CĂRȚI ÎN TURCĂ ÎN LEGĂTURĂ CU «FIKIRDAKLIK»
Descoperă întrebuințarea
fıkırdaklık în următoarea selecție bibliografică. Cărți în legătură cu
fıkırdaklık și extrase din aceasta pentru a furniza contextul de întrebuințare al acestuia în literatura Turcă.
1
Evlere şenlik, kaynanam nasıl kudurdu? - Sayfa 29
On beş yaşında bir kız gibi hoppalaşıyor çevikleşiyor, lastik top gibi sekiyor. işitenleri şaşırtacak, hergün yeniden yeniye kıvraklık, fıkırdaklık adetleri, huylan peydahlıyor. — Ne yaptı? Ne yapıyor? Niçin böyle ağlıyorsun, niçin böyle titriyorsun, ...
Hüseyin Rahmi Gürpınar,
1927
2
Türkçe sözlük'ün ters dizimi: Türkçe (SST) sözlük ... - Sayfa 243
... tabaklık bacaklık sıcaklık mutlak sıcaklık salt sıcaklık ocaklık kaçaklık bıçaklık alçaklık adaklık fıkırdaklık kıpırdaklık ufaklık kaklık korkaklık dangalaklık salaklık asalaklık ablaklık tellâklık çolaklık solaklık çıplaklık çırılçıplaklık çırçıplaklık parlaklık ...
Belgin Tezcan Aksu, Abdurrahman Tariktaroğlu, Efrasiyap Gemalmaz,
2004
3
Osmanli tarih deyimleri ve terimleri sözlüğü - 3. cilt - Sayfa 49
Ağustos sıcağında denizin serin dalgaları üstünden geniş nefesli bir atlet neşesiyle kulaç starken rindliğe de coşkun bir fıkırdaklık veren Neft, zâhidi kendi işret meclislerine imrendirip onu meclisten soğutmağa çalıştı: Vaiz düşerdi megkedege ...
Mehmet Zeki Pakalın,
1954
4
Kaderin cilvesi (başımıza gelenler). - Sayfa 56
Şimdi biraz solmuş, buruşmuş ama hâlâ mı hâlâ karıda kendini yirmi yaşında bir delikanlıya sevdirecek fıkırdaklık var. Güzel eskisi besbellidir. Bu bir bahçıvan kızı imiş. Civarın delikanlıları hep' birden bunun için yanarlarmış. Mart kızgını ...
Hüseyin Rahmi Gürpınar,
1964
5
Kadınlar tekkesi; roman - Sayfa 86
Hazretle konuşurken görümcesine acayip bir işvebazlık, bir fıkırdaklık arız olduğunu taze gelin ilk defa seziyordu. İlk defa ondan da şüphelendi. Baki dedi ki: — Yok, artık okumağa fasıla vereceğim, birkaç gün sonra Tarab- ya'ya gidip epeyce ...
6
Şiirleri - 1-2. ciltler - Sayfa 126
Eftalyada, herkesin “ Görülmemiş ! , olduğuna yeminler ettiği öyle kıvraklık ve fıkırdaklık vardı ki. . . Eftalyanın; kalbe kaynar sular döken edâları. . Ve bu çapkınca, kâfirce edâlarla kırıta kırıta bir tepsi uzatışı, kırıla döküle bir temenna edişi olurdı ...
7
Türk Edebiyatı - 13-24. sayılar - Sayfa 32
Bir arkadaşım var ya Fıstıkağacı'nda, oraya.. — Erkek mi, erkek mi arkadaşın? Sesinde bir başkalık, bir fıkırdaklık, bir sıcaklık.. Umursamaz bir tavırla elimi havalara kaldırırım : — Ne gezer bende erkek arkadaş, ne gezer? — A... Neden, neden?