«ZANGIRDAMAK»に関連するトルコ語の本
以下の図書目録から
zangırdamakの使いかたを見つけましょう。
zangırdamakに関する本とトルコ語文献で使われた文脈を提供するための簡単な抜粋文。
1
Kur'an-ı Kerim Tefsiri: Hak Dini Kur-an Dili
Biz buna gök gürlemesi deriz. Bu kelime aslında titremek veya titretmek, diğer deyimle zangırdamak ve zangırdatmak mânâlarıyle ilgilidir. Şimşek parıldamak, yıldıramak mânâsıyla ilgili olup, buluttan ani olarak çıkıp yıldırayarak, şakıyarak.
Elmalılı Hamdi Yazır,
2015
2
Türk dilinin etimoloji sözlüğü - Sayfa 777
ZANGIRDAMA, tr. zangır (yansıma ses)- dan zangır-da-ma/zangırdama (zangır diye ses çıkarma). Zangırdamak, zangırdatmak» ZANGOÇ, erm. jamgoç (saat çalan, saat- başını bildiren)dan zangoç, kimi yörelerde zamgoş (kiliselerde, günün ...
İsmet Zeki Eyuboğlu,
1991
3
Dil yazıları - Sayfa 230
... şıngır şıngır şıngırdamak / tangır tangır tangırdamak / tıngır tıngır tıngırdamak /yaldır yaldır yaldırmak / zangır zangır zangırdamak 2.3.2. Ayrı Yansımaların Oluşturduğu Üçlemeler: çangır çungur çangırdamak / zangır 230 / Kerime ÜSTÜNOVA.
4
Türk lehçeleri grameri - Sayfa 41
t;cızıldamak", dirilda- "titremek", zinilda- "zangırdamak". +ğa-, +qa-, +ka- : Genellikle, tek heceli olup sonu ünsüzle biten kelimelere gelir: iskü- "koklamak", âçqü- "acımak", tumuqa- "soğuk almak", qarğa- "beddua etmek". +ğar-, +qar-, ...
Ahmet Bican Ercilâsun,
2007
5
Karşılaştırmalı Türk lehçeleri cep sözlüğü: Türkiye Türkçesi - Sayfa 130
130 zamk zamk yapışgan zehir zâhâr, ağı zampara arvadbaz zehirlemek zâhârlâmâk zan zânn, gümân zekâ zâkâ zanaat sânât, peşâ zekât zâkât zanâatkâr sânâtkâr zeki zâki zangırdamak titrâmâk zelzele zâlzâlâ zangır tir-tir zemberek yay, ...
Ahmet Bican Ercilâsun,
1991
6
Türk Dil Kurumu yayınları: TDK tanıtma yayınları. Dil ...
Söz konusu olan kelimeler şunlardır: "zangur zungur, zangırdamak, zarta, zevzek, zibidi, zıbarmak, zıkkım, zıpır, zırdeli, zırıldamak, zırıltı, zırıl zırıl, zırlak, zırlamak, zırtaboz, zırtlak, zibidi, züğürt, züppe", ayrıca "Avurt zavurt, kanbur zanbur.
7
Yeni Türk lûgati - Sayfa 1262
Zanetmek [ f ] Sanmak, ihtimal üzerine hükmetmek. Şüphe, tereddüt etmek, zannetmek. Zangırdamak [ f ] Şiddetlice ve sesle titreyip oynamak. Zangırdatmak [ f } Sesle ve şiddetle titremek. Sallayıp ses çıkartmak. lanbalığına benzer bir cins balık ...
İbrahim Alâettin Gövsa,
1930
8
Hikâyem Adapazarı - Sayfa 181
Efendicesi zangırdamak. Şimdi 17 Ağustos'u düşünün: Gölcük, Sapanca, Arifiye üzerinden şehvetle gelip leğene giriyor dalgalar, giriyor da gidemiyor, çıkamıyor, o dağdan bu dağa çalkaladıkça bizi de çalkalıyor. Manavlara geleceğim.
9
Ata Atacanov'un şiirleri - 2. cilt - Sayfa 573
-siz, 82 e. et-: Alışkanlık hâline getirmek, âdet edinmek, alışmak, 30, 636, 766 endire-: Tir tir titremek, zangırdamak. e. -(a)ardi, 138 e: 1. Ana, anne. 2. Baba anne, büyük anne, nine. e. -(a)a, 168, 174, 774 e. -{a)ani, 168, 364, 366 e. -(a)anifi, 30 ...
10
Türkiye'de halk ağzindan söz derleme dergisi - 5. cilt - Sayfa 142
... corul corul konuşmak, çamsıtmak, çetirdemek, gevilde- mek, gevirdemek, şakımak, şay- landırmak, şivşirtmek, yağşalamak, yağşanmak, yanşaklamak, yanşamak, yaşanmak, zangırdamak. geviş getirmek : gevşemek. gevrek : kepsek, kevek, ...