"kan oturmak"辞典でのトルコ語の意味

トルコ語でKAN OTURMAKの発音

kan oturmak

トルコ語でKAN OTURMAKはどんな意味ですか？

トルコ語辞典でのkan oturmakの定義

血の中に座る静脈の亀裂から漏れた血液、組織の間を流れる血。

kan oturmak Bir damarın çatlamasıyla sızan kan, dokular arasına akıp kalmak.

KAN OTURMAKの翻訳

当社のトルコ語多言語翻訳者が翻訳した25ヵ国語のkan oturmakを探してみましょう。

自動統計翻訳によって、このセクションで示されているトルコ語から他の言語へのkan oturmakの翻訳を訳しました。この場合は、必須の翻訳単位はトルコ語で«kan oturmak»という単語です。

• トルコ語翻訳家 - 中国語: 坐血
• トルコ語翻訳家 - スペイン語: sentarse en la sangre
• トルコ語翻訳家 - 英語: sit blood
• トルコ語翻訳家 - ヒンディー語: रक्त बैठना
• トルコ語翻訳家 - アラビア語: الجلوس الدم
• トルコ語翻訳家 - ロシア語: сидеть кровь
• トルコ語翻訳家 - ポルトガル語: sentar sangue
• トルコ語翻訳家 - ベンガル語: রক্ত বসতে
• トルコ語翻訳家 - フランス語: asseoir le sang
• トルコ語翻訳家 - マレー語: duduk darah
• トルコ語翻訳家 - ドイツ語: sitzen Blut
• トルコ語翻訳家 - 日本語: 血液に座ります
• トルコ語翻訳家 - 韓国語: 혈액 앉아
• トルコ語翻訳家 - ジャワ語: njagong getih
• トルコ語翻訳家 - ベトナム語: ngồi máu
• トルコ語翻訳家 - タミル語: இரத்த உட்கார்ந்து
• トルコ語翻訳家 - マラーティー語: रक्त बसून
• トルコ語: kan oturmak
• トルコ語翻訳家 - イタリア語: sedersi sangue
• トルコ語翻訳家 - ポーランド語: siedzieć krew
• トルコ語翻訳家 - ウクライナ語: сидіти кров
• トルコ語翻訳家 - ルーマニア語: stai sânge
• トルコ語翻訳家 - ギリシャ語: κάθονται στο αίμα
• トルコ語翻訳家 - アフリカーンス語: sit bloed
• トルコ語翻訳家 - スウェーデン語: sitta blod
• トルコ語翻訳家 - ノルウェー語: sitte blod

«KAN OTURMAK»に関連するトルコ語の本

以下の図書目録からkan oturmakの使いかたを見つけましょう。kan oturmakに関する本とトルコ語文献で使われた文脈を提供するための簡単な抜粋文。

Dil kılavuzu - Sayfa 293

kanli biçakli kanli canh kanli katii kanlilik kanli sürgun kanraak kcuvni}" kanl kan nakli konaktanm0 (hek ) kano (tekne) kan olmak kanon" kanun, koide (fel.) kanonik kanonsal0 kanomal0 kanonik kanotiye (bajlik) kan oturmak kan plazmasi kan ...

Nijat Özön, 1985

Kayseri ağzı - 1. cilt - Sayfa 513

Kan aglamak. Kan akitmak. Kan basina siçramak. Kan çanagi gibi. Kan davasi gütmek. Kan govdeyi götürmek. Kan kusturmak.' Kan kusup kizilcik sirbeti içtim demek. Kan olmak. Kan oturmak. Kan revan içinde. Kan ter içinde. Kan tutmak.

Kâzım Yedekçioğlu, 1989

Irak Türkleri'nde deyimler ve atasözleri - Sayfa 132

Kan kaynamak Birine karşı (özellikle akrabalar arasında) içten sevgi duygusu taşıp gelmek Kan kohmağ (kokmak) Çok ... Çok eziyete uğramak Kan kusturmak Büyük eziyete uğratmak Kan oturmak Dizanteri hastalığına tutulmak Kan susuzu ...

İhsan S. Vasfi, 2001

Ayna kitabı - Sayfa 122

Eyvah sillesi vurmaktan dizlere kan oturdu. Gönül papağana benzetil- diğinden bahsi geçen ayna papağanların eğitiminde kullanılan aynadır, ancak zânû kelimesiyle diz aynası da hatırlatılır. Papağanların renkleri genelde yeşil ve kırmızıdan ...

Yusuf Çetindağ, 2009

Atatürk ve Türk dili 3: Atatürk devri yazarlarının Türk ... - Sayfa 1747

[Bazen "kan damarı kaynadı" şeklindedir. Bazen "şah damarı oynadı" da ilâve olunur. Dede Korkut'îa da biraz farklı manalarla kullanılmıştır]. Kan uymuk: Kan oturmak [Büyük bir felâket, kin veya derdini söylemeyip susmak ve buna bir çare ...

Kâzım Yetiş, 2005

Ortaoyunu - 2. cilt - Sayfa 295

221 Kan beynine çıkmak I. 294 Kanına girmek I. 244, 383 Kanına susamak II. 315 Kanı sıcak II. 572 Kan kusturmak II. 610 Kan oturmak II. 484 Kan-ter içinde (kalmak) I. 361 - II. 34 Kapalı büyümek II. 493 Kapıdan ekmek yemek II. 197 Kapıdan ...

Cevdet Kudret, 2007

Nev'ı̂-zâde Atayı̂ ve Hamse'si - Sayfa 289

Kan oturmak = sızan kanın dokular arasında birikmesi. Kana beraber suç = cinayetle eş ağırlıkta suç3. Kanım içmek = öldürmek. Kara günlü = talihsiz: Çünki olmaya tâli'üm yâver4 Kara günlüye subhdan ne togar Kara yerin altına girmek ...

Tunca Kortantamer, 1997

Yanlışlarıyla ve doğrularıyla güzel konuşma ve dilimize ... - Sayfa 118

... almak kâ-mal-mak kâmil olmak kâ-mi-lol-mak kan ağlamak ka-na(a)-la-mak kan akıtmak ka-na-kıt-mak kan oturmak ka-no-tur-mak kanat açmak ka-na-taç-mak kar altında ka-ral-tın-da kâr etmek kâ-ret-mek karamsar olmak ka-ram-sa-rol-mak ...

Ülkü Giray, 1998

Amerikan Sapığı - Sayfa 380

O kapıya doğru hamle ederek kaçmaya çalışırken ben bir kere daha saldırıyorum, apartman dairesini boylu boyunca geçen kan, oturma odasına kadar fışkırıyor, mutfağın buzlu camına ve meşe lambrilere sıçrıyor. İleriye doğru koşmaya ...

Bret Easton Ellis, 2006

Deyimler Sözlüğü: Türkmen Türkçesi – Türkiye Türkçesi

... korku nedir bilmeyen, hiçbir şeyden korkmayan, pek cesur. gara daşyalı bolup oturmak: Öfkelenip kımıldamadan durmak, sesini çıkarmadan ve kımıldamadan oturmak, hareketsizkalmak. gara der basmak: 1. Kan ter içinde kalmak, kan tere ...

Mehmet Kara, ‎Mehmet Nebioğlu, ‎Cihan Dinar, 2014