WHAT DOES SOĞRUMSAMA MEAN IN TURKISH?
Click to
see the original definition of «soğrumsama» in the Turkish dictionary.
Click to
see the automatic translation of the definition in English.
Definition of soğrumsama in the Turkish dictionary
See section on. speak surface absorption surface absorption. soğrumsama Bkz. yüze soğurma.
Click to
see the original definition of «soğrumsama» in the Turkish dictionary.
Click to
see the automatic translation of the definition in English.
5 TURKISH BOOKS RELATING TO «SOĞRUMSAMA»
Discover the use of
soğrumsama in the following bibliographical selection. Books relating to
soğrumsama and brief extracts from same to provide context of its use in Turkish literature.
1
Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 949
2 bataklık suyunun çekilmesiyle alttan çıkan nemli, verimli toprak. soğrumsama a. fiz. ve kim. »> yüze soğurma. soğuk s. 1 ısısı çok düşük olan. ör. Soğuk havalar başladı. 2 ısısının azlığı nedeniyle insanı üşüten, ör. Soğuk bir gündü. 3 mec.
2
Yeni imlā kilavuzu - Sayfa 202
... -ki siyahi soğancık Solhan songu siyahlanmak siyak, -kı siyasa soğrumsama soğuk soğukbez solgun solidarizm solipsizm sonkânun sonlu sonra siyasal soğukkanlı solist -tı sonradan sollamak siyaset, -ti soğuklama solmak sonraki siyaseten ...
3
Yeni yazım (imlâ) kılavuzu - Sayfa 205
... sof sofa sofî sofiyane sofizm sofra softa sofu soğan soğancık soğrumsama soğuk soğukbez soğukkanlı soğukkanlılık soğuklama soğuklamak soğukluk soğulmak soğumak soğurmak soğuşmak soğutkan soğutmaç soğutmak soğutucu sohbet ...
4
Türkçe sözlük'ün ters dizimi: Türkçe (SST) sözlük ... - Sayfa 61
... duraksama uzaksama kanıksama yanılsama kaçımsama anımsama ayrımsama sayrımsama azımsama çoğumsama yokumsama soğrumsama duyumsama açınsama yakınsama kapsama barsama çıkarsama mars ama ağırsama uğursama ...
Belgin Tezcan Aksu, Abdurrahman Tariktaroğlu, Efrasiyap Gemalmaz, 2004
5
Uluslararası Sözlükbilim Sempozyumu bildirileri: 20-23 ... - Sayfa 136
DTW'de geçtiği halde gerek ATS'de gerekse de TS'de geçmeyen bazı Türkçe türetme isimler de tutunamamıştır: sanaka 'aberglaube', yasan 'absicht', soğrumsama 'adsorbe', bilimtay 'akademie', tapınç 'an- betung', varsayıl 'angenommen', ...
Nurettin Demir, Emine Yılmaz, 2001