkek (erkeğin) işine karışmak I. 212 -1I. 188 Elinin körü I. 194, 200, 299, 399 - II. 375, 391, 403 (işler) Elini öpmek II.

Cevdet Kudret, 2007