Meaning of "yaylandırmak" in the Turkish dictionary

PRONUNCIATION OF YAYLANDIRMAK IN TURKISH

yaylandırmak

WHAT DOES YAYLANDIRMAK MEAN IN TURKISH?

Definition of yaylandırmak in the Turkish dictionary

Spreading Movement through springs. To stretch under the bow.

TRANSLATION OF YAYLANDIRMAK

Find out the translation of yaylandırmak to 25 languages with our Turkish multilingual translator.

The translations of yaylandırmak from Turkish to other languages presented in this section have been obtained through automatic statistical translation; where the essential translation unit is the word «yaylandırmak» in Turkish.

• Translator Turkish - Chinese: 的骨头
• Translator Turkish - Spanish: los huesos de la
• Translator Turkish - English: the bones of the
• Translator Turkish - Hindi: की हड्डियां
• Translator Turkish - Arabic: عظام
• Translator Turkish - Russian: кости
• Translator Turkish - Portuguese: os ossos do
• Translator Turkish - Bengali: হাড্ডি
• Translator Turkish - French: les os de la
• Translator Turkish - Malay: tulang
• Translator Turkish - German: die Knochen des
• Translator Turkish - Japanese: の骨
• Translator Turkish - Korean: 의 뼈
• Translator Turkish - Javanese: balunge
• Translator Turkish - Vietnamese: xương của
• Translator Turkish - Tamil: எலும்புகளை
• Translator Turkish - Marathi: हाडे
• Turkish: yaylandırmak
• Translator Turkish - Italian: le ossa del
• Translator Turkish - Polish: kości
• Translator Turkish - Ukrainian: кістки
• Translator Turkish - Romanian: oasele
• Translator Turkish - Greek: τα οστά του
• Translator Turkish - Afrikaans: die bene van die
• Translator Turkish - Swedish: ben i
• Translator Turkish - Norwegian: bein av

10 TURKISH BOOKS RELATING TO «YAYLANDIRMAK»

Discover the use of yaylandırmak in the following bibliographical selection. Books relating to yaylandırmak and brief extracts from same to provide context of its use in Turkish literature.

Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 1159

yaylamak yazı (I) yaylamak (nsz) ha. yazın, bir yaylaya 1 çıkıp bir süre orada oturmak. yaylandırmak (-i) 1 yaylar aracılığıyla harekete geçirmek. 2 altında yay varmış gibi esnetmek. yaylanmak (nsz) 1 yaylar üzerinde hareket etmek. 2 yürürken ...

Ali Püsküllüoǧlu, 1994

Yorgun Kadınlar - Sayfa 84

Vücudunu ileriye doğru yaylandırarak kulağını dışarı verdi. Konuşulanları kaçırmadan dinlemek istiyordu. Hüsamettin güc işitilir bir sesle: — "Olmadı," dedi. — "Neden?" — "Titremiş." — "Peki ne olacak şimdi?" — "Bir daha isterim." — "Ne ...

Sezai Solelli, 1957

Mesut insanlar - Sayfa 77

Yorulduğu belliki; her adım başında durup vücudünu yukarıya doğru yaylandırarak arkasındaki testi yerini değiştirmeğe ve destinin kalkıp tekrar düşmesinden dinlenmeğe çalışıyor. Destide her kalkıp indikçe ağzından biraz su akıyor. Ve bu su ...

Rifat Akpinar, 1943

Muhabbet tılsımı - Sayfa 118

Lâboratuara koştu. Aziz Sakıp rafta karıştırmakta olduğu şişeleri bıraktı. Teli aldı. Muayene ederek : — İnceliği, kalınlığı uygun... dedi. Kıskaçla teli birkaç boy üzerine kesti. Bu telleri yaylandırarak, birbirine bağlıyarak yarım yumurta sepeti gibi ...

Hüseyin Rahmi Gürpınar, 1969

Sıraçlar (Anşabacılı ve Hubyarlar): Beydili Alevi Türkmenleri - Sayfa 138

Son mısra söylenirken, bütün çocuklar hep bir ağızdan söylerler.120 B- YETİŞKİNLERİN OYNADIKLARI OYUNLAR 1- Çobanlar ve Gençler Arasında Oynanan Oyunlar Can Değneği: En az iki kişinin, değneklerini yaylandırarak fırlatmaları ...

Orhan Yılmaz, 2009

Harman yangını: hikâyeler - Sayfa 56

Elindeki kahve fincanını höpürdetirken bu kadarını kâfi bulmamış olmalı ki göbeğini ikin ci bir defa daha yaylandırarak ilâve etti : "Hangi taraf erkekse emin olun o kazanacak" dedi. Köylülerin butürlü üstün körü konuşmalardan bir ...

Hali̇l Ayteki̇n, 1945

Ansiklopedik tarih taraması - 1. cilt - Sayfa 192

Sabrı tükenen Julius bir gün öfke ile kapıyı vurdu, Michelahgelo'nup itirazına kulak as- mıyarak içeri girip iskeleye tırmadı ve ayağı altında iskele tahtalarını yaylandırarak peygamberlerin, falcı kadınların heybetli figürleri üzerinde kusur bulmıya ...

Emin Türk Eliçin, 1967

Hayvan hakları: bir insanlık kitabı - 1. cilt - Sayfa 462

Pir Sultan mest olmuş, bunları dinliyor. Zaman zaman bülbülün gözüne uyku basıyor. Bir defasında, onu dinlemeye do- yamayan Pir Sultan, uyandırmak için, iki parmağının araşma bir ufak taş koyup, parmağının birini yaylandırarak kuşa atıyor; ...

İsmet Sungurbey, 1993

Malzeme: malzeme muayenesi, madensel malzemenin iç yapisi, ...

Ondan sonra (Şekil : 131 - O'deki gibi yaylandırma deneyi yapılır ; bu deneyde kalıcı bir eğilmenin olmaması gerektir. Keskinliğini muhafazaya elverişliliği de (Şekil : 131 - D)'de olduğu gibi, bıçağın ağzını pirincten bir parçaya bir kaç defa ...

Halil Kaya, 1949

Çocuk oyun ve oyuncak terimleri sözlüğü - Sayfa 98

... değneğı yakına düşenin, nefes almadan koşup değnekleri toplayıp getirmesi, nefes alırsa cezalandırılması kuralına göre oynanan oyun (Ar.). ezze Oyuncuların birbuçuk-iki metre uzunluğundaki sopaların ucunu yere koyup yaylandırarak ileri ...

Mevlüt Özhan, 2005