Meaning of "tabaklamak" in the Turkish dictionary

PRONUNCIATION OF TABAKLAMAK IN TURKISH

tabaklamak

WHAT DOES TABAKLAMAK MEAN IN TURKISH?

Tanning

Tanning, also known as tanning, is a process that increases the durability of leather fibers, i.e., the leather collar, against weathering, microorganisms, and crumbles. Tanning is a method of leather processing, that is, deeply subjected to physical and chemical processes to be used as an industrial product. While leading to serious problems in the degradability of the skin structure, permanent stability and usability at the same time provide the basic stage. In the tanning process, the amino and carboxyl groups of the colloid are made stable by establishing bonds with various substances. The leather is used in the tannery so that the taboo is used. The work done on Tabakhan is called tabanhanecilik, which is an important detail that every leather maker can not become a tabancer, because the leather case covers the production of leather garments, leather shoe makers and other leather products besides leather production. The tanned person is called a pan or plate.

Definition of tabaklamak in the Turkish dictionary

To treat animal furs with different chemical substances in order to make them usable.

TRANSLATION OF TABAKLAMAK

Find out the translation of tabaklamak to 25 languages with our Turkish multilingual translator.

The translations of tabaklamak from Turkish to other languages presented in this section have been obtained through automatic statistical translation; where the essential translation unit is the word «tabaklamak» in Turkish.

• Translator Turkish - Chinese: 黄褐色
• Translator Turkish - Spanish: bronceado
• Translator Turkish - English: tan
• Translator Turkish - Hindi: तन
• Translator Turkish - Arabic: أسمر
• Translator Turkish - Russian: загар
• Translator Turkish - Portuguese: bronzeado
• Translator Turkish - Bengali: কষা
• Translator Turkish - French: bronzage
• Translator Turkish - Malay: tan
• Translator Turkish - German: Bräune
• Translator Turkish - Japanese: 日焼け
• Translator Turkish - Korean: 황갈색의
• Translator Turkish - Javanese: tan
• Translator Turkish - Vietnamese: tan
• Translator Turkish - Tamil: பழுப்பு
• Translator Turkish - Marathi: टॅन
• Turkish: tabaklamak
• Translator Turkish - Italian: abbronzatura
• Translator Turkish - Polish: opalenizna
• Translator Turkish - Ukrainian: загар
• Translator Turkish - Romanian: culoare cafenie-roșiatică
• Translator Turkish - Greek: μαύρισμα
• Translator Turkish - Afrikaans: tan
• Translator Turkish - Swedish: solbränna
• Translator Turkish - Norwegian: tan

10 TURKISH BOOKS RELATING TO «TABAKLAMAK»

Discover the use of tabaklamak in the following bibliographical selection. Books relating to tabaklamak and brief extracts from same to provide context of its use in Turkish literature.

Türk dilinin etimoloji sözlüğü - Sayfa 592

Sözgelişi sepi sözcüğü dericilik, deriyi işlemek (ar. dibagat, Türkçede tabak, tabaklamak, bk. Tabak). Sepdürmek/ serpmek, sepelemek/ serpelemek, serpmek, sepilemek/deriyi tabaklamak, sepimek/deriyi tabaklamak, sepilenmek/deri ...

İsmet Zeki Eyuboğlu, 1991

Kör Kuyuya Düşmek: - Sayfa 121

Tabakları ve kaseleri evyenin üstüne taşıyor, yemek konulmak üzere hazırlık yapıyorlardı. Su dolu orta kazanlardan birini ocağın üstüne koyarken, bir yandan da bana “Bu su ısınsın. Bulaşıklar için evyeye dolduracağız. Sen evyenin kapaklarını ...

İlhame Çağlı, 2014

Ay Karanlık Gece Beyaz:

Lavabonun içinde üst üste duran kirli tabakları yıkamaya başladı. Hırsını tabaklardan alır gibiydi. Sarı, bol köpüklü süngerle defalarca ovduğu tabakları mavi küçük bir leğenin içine doldurdu. Kirli bulaşıkların işgalindeki lavabo boşalınca, ...

Defne Duman, 2009

Anne Kafamda Bit Var: 12 Eylül Anıları

İki askergeldi,ilki çatalları, ekmeği, çinko tabakları demir parmaklıktan içeri uzatıpgitti.Tabakları, çatalları paylaştık.Adam başı yarım tayın düşüyordu. Tayını koltuğumun altınasıkıştırdım, çinko tabaklar elimde, gözüm yemeklerde, bekliyordum.

Tarık Akan, 2014

Serçe Yuvası (Güzel Anadolum Serisi) 6:

Fırından yeni çıkmış fıstıkları tabaklara boşalttı. Sonrapencereye döndü: – Hatice gel yavrum. Tabakları arkadaşlarına götür. Hatice koşarak içeri girdi, tabakları dışarı taşıdı. Çocuklarfıstıkyemeye başlamışlardı ki GültenNine kuruüzüm de getirdi ...

Erdoğan TÜCAN, 2014

Kars'tan Malta'ya Sürgün: - Sayfa 46

Evin genç kızı henüz oturmamıştı tabakları getirmek için mutfağa gitmişti bir süre sonra elinde tabak ve kaşıklarla içeriye girdi. Tabakları masaya dizince masaya serilmiş mavi kareli örtüyü neredeyse kapatmıştı masa tahtadan yapılmış olduğu ...

Serap Gençler, 2013

Sevgi Hep Siyah Kaldı:

Bir faydam olsun istedim.” Sesi alabildiğine mahcuptu. Gülümsedi Hayal. Bu gülümsemeyi görmek için her akşam sofra hazırlayabilirim. “Bu tabakları nereden buldun? İnan evde böyle tabaklarımız olduğunu bilmiyordum.” “Çok kolay oldu.

Defne Duman, 2008

Hobbit. Türkische Ausgabe: Oradaydik ve simdi buradayiz - Sayfa 22

Nihayet iskemlelerini geriye ittiler ve Bilbo tabaklarla bardakları toplamak için bir hamle yaptı. "Hepiniz birden akşam yemeğine kalacaksınız herhalde?" diye sordu, ısrarcı olmayan en nazik ses tonuyla. "Elbette!" dedi Thorin. "Sonraya da.

John Ronald Reuel Tolkien, 2008

KK e Mal: Tipik Kılıçdaroğlu Fıkraları

Parti Merkezinde değişikler yapmaktadır. İlk icraatını parti merkezinde uygulamayı karar verir.. Görevli garsona çağırttırır. -„Niçin yemekleri sağdan servis yapıyorsunuz? Dolu tabakları sağdan veriyorsunuz. Boş tabakları soldan topluyorsunuz.

Özden Aydın, 2015

Başarıya Götüren Yol:

Sahiden gitmemi istemiyorsunuzdeğil mi? *** Jan Valjan, geceleyin kalkar, odadaki gümüş şamdanları alır ve kaçar.Şehirdençıkarken polis tarafından yakalanır ve papaza getirilir. Papaz, şikâyetçi olmadığı gibi: – Kendisine bu gümüş tabakları ...

Ali Erkan Kavaklı, ‎Cemil Tokpınar, 2000