CĂRȚI ÎN TURCĂ ÎN LEGĂTURĂ CU «ISKELET GIBI»
Descoperă întrebuințarea
iskelet gibi în următoarea selecție bibliografică. Cărți în legătură cu
iskelet gibi și extrase din aceasta pentru a furniza contextul de întrebuințare al acestuia în literatura Turcă.
1
Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 541
yalıçapkını. iskelet, -ti a. Fr. 1 insan ve hayvanın genel kemik çatısı, ör. Onun vücudunun iskeleti bozuk. 2 etleri dökülmüş ölü bir vücudun kerniklerinin tümü. ör. Tıp öğrencileri iskelet bulamaz olmuş. 3 mec. bir şeyi oluşturan temel çatı. ör.
2
Tabiat Risalesi Açılımları: İlahî Teknolojinin ... - Sayfa 75
Tamamen özsuyunu çekmiş, meyvelerini dökmüş, yaprağı yok, iskelet gibi bir şey. Dedim: “Ağaç ölmüş!”. Bakınız, çocuk gözüyle “Ölmüş bu ağaç” dedim. Bahar geldi. Dutları çıktı, yaprakları çıktı, canlandı o ağaç, yeşillendi. Önceden yeşil de ...
Bir hayal, upuzun boyu, geniş omuzlarıyla dikildi önüne. Peşinden sivri sakallı, kupkuru suratlı, ince uzun boylu, iskelet gibi bir şövalye hayali belirdi. Dişlerini gıcırdattı: “Geliyorum Selikos köpeği, bekle!” Farkında olmadan yatağından fırlamış, ...
Çamların arasındaki kavak, çınar,meşe ağaçları yapraklarını çoktan dökmüş; iskelet gibi kupkuru, sevimsiz, çırılçıplak, elinde, avucundaki sermayeyi kaybetmiş, iflas etmiş tüccar gibi zavallı ortalıkta kalakalmışlardı. Ara sıraağaçlar arasında ...
5
Hadislerle Nasihatler (2): Mehmed Zahid Kotku
mealindeki âyeti unutma. Eğer biz de öyle fakru zarurete düşsek acaba halimiz nice olurdu? Evet dilencilik hem ayıptır hem de günah. Baksanıza yarın kıyamet gününde onlar; yüzlerinde et olmadığı halde âdetâ bir iskelet gibi haşrolunacaklar ...
6
Ayaz: Sevdiği iki kadın arasında kalan bir baba, Temelleri ... - Sayfa 71
Rüzgar hızını arttırmış, yol kenarındaki iskelet gibi duran karlakaplı ağaçları hışımla savuruyor, ağacın üzerindeki karlar rüzgarın etkisiyle dökülüyordu. Bu şiddetli rüzgârın da etkisiyle her taraf allak bullak olmuş, karlar yığınla uçuşmaya ...
7
Küçük Şeylerin Tanrısı:
Yıllar sonra, Rahel ırmağa geri döndüğünde, ırmak onu çirkin bir sırıtışla karşıladı, tıpkı dişlerinin olduğu yerdedeliklerolan, hastane yatağından güçsüz elini kaldıran bir iskelet gibi. İki şey olmuştu. Irmak küçülmüştü. Rahel büyümüştü. Nüfuzlu ...
8
Olağanüstü Bir Hazinenin Keşif Yolculuğu: Risale-i Nur ... - Sayfa 253
Tamamen özsuyunu çekmiş, meyvelerini dökmüş, yaprağı yok, iskelet gibi bir şey. Dedim: “Ağaç ölmüş!”. Bakınız, çocuk gözüyle “Ölmüş bu ağaç” dedim. Bahar geldi. Dutları çıktı, yaprakları çıktı, canlandı o ağaç, yeşillendi. Önceden yeşil de ...
9
Gerçeği Arayan Alman Doktor:
Okulbinası ise harabeye dönmüştü. Çatı kat vesınıfların olduğu bölüm tamamen yerle bir olmuştu. Duvarlar, iskelet gibi sırıtıyordu.Öğretmenini gördü. Viranenin içinde yalnız başına dolaşıp duruyordu. Yanına gitti. Renate'nin yüzündeo eski ...
10
Anılardaki aşklar: çocukluğun ve gençliğin psikoseksüel tarihi - Sayfa 35
... ağzında ikide bir biriken tükrüklerle, yüzündeki ergenlik sivilce- leriyle, iskelet gibi bedeniyle kendisini öylesine beceriksiz, öylesine başarısız buluyordu ki..." diye yazmaktadır (221). Denetimden çıktığını hissettiği bedenini yeniden ...
ȘTIRI NOI CARE INCLUD TERMENUL «ISKELET GIBI»
Află ce ziare naționale și internaționale au scris despre și cum este întrebuințat termenul
iskelet gibi în contextul următoarelor știri.
İşçi tulum değil robot giyecek
İşçileri dış iskelet gibi sarmalayacak kıyafet, iş kazalarını en aza indirecek. ... 44 milyon kişi, iş hayatının neden olduğu kas ve iskelet bozukluklarından muzdarip. «Akşam, Sep 13»
