Significado de "cadılaşmak" no dicionário turco

PRONÚNCIA DE CADILAŞMAK EM TURCO

cadılaşmak

O QUE SIGNIFICA CADILAŞMAK EM TURCO

definição de cadılaşmak no dicionário turco

bruxa (mulher) Tornando-se feia e irritada. Região selvagem de deficiência de plantas.

TRADUÇÃO DE CADILAŞMAK

Conheça a tradução de cadılaşmak a 25 línguas com o nosso tradutor turco multilíngue.

As traduções de cadılaşmak a outras línguas apresentadas nesta seção foram obtidas através da tradução automática estatística; onde a unidade essencial da tradução é a palavra «cadılaşmak» em turco.

• Tradutor português - chinês: 作为一个女巫
• Tradutor português - espanhol: cadılaş a
• Tradutor português - inglês: cadılaş to
• Tradutor português - hindi: एक डायन होने के नाते
• Tradutor português - arabe: cadılaş ل
• Tradutor português - russo: Будучи ведьмой
• Tradutor português - português: ser uma bruxa
• Tradutor português - bengali: cadılaş করতে
• Tradutor português - francês: cadılaş à
• Tradutor português - malaio: untuk cadılaş
• Tradutor português - alemão: cadılaş zu
• Tradutor português - japonês: 魔女ビーイング
• Tradutor português - coreano: 마녀 인
• Tradutor português - javanês: kanggo cadılaş
• Tradutor português - vietnamita: là một phù thủy
• Tradutor português - tâmil: cadılaş செய்ய
• Tradutor português - marata: cadılaş करण्यासाठी
• turco: cadılaşmak
• Tradutor português - italiano: essendo una strega
• Tradutor português - polonês: bycie czarownicą
• Tradutor português - ucraniano: будучи відьмою
• Tradutor português - romeno: fiind o vrăjitoare
• Tradutor português - grego: cadılaş να
• Tradutor português - africâner: cadılaş om
• Tradutor português - sueco: att vara en häxa
• Tradutor português - norueguês: Å være en heks

8 LIVROS EM TURCO RELACIONADOS COM «CADILAŞMAK»

Descubra o uso de cadılaşmak na seguinte seleção bibliográfica. Livros relacionados com cadılaşmak e pequenos extratos deles para contextualizar o seu uso na literatura.

XIII, [i.e. On üçüncü] asirdan günümüze kadar kitaplardan ...

1, 71) Cadılaşmak : Konuşmak, görüşmek. § Acaba kankımıza alemi yarınki gün Resul Hazreti vere deyü çağnaşup fikre vardılar. (Rahat. XVI. 438) Çağşır : Çakşır. § İşim [Fa.] : Çağşır ve şalvar ... ve güreşçiler tumanına dahi derler. (Deş. XVI.

Türk Dil Kurumu, 1954

Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 214

Bir kızı var, cadı gibi, yapamadığı yok. cadı kazanı herkesin Dirbırine düştüğü, dedikodunun bol olduğu ve düşmanlıkların kaynaştığı yer. cadılaşmak (nsz) Far. T. (kadın için) cadı durumuna gelmek, çirkinleşip huysuzlaşmak. cadılık a. Far.

Ali Püsküllüoǧlu, 1994

Türk dilinin etimoloji sözlüğü - Sayfa 114

Cadılaşmak, cadılık, cadısüpürgesi, cadı karısı, cadı kızı— CAĞALOGLU, Cıgalazade (Osmanh komutam) adından Cağaloğlu. 1596'da Haçova savaşını kazanan Sinan Paşa, soy bakımından yabancı olduğu için, aile adı olan Cıgala diye de ...

İsmet Zeki Eyuboğlu, 1991

Eski defterde solmuş çiçekler: öykü - Sayfa 21

... gözlerini, dikilmişti kestane kulakları. "Niye geldin öyleyse!" dedi, bağırıyordu avazı çıktığın- ca, kovuyordu beni. Donumu giyemeden, pantalonu ivedi bacağıma geçirip fırladım. Eşikte ancak ilikliyordum düğmelerimi. Sevgi cadılaşmış, diken ...

Selim İleri, 1982

Köroğlu: destan - Sayfa 112

Cadı karı hepten cadılaşmış idi. Hem de, yaranın tam üstüne parmak basmış idi. Çamlıbel'in gerçek sahibi, Dellek Hasan'ın bir çam devireceğini anlayıp, susması yolunda, daha atik davranmak gerektiğini kavrayıp: — Onu sorma da, bu kız ...

Mehmet Seyda, 1969

Cumartesi yalnızlığı; güz notları - Sayfa 32

Eşikte ancak ilikliyordum düğmelerimi. Sevgi cadılaşmış, diken diken saçları ve gizli tüyleri, ardımsıra çıkmıştı bahçeye. Yoldan geçenler şaşkın, olan biteni izliyorlardı. ‹‹Pis zampara» dedi kocakarının 32 SELİM İLERÍ.

Selim İleri, 1968

Kadinlar için: - Sayfa 142

Yine burada, şan artisti olacakken, kahramanımızın karısı olmuş, onun dinlemediği, değer vermediği, cinsel ilişkide doyumsuz bıraktığı «cadılaşmış» karısıyla tanışırız. Sonrada düş içinde düş biçiminde, çocukluğundan beri tanıdığı karşılaştığı ...

Şirin Tekeli, 1988

Otlakçı - Sayfa 25

Yer yer cadılaşmış üzüm _kütükleri, anaları kesilmiş yemiş ağaçlarının kökünden .sürmüş fışkm ocakları görünüyordu. Aziz, eski bir bağ Ürulubesinin duvarları üstüne bir çadır 'gerdirmiş içinde uıaşıyordıı. Arabacı Ali için konuşulan sözler bu ...

Memduh Şevket Esendal, 1958