Significado de "cilâlatmak" no dicionário turco

PRONÚNCIA DE CILÂLATMAK EM TURCO

cilâlatmak

O QUE SIGNIFICA CILÂLATMAK EM TURCO

definição de cilâlatmak no dicionário turco

polimento

cilâlatmak Cilâlamak işini yaptırmak.

TRADUÇÃO DE CILÂLATMAK

Conheça a tradução de cilâlatmak a 25 línguas com o nosso tradutor turco multilíngue.

As traduções de cilâlatmak a outras línguas apresentadas nesta seção foram obtidas através da tradução automática estatística; onde a unidade essencial da tradução é a palavra «cilâlatmak» em turco.

• Tradutor português - chinês: 波兰
• Tradutor português - espanhol: para pulir
• Tradutor português - inglês: to polish
• Tradutor português - hindi: पॉलिश करने के लिए
• Tradutor português - arabe: لتلميع
• Tradutor português - russo: Для полировки
• Tradutor português - português: para polir
• Tradutor português - bengali: পোলিশ থেকে
• Tradutor português - francês: pour polir
• Tradutor português - malaio: untuk menggilap
• Tradutor português - alemão: zum Polieren
• Tradutor português - japonês: 研磨します
• Tradutor português - coreano: 폴란드어
• Tradutor português - javanês: kanggo polish
• Tradutor português - vietnamita: để đánh bóng
• Tradutor português - tâmil: போலிஷ்
• Tradutor português - marata: पोलिश
• turco: cilâlatmak
• Tradutor português - italiano: per lucidare
• Tradutor português - polonês: polerować
• Tradutor português - ucraniano: для полірування
• Tradutor português - romeno: pentru a lustrui
• Tradutor português - grego: Για να γυαλίσει
• Tradutor português - africâner: Pools
• Tradutor português - sueco: att polera
• Tradutor português - norueguês: å polere

8 LIVROS EM TURCO RELACIONADOS COM «CILÂLATMAK»

Descubra o uso de cilâlatmak na seguinte seleção bibliográfica. Livros relacionados com cilâlatmak e pequenos extratos deles para contextualizar o seu uso na literatura.

Türkçede ses yansımalı kelimeler: inceleme, sözlük - Sayfa 681

Parlatmak, cilâlatmak. (Düzce -Во) 2. Tiras ederek parlatip güzellectirmek. (Düzce -Bo) DS yalamik Cilâli, parlak, îsildak, düzgün. (Tarmus Silifke ve köyleri -tç) DS yalumuk Cilâli, parlak, i§ildak, düzgün. (Düzce -Bo) DS yalap 1. Panlti. (-Bil ...

Hamza Zülfikâr, 1995

Türk dilinin etimoloji sözlüğü - Sayfa 120

Cilalamak, cilâlanmak, cilâlatmak, cilâlı». CİLAV, moğ. cilav (dizgin)dan cilav (dizgin)- CİLDİYE, ar. cild (bk. Cilt)den cildiye (deri sayrılıklarıyla ilgili sağaltım kurumu, deri sayrılıkları bölümü. Deriyle ilgi- İL). Cildiyeci (deri sayrılıkları uzmanı), ...

İsmet Zeki Eyuboğlu, 1991

Ata Atacanov'un şiirleri - 2. cilt - Sayfa 952

-ı, 580 yaağlat-: Cilâlatmak, boyatmak (ayakkabı). y. -(d)an, 138 y. -(d)anım, 38 yaağh: Yağlı. y.,590 yaağlık: 1. Başörtüsü. 2. Şal. y.-(ğ)a,634 y.,604 y. -lı, 192 yaakuut: Yakut. y.,296 yaal: Yele. y. -ıfi, 524 y. -larından, 198 yaalı: Gibi, kadar. y., 952.

Mehmet Kara, 1997

Mesnevî: tercemesi ve şerhi - 3-4. ciltler - Sayfa 106

Apaydın ayna, sâfken, cilâlanmışken tekrar onu cilâlatmak, bilgisizliktir. Pâdişâhın makbûlü olmuş, ona karşı hoş bir hâlde oturmuş kişinin pâdişahtan mektup beklemesi, elçi gözlemesi, çirkin bir iştir. * Bir âşıkın, sevgilisinin tapısında aşk ...

Jalāl al-Dīn Rūmī (Maulana), 1973

İmlâ kılavuzu - Sayfa 75

... cilâci cisim,-smi C1Z cilâlamak cisimcik,-gi cizbiz cilâlanmak cisimlenmek cizir cizir cilâlatmak cismanî cizirdama cilâli civan ozirdamak cilâsiz civanmert,-di cizirdatmak cilasun civanmertlik,-gi cizirb cildiye civar cizlam cildiyeci civciv cizlamak ...

Hasan Eren, 1985

Futūḥ al-buldān - 1. cilt - Sayfa 192

Said vurularak yere yuvarlandığında, Cühayne'den biri onun elinden Samsame'yi aldı. Bundan sonra -kılıç, bir müddet onun elinde kaldı. Cühayne'li kılıcı parlatmak ve cilâlatmak üzere cilâcıya verdi. . Cilâcı, bu kadar kıymetli bir kılıcın onun ...

Aḥmad ibn Yaḥyá Balādhurī, 1956

Cāmiʻül-Fürs: İnceleme-metin - Sayfa 167

... Urdurmak ve zenväniden; bi-fethi'z-zä'i ve süküni'n-nün (2)ve bi- fethihä: Ulutmak ma'näsina ve zidäyäniden: Cilälatmak ma'näsina. Fa$lü's-sini'l-mühmele. (3)(elif). säde-kerden: Antmak ya'ni gayrden päk eylemek. sähten: Düzmek.

Şeyḫ İmām el- Bardaḫī, ‎Hatice Şahin, 2006

Almanca-Türkçe sözlük - Sayfa 10

... inkâr etm.; e-e ~ treffen sözleçmek, uyuçmak, uzlaçmak abregen: sich ~ hum. F s. sich beruhigen abrelb'en 1. (massieren) ogmak 2. silmek, tcmizlemek, sürtmek 3. (wegnehmen) ogarak açindirmak 4. (Glanz geben) cilâlatmak, parlatmak 5.

Karl Steuerwald, 1974