Significado de "doğaçlamak" no dicionário turco

PRONÚNCIA DE DOĞAÇLAMAK EM TURCO

doğaçlamak

O QUE SIGNIFICA DOĞAÇLAMAK EM TURCO

definição de doğaçlamak no dicionário turco

para improvisar, para dizer de forma inadequada. Para dizer poesia, cantar poesia em alta velocidade.

doğaçlamak İçten gelerek söylemek, irticalen dile getirmek. / O anda şiir söylemek, irticalen şiir söylemek.

TRADUÇÃO DE DOĞAÇLAMAK

Conheça a tradução de doğaçlamak a 25 línguas com o nosso tradutor turco multilíngue.

As traduções de doğaçlamak a outras línguas apresentadas nesta seção foram obtidas através da tradução automática estatística; onde a unidade essencial da tradução é a palavra «doğaçlamak» em turco.

• Tradutor português - chinês: 即兴
• Tradutor português - espanhol: improvisación para
• Tradutor português - inglês: improvisation to
• Tradutor português - hindi: करने के लिए कामचलाऊ व्यवस्था
• Tradutor português - arabe: الارتجال ل
• Tradutor português - russo: импровизация на
• Tradutor português - português: a improvisação
• Tradutor português - bengali: উপজ করতে
• Tradutor português - francês: improvisation
• Tradutor português - malaio: untuk penambahbaikan
• Tradutor português - alemão: Improvisation
• Tradutor português - japonês: 即興へ
• Tradutor português - coreano: 에 즉흥
• Tradutor português - javanês: kanggo improvisasi
• Tradutor português - vietnamita: ngẫu hứng để
• Tradutor português - tâmil: மேம்பாடு செய்ய
• Tradutor português - marata: improvisation करण्यासाठी
• turco: doğaçlamak
• Tradutor português - italiano: improvvisazione
• Tradutor português - polonês: improwizacja do
• Tradutor português - ucraniano: імпровізація на
• Tradutor português - romeno: improvizație la
• Tradutor português - grego: αυτοσχεδιασμό
• Tradutor português - africâner: improvisasie om
• Tradutor português - sueco: improvisation till
• Tradutor português - norueguês: improvisasjon til

10 LIVROS EM TURCO RELACIONADOS COM «DOĞAÇLAMAK»

Descubra o uso de doğaçlamak na seguinte seleção bibliográfica. Livros relacionados com doğaçlamak e pequenos extratos deles para contextualizar o seu uso na literatura.

Cambridge Learner's Dictionary English-Turkish with CD-ROM

improbably adverb olanaksız olan impromptu /ım'pramptju:/ adjective, adverb not planned or prepared hazırlıksız, önceden tasarlanmamış, irticalen, doğaçlama olan/yapılan; anında yapılan an impromptu performancel party improper ...

Cambridge University Press, 2009

Oyuncu: Tuncel Kurtiz

Bunun nedeni doğaçlamaya olan tutkusudur. O kültürün doğaçlamaya dayalı yapısı belli ki Kurtiz'i derinden etkilemiştir. Kendisi de başka bir şeyin ardında değildir. Her an değişse de, bir sonraki ana kalmasa da, sürekli bir doğaçlamanın ...

Ali İhsan Başgül, 1999

Geçmişin musıki mirasına bakışlar - Sayfa 48

Serbest düzümlü ezgiler dışında tamamıyla doğaçlamaya dayalı, sadece sazla icra edilen musiki şekilleri de vardır halk musıkisinde: taksim, peşrev, açış, yol gösterme, ayak, gezenleme gibi. Ama konuyu bunun ötesinde, çok daha genel bir ...

Bülent Aksoy, 2008

Kader birliği: yurt dışındaki Alman bilim adamları ... - Sayfa 50

Her şey doğaçlama ve hızlı bir şekilde gelişmeliydi. Türban ve fes yasaklandığında bu, aynı gün içinde yüz binlerce şapka tedariki anlamına geliyordu. Latin Alfabesine geçişte ise ayrı zorluklar vardı. Bu alfabeyi halka yaymak ve öğretmek için ...

Philipp Schwartz, ‎Helge Peukert, ‎Nagehan Alçı, 2003

Elektronik müzik - Sayfa 92

Morton Feldman'ın şu ya da bu boyutu doğaçlamaya ya da rastlantıya bırakmasına karşın ses yeğinliklerinin çok düşük olmasını istemesi kesin bir Feldman kişiliğinin ortaya çıkmasına yetiyor. John Cage'in bütün boyutları, bütün yatay ve dikey ...

İlhan Kemaleddin Mímaroğlu, 1991

Necip Fazıl ve tiyatro - Sayfa 14

Anlaşıldığı kadarıyla, meddahta da ortaoyunundaki gibi, geleneksel Türk tiyatrosunun özgün bir yönü olan doğaçlama öğesi ile karşılaşıyoruz. Esasen genel bir halk tiyatrosu olan doğaçlama, diğer halk tiyatro geleneklerinden ayrı olarak ...

Mustafa Fırat Gül, 2010

Cemal Reşit Rey: müzikten ibaret bir dünyada gezintiler - Sayfa 109

"Bunu çalar çalmaz, biter bitmez Fazıl o koca cüssesiyle beni yerden kaldırıp omuzuna oturttu. Dünyada unutamıyacağım bir hatıradır." Bu arada Cemal Reşit'in çok önemli bir yeteneğinden de burada söz etmek gerekir. Doğaçlama yeteneği.

Evin İlyasoğlu, 1997

Troya: efsane ile gerçek arası bir kente yolculuk - Sayfa 39

Doğaçlamaya bağlı şairlik zaten başka türlü işlenemezdi: Aoidoi'lar doğada ve insan hayatında fenomen niteliği taşıyan ve gelişmeleri devamlı tekrar edebilen sabit ve istenildiği zaman tekrarlanabilen formüllere sahip olmasalar, sayısı bu ...

Devrim Çalış-Sazcı, 2002

Gentleoctopus Yıllık 2010: - Sayfa 13

Dönemin çoğu grubunun aksine - uzun sololara ihtiyaç duymadan, jam diye tabir edilen doğaçlamaya pek bulaşmadan takılıyorlar. Melodik yapının üzerine işlemiş mistik sözler ile maceradan maceraya sürüklüyor insanı. Dikkatli kulaklar ...

gentleoctopus.blogspot.com Yazarları, 2013

Türk halk edebiyatına giriş - Sayfa 60

hangi bir konuda topluluk önünde saz çalıp doğaçlama şiir söyleme özellikleriyle övünürler. Aşıklık geleneğinde sazın önemli bir yeri vardır. Adeta saz ve söz bütünleşmiştir. Âşıkların büyük bir çoğunluğu saz çalar. Bazı âşıkların doğaçlaması ...

Erman Artun, 2004

NOTÍCIAS NAS QUAIS SE INCLUI O TERMO «DOĞAÇLAMAK»

Conheça de que se fala nos meios de comunicação nacionais e internacionais e como se utiliza o termo doğaçlamak no contexto das seguintes notícias.

'Polat'ın teşhisi: Bize nazar değdi

Aylin Aslım: Ne dediğini anlayamayanlar, altyazı da kendince doğaçlamak zorunda kaldı. * Ümit Erdim: Necati Şaşmaz'a neden dublaj yapıldığını anladık ... «Milliyet, jun 13»