Meaning of "kulakları dolmak" in the Turkish dictionary

PRONUNCIATION OF KULAKLARI DOLMAK IN TURKISH

kulakları dolmak

WHAT DOES KULAKLARI DOLMAK MEAN IN TURKISH?

Definition of kulakları dolmak in the Turkish dictionary

The ears are full of crying to listen to the same thing.

TRANSLATION OF KULAKLARI DOLMAK

Find out the translation of kulakları dolmak to 25 languages with our Turkish multilingual translator.

The translations of kulakları dolmak from Turkish to other languages presented in this section have been obtained through automatic statistical translation; where the essential translation unit is the word «kulakları dolmak» in Turkish.

• Translator Turkish - Chinese: 全耳
• Translator Turkish - Spanish: los oídos completos
• Translator Turkish - English: the full ears
• Translator Turkish - Hindi: पूर्ण कान
• Translator Turkish - Arabic: آذان كامل
• Translator Turkish - Russian: полные уши
• Translator Turkish - Portuguese: as espigas
• Translator Turkish - Bengali: কান মেয়াদ শেষ
• Translator Turkish - French: les oreilles pleines
• Translator Turkish - Malay: telinga untuk tamat
• Translator Turkish - German: die vollen Ähren
• Translator Turkish - Japanese: 完全な耳
• Translator Turkish - Korean: 전체 귀
• Translator Turkish - Javanese: Kanggo ngisi kuping
• Translator Turkish - Vietnamese: đầy đủ các tai
• Translator Turkish - Tamil: காதுகள் காலாவதியாகும்
• Translator Turkish - Marathi: कान भरण्यासाठी
• Turkish: kulakları dolmak
• Translator Turkish - Italian: la piena orecchie
• Translator Turkish - Polish: pełne uszy
• Translator Turkish - Ukrainian: повні вуха
• Translator Turkish - Romanian: urechile complet
• Translator Turkish - Greek: τα πλήρη αυτιά
• Translator Turkish - Afrikaans: die volle ore
• Translator Turkish - Swedish: hela öron
• Translator Turkish - Norwegian: full ørene

10 TURKISH BOOKS RELATING TO «KULAKLARI DOLMAK»

Discover the use of kulakları dolmak in the following bibliographical selection. Books relating to kulakları dolmak and brief extracts from same to provide context of its use in Turkish literature.

Deyimlerimizin sözlüğü - Sayfa 253

Kulak dolgunluğu: Araştırma, inceleme ürünü olmayan dinleye dinleye edinilmiş bilgi. Kulak kabartmak: Belli etmemeye çalışarak, dinlemiyormuş gibi davranarak gizlice dinlemek. Kulak kesilmek: Bütün dikkatiyle dinlemek. Kulakları dolmak: ...

Asım Bezirci, 1990

Örnekleriyle türkçemizin açıklamalı büyük deyimler sözlüǧü ...

KULAKLARI DOLMAK : Hep aynı şeyi dinlemekten usanç duymak. KULAKLARI PASLANMAK : Uzun süreden beri müzik dinlememiş olmak. KALUKLARINI DİKMEK : (hayvan) Dikkatle dinlemek. KULAKLARINI TIKAMAK : (bir şeye) O şeyi ...

Hamidoğlu Fethi Gözler, 1975

Türkçenin nakısları: atasözleri, deyimler, tekerlemeler, ... - Sayfa 136

51, 257, 278, 320 Kulakları dolmak. Bir şeyi çok dinlemek, çok duymak. "Uzun seneler kulakları padişah aleyhine doldurulan halk, önce yeni iktidara çılgınca alkış tutmuş...' D, s. 139 Kulaklarına inanamamak. İnanılmayacak derecede şaşırtıcı ...

Kâzım Yetiş, ‎Sâmiha Ayverdi, 1993

Türk atalar sözü hazinesi - Sayfa 399

Kulak dolmak. (ÖÂA.) Kulaklarını dikmek (hayvan). (ÖÂA.) Kulaklarını tıkamak (birşeye). (ÖÂA.) Kulakları paslanmak. (ÖÂA.) Kulak misâfiri olmak. (AVP.) (ÖÂA.) Kulaktan âşık olmak. (Ş.) (ÖÂA.) Kulaktan dolma. (AVP.) (ÖÂA.) Kulaktan kapmak.

İsmail Hilmi Soykut, 1974

Deyimler, atasözleri, beyitler ve anlamdaş kelimeler - Sayfa 390

... ("Tatlıya kanıksadım"), gma gelmek (getirmek) ("Bu adam paraya gına getirmez"), doyum olmamak ("Bu güzel yere doyum olmuyor"), kulakları dolmak ("Kulaklarımız bu sözlere doldu"), "elaman" ("Elaman bu 'öz Türk- çeci'lerden!"), elaman ...

Nejat Muallimoğlu, 1983

Türkçe bilen aranıyor - Sayfa 924

... doyum olmuyor) • Kulakları dolmak (Kulaklarımız bu sözlere doydu) • Bezmek (Onların geçimsizliklerinden bezdim, uzandım) • Usanç gelmek (duymak, vermek) (Tanrının günü aynı pilava kaşık sallamaktan usanç getirmiştim) (Bu sıcaklar da ...

Nejat Muallimoğlu, 1999

Türkçede mecazlar sözlüğü: 700 sınıfa ayrılmış 5000 madde - Sayfa 129

Kulaklari dolmak, hep aym seyi duymaktan usanç getirmek. Tacizlik getirmek, Usanç getirmek (Birinden - ), ondan usanmak. Usanç vermek, usandirmak. USLULUK Akli basura gelmek, Akhni basina almak, uslanmak. Dogru dur- mak, Dogru ...

Mehmet Ali Ağakay, 1949

Irak Türkleri'nde deyimler ve atasözleri - Sayfa 144

... önem vermemek Kulağı civildemek-çınlamak- Yakınlarından birinin geldiğini veya bir haberini sezmek Kulağı civildesin Kulağı çınlasın, keşke şimdi hatırladığım arkadaş veya yakınımız konuştuklarımızı duysaydı Kulağı dolmak Aynı sözü üst ...

İhsan S. Vasfi, 2001

Peygamlerimiz efendimiz - Sayfa 16

... şuhud âlemine ayak basmışlar, Arab- larca, vukubulduğu seneye i* il yılı nâmı verihb takvlm başlangıcı olarak kabul edllen o büyük hâdisenin taisilâtiyle kulakları dolarak büyümüşlerdi Vakayı görmüş kadar, teferruatına kadar bilmekdelerdi.

Ahmed Es'ad Ben'im, 196

Zaman Çarkı - Düş Hançeri: Robert Jordan - Sayfa 520

"Benim hizmetkarımın dili kesilmişti," dedi Loial, tiksinti dolu bir sesle, kulakları arkaya yatarak. Balta sapını tutan elinin boğumları beyazladı. Haman şaşkınlık dolu bir ses çıkardı ve kulakları direk kadar dikleşti. "Altara'da yeni bir kral taç giydi," ...

İthaki, ‎ithaki, 2007