Signification de "pıyrım pıyrım" dans le dictionnaire turc

PRONONCIATION DE PIYRIM PIYRIM EN TURC

pıyrım pıyrım

QUE SIGNIFIE PIYRIM PIYRIM EN TURC

définition de pıyrım pıyrım dans le dictionnaire turc

Je suis très vieux, très usé.

TRADUCTION DE PIYRIM PIYRIM

Découvrez la traduction de pıyrım pıyrım dans 25 langues grâce à notre traducteur turc multilingue.

Dans cette section, les traductions de pıyrım pıyrım dans d'autres langues ont été obtenues par traduction automatique statistique, où l'unité essentielle de la traduction est le mot «pıyrım pıyrım» en turc.

• Traducteur Français - chinois: 我皮埃尔皮埃尔
• Traducteur Français - espagnol: Soy Pierre Pierre
• Traducteur Français - anglais: I am Pierre Pierre
• Traducteur Français - hindi: मैं पियरे पियरे हूँ
• Traducteur Français - arabe: أنا بيير بيير
• Traducteur Français - russe: Я Пьер Безухов
• Traducteur Français - portugais: Eu sou Pierre Pierre
• Traducteur Français - bengali: আমি PIDs PIDs আছি
• Traducteur Français - français: Je suis Pierre Pierre
• Traducteur Français - malaisien: Saya PID PID
• Traducteur Français - allemand: Ich bin Pierre Pierre
• Traducteur Français - japonais: 私はピエールピエールです
• Traducteur Français - coréen: 나는 피에르 피에르 입니다
• Traducteur Français - javanais: Aku PIDs PIDs
• Traducteur Français - vietnamien: Tôi Pierre Pierre
• Traducteur Français - tamoul: என் பிம்பம்
• Traducteur Français - marathi: माझे दलाल
• turc: pıyrım pıyrım
• Traducteur Français - italien: Sono Pierre Pierre
• Traducteur Français - polonais: Jestem Pierre Pierre
• Traducteur Français - ukrainien: Я П´єр Безухов
• Traducteur Français - roumain: Sunt Pierre Pierre
• Traducteur Français - grec: Είμαι Pierre Pierre
• Traducteur Français - afrikaans: Ek is Pierre Pierre
• Traducteur Français - suédois: Jag är Pierre Pierre
• Traducteur Français - norvégien: Jeg er Pierre Pierre

10 LIVRES EN TURC EN RAPPORT AVEC «PIYRIM PIYRIM»

Découvrez l'usage de pıyrım pıyrım dans la sélection bibliographique suivante. Des livres en rapport avec pıyrım pıyrım et de courts extraits de ceux-ci pour replacer dans son contexte son utilisation littéraire.

Havva: Seçme Öyküler

Pıyrım pıyrım bir haki kaput yere kaymış. Büyükçe bir küp. Solyanda eleklerasılıydı. Tavanayakın ufak,dörtköşe bir delikten ışıyordu dükkân. Tavan isten, kurumdan kapkaraydı. Örümcek ağları saçaklanmıştı. Karşıduvarda paslı kocaman ...

Vüs'at O. Bener, 2014

Türkçe bilen aranıyor - Sayfa 549

pıyrım pıyrım, çok eskimiş, çok yıpranmış. (Tıraşı bir karış uzamış, sırtındaki yağlı ceketin yakaları pıyrım pıyrım. — H.Taner) pis pis (düşünmek), derin ve üzüntülü düşünceye dalmak. (Bir köşeye çekilmiş, pis pis düşünüyordu.) pisi pisine, boş ...

Nejat Muallimoğlu, 1999

Türkçe ikilemeler sözlüğü: tanıklı - Sayfa 502

264) pıyır pıyır (DS-IX) Kesilen, yırtılan, yenilen şeylerin çıkardığı hışırtılı ses. Kağıt helvasını pıyır pıyır yiyip bitir iverdi. pıylım pıylım (DS-IX) İyice örselenmiş, eskimiş(giysi, eşya vb. şeyler için). pıyrım pıyrım Dalgalı, yüzeyi engebeli bir biçimde.

Necmi Akyalçın, 2007

Yaşamasız: Hikâyeler - Sayfa 121

Pıyrım pıyrım bir hâki kaput yere kaymış. Büyükçe bir küp. Sol yanda elekler asılıydı. Tavana yakın ufak, dört köşe bir delikten ışıyordu dükkân. Tavan isten, kurumdan kapkaraydı. Örümcek ağları saçaklanmıştı. Karşı duvarda paslı kocaman bir ...

Vüsʼat O. Bener, 1957

Çocukluǧumun öyküsü: Rusya, Almanya, Türkiye üçgeninde ...

Kütüphanecilerin hepsi bizden ve de özellikle elimizdeki upuzun, pıyrım pıyrım sipariş listesinden nefret ediyorlar. Genellikle annemin istediği kitaplar bulunamadığından yerine başka kitaplar veriyorlar. Neyse ki kütüphane eve yakın; beş-on ...

Aysu Erinç, 2009

Boğaziçi şıngır mıngır - Sayfa 45

Mahmut bu pıyrım pıyrım minderlerde ayni kumaştan yastıklara dayanarak oturur. Kayık 16 küreklidir. Mahmud-u Adlî'nin bundan başka, yedi çifte piyadeye, filikaya bindiği de olur. 1828-1829 Rus Savaşında, Şeker Bayramını kutlamak için ...

Salâh Birsel, 1981

Kuşları örtünmek: Günlük 1972-1975 - Sayfa 107

Düşüncelerimin arasına kimi zaman düşler de karışır. Yaşamımın en karanfilli, en tatlı anlarıdır bu anlar. Kadınlar, o pıyrım pıyrım güzeller, boynuma sarılmak için küçük bir işaretimi bekler. Diyebilirim ki, isteyip de elde edemediğim kadın yoktur ...

Salâh Birsel, 1976

Hikâyeler - 1. cilt - Sayfa 323

Traşı bir karış uzamış, sırtındaki yağlı ceketin yakaları pıyrım pıyrım. Sağ eli sarılı olduğundan çolak eli ile bir sigara yakmağa uğraşıyor, becereme- yip bir kibriti, bir sigarayı düşürüyor. Acıdım oğlana. Acıdım ama sonra kendime kızdım.

Haldun Taner, 1970

Dost - Sayfa 271

Pıyrım pıyrım bir hâki kaput yere kaymış. Büyükçe bir küp. Sol yanda elekler asılıydı. Tavana yakın ufak, dört köşe bir delikten ışıyordu dükkân. Tavan isten, kurumdan kapkaraydı. Örümcek ağları saçaklanmıştı. Karşı duvarda paslı kocaman bir ...

Vüsʼat O. Bener, 1977

Kahveler kitabı - Sayfa 93

Recaizade'nin önünü, arkasını ve yanını renk renk, pıyrım pıyrım şemsiye dalgaları çevirmiştir. Şemsiyeler o yıllarda güneşe karşı bir kalkan olarak kullanılmaz. Bir süs eş- yasıdır. Topu da pırradak havalanacak bir güzelliktedir. Bu şemsiye ...

Salâh Birsel, 1983