Signification de "elden ağıza yaşamak" dans le dictionnaire turc

PRONONCIATION DE ELDEN AĞIZA YAŞAMAK EN TURC

elden ağıza yaşamak

QUE SIGNIFIE ELDEN AĞIZA YAŞAMAK EN TURC

définition de elden ağıza yaşamak dans le dictionnaire turc

Vivre dans la main droite, c'est gagner le gain quotidien, mais seulement pour répondre aux besoins.

elden ağıza yaşamak Günlük kazancı ancak ihtiyaçlarını karşılayacak kadar olmak.

TRADUCTION DE ELDEN AĞIZA YAŞAMAK

Découvrez la traduction de elden ağıza yaşamak dans 25 langues grâce à notre traducteur turc multilingue.

Dans cette section, les traductions de elden ağıza yaşamak dans d'autres langues ont été obtenues par traduction automatique statistique, où l'unité essentielle de la traduction est le mot «elden ağıza yaşamak» en turc.

• Traducteur Français - chinois: 现场手口
• Traducteur Français - espagnol: mano en directo a la boca
• Traducteur Français - anglais: live hand to mouth
• Traducteur Français - hindi: मुँह के लिए जीना हाथ
• Traducteur Français - arabe: ومن ناحية الحية إلى الفم
• Traducteur Français - russe: жить впроголодь
• Traducteur Français - portugais: mão para a boca ao vivo
• Traducteur Français - bengali: মুখ লাইভ হাত
• Traducteur Français - français: la main à la bouche en direct
• Traducteur Français - malaisien: Hidupkan minda orang tua
• Traducteur Français - allemand: Live- Hand in den Mund
• Traducteur Français - japonais: 口の中に生きて手
• Traducteur Français - coréen: 입에 라이브 손
• Traducteur Français - javanais: Urip pikiran sing tuwa
• Traducteur Français - vietnamien: tay trực tiếp vào miệng
• Traducteur Français - tamoul: நேரடி கை வாயில்
• Traducteur Français - marathi: तोंड थेट हात
• turc: elden ağıza yaşamak
• Traducteur Français - italien: mano dal vivo per bocca
• Traducteur Français - polonais: na żywo dłoń do ust
• Traducteur Français - ukrainien: жити впроголодь
• Traducteur Français - roumain: mână în direct la gură
• Traducteur Français - grec: ζωντανό το χέρι στο στόμα
• Traducteur Français - afrikaans: live hand na die mond
• Traducteur Français - suédois: levande hand i mun
• Traducteur Français - norvégien: levende hånd til munn

10 LIVRES EN TURC EN RAPPORT AVEC «ELDEN AĞIZA YAŞAMAK»

Découvrez l'usage de elden ağıza yaşamak dans la sélection bibliographique suivante. Des livres en rapport avec elden ağıza yaşamak et de courts extraits de ceux-ci pour replacer dans son contexte son utilisation littéraire.

Deyimlerimizin sözlüğü - Sayfa 136

Elde etmek: 1) Bir şeye sahip olmak. 2) Bir kimseyi kendinden yana çekmek; kendine bağlamak. Elde kalmak: 1) Bir mal satılmayıp sahibinde durmak. 2) Harcanandan artakalmak. Elden ağza yaşamak: Günlük kazancı ancak günlük ...

Asım Bezirci, 1990

Deyimler, atasözleri, beyitler ve anlamdaş kelimeler - Sayfa 227

... çalışmadan para kazanmak kolay değildir] • Elden ağıza yaşamak (y) [Kazanılan parayı hemen harcamak zorunda kalmak] (Şevket Beyin birikmiş çok parası vardı, bu yüzden Şevket Beyin çalışmadığı aylarda ailesi, elden ağıza yaşadı) [Yani ...

Nejat Muallimoğlu, 1983

Leyleğin ömrü - Sayfa 60

Aynı gün iki emprezaryo, Fogel ve Marko, beni bir toplantıya davet ettiler. Gittiğimde oda tıklım tıklım artist doluydu. Aramızda 'Süper Yıldızlar' yoktu... Toplananlar, elden ağza, günü gününe yaşamak zorunda olan kişilerdik. Bütün gazinolar ve ...

Orhan Boran, 1978

Türk atalar sözü hazinesi - Sayfa 367

Elde kalmak. (ÖÂA.) Elden ağıza yaşamak. (ÖÂA.) Elden ayaktan düşmek. (ÖÂA.) Elden bir kazâ çıkmak. (ÖÂA.) Elden çıkarmak. (ÖÂA.) Elden çıkmak. (ÖÂA.) Elden düşme. (ÖÂA.) Elden düşürmemek. (ÖÂA.) Elden ele dolaşmak (geçmek, ...

İsmail Hilmi Soykut, 1974

Örnekleriyle türkçemizin açıklamalı büyük deyimler sözlüǧü ...

ELDE AVUÇTA BİR ŞEY KALMAMAK : Elde bulunan mal ve parasmı çeşitli sebeplerle elden çıkarmak, malı ve parası kalmamak. ... ELDEN AĞIZA YAŞAMAK : Yalnız günlük yaşammı sağlamak amacmı gerçekleştirmek için çalışmak. ELDEN ...

Hamidoğlu Fethi Gözler, 1975

Türk Edebiyatı - 363-366. sayılar - Sayfa 34

Bir gün seni acımasızca sırtından atacak olan yaşama, yürekli bir başkaldırıdır... Dünyaya ... Nerdeyse o şarkıyı avaz avaz söylememek için dilini eliyle bastırası; "Uslu dur.'" diyesi geldi. ... Metro'nun geleceği karanlık ağza baktı. "Ölüm'ü hep bir ...

Ahmet Kabaklı, 2004

Yaşamak: günlük - Sayfa 152

Yalnızlık en küçük yaşımızda, misafirlikteki zengin sofraya örümcek kolları gibi uzanan ve ağza yönelen eller arasından (dizinin dibine oturduğu muz) annenin elini çekerek sininin altına doğru uzatma- siyle ortaya çıkar. O, o andan itibaren ...

Cahit Zarifoğlu, 1980

Grup dinamiği açısından Türkiye'de ötekileştirme eğilimleri - Sayfa 3

Geçim biçimleri( henüz üretim bilinmiyor) asalak ekonomiye(elden ağza beslenme) dayandığından topluluk üyeleri arasında ... Bu yaşama biçimi, 2 milyon yıl olarak tahmin edilen insanlık tarihinin bir milyon beş yüz bin yılını yani %75'ini ...

Metin Erol, ‎Cumhuriyet Üniversitesi. Fen-Edebiyat Fakültesi, 2008

Mevlâna ve yaşama sevinci - Sayfa 208

Bu özelliğe kısaca değindikten sonra Bektaşiliğin başka dogmalarından bir tanesini de ele almak istiyorum. Bu temel ilke ... İşte bu 3 ilke açık - seçik şekilde mani dininde de 3 mühür şeklinde vardır : Ağzına mühür, eline mühür, beline mühür.

Feyzi Halıcı, 1978

Ahmet Muhtar Büyükçınar:

Bu iş ağızdan ağza hızla yayıldı. Her gün iki üç kadın ... Dayım geleceğe dönük niyet ve tasarılarımıdabiliyordu: Dertlerimi unutabilmekve beni korkutanlardan ayrı kalmakiçin uzaklara gitmek, gurbet ellerde yaşamak istiyordum. Tanıdıklarım ...

Cihan OKUYUCU, 2014