CE ÎNSEAMNĂ NAKIS ÎN TURCĂ?
Apasă pentru a
vedea definiția originală «nakıs» în dicționarul Turcă dictionary.
Apasă pentru a
vedea traducerea automată a definiției în Română.
Definiția nakıs în dicționarul Turcă
incompletă, incompletă, incompletă, incompletă. / Tulburare, un păcat. / Minus. nakıs Eksik, tam olmayan, bitmemiş, noksan. / Özrü, kusuru olan. / Eksi.
Apasă pentru a
vedea definiția originală «nakıs» în dicționarul Turcă dictionary.
Apasă pentru a
vedea traducerea automată a definiției în Română.
CĂRȚI ÎN TURCĂ ÎN LEGĂTURĂ CU «NAKIS»
Descoperă întrebuințarea
nakıs în următoarea selecție bibliografică. Cărți în legătură cu
nakıs și extrase din aceasta pentru a furniza contextul de întrebuințare al acestuia în literatura Turcă.
1
Nesriyatindan - 39-40. ciltler - Sayfa 121
Küspenin herbir tabla üzerindeki hareketi izah edileceği veçhile sağlanır : n tablasından gelen küspe, dönen bir nakıs mahrutun müvellitleri boyunca kayarak n+1 nci tablanın muhiti üzerine yayılır; nakıs mahrut kurutucuyu baştanbaşa kateden ...
Türkiye Şeker Fabrikaları, 1957
2
Trabzon-Şalpazarı Çepni kültürü - Sayfa 170
Ben geldim gittim.218 I- Nakıs Karı İle Cömert Karı Evvel Nakıs karısıyla, Cömert kan varmış. Gurbete gidermiş. Giderken ciltiklerinde ekmekleri varmış. Cömert karının ekmeğini yemişler, tüketmişler. Nakıs karı ekmeğini çıkarmazmış.
3
Osmanlıca - 2. cilt - Sayfa 97
... (suyun taşması), j^*- galeyan (kaynama), j^ji (madenlerin erimesi) gibi]. 6. Nakıs o*V Aslî harflerinin üçüncüsü (lâm'ı) harf-i illet olan kelimelere nakıs denir. Nakıs kelimeler, nâkıs-ı vavî S j'j ^V ve nakıs-ı yayı J}> ^\> olmak üzere ikiye ayrılırlar.
Faruk Kadri Timurtaş, 1964
4
Osmanlıca grameri: eski yazı ve imlâ, Arapça, Farsça, Eski ... - Sayfa 97
Nâkıs Aslî harflerinin üçüncüsü (lâm'ı) harf-i illet olan kelimelere nâkıs denir. Nâkıs kelimeler, nâkıs-ı vavî ıfj'j ve nakıs-ı yayî jjı olmak üzere ikiye ayrılırlar. Üçüncü harfi elif olan nâkıslarda ise elifler, vav ( i ) ve ye ( <s ) den kalb olmuşlardır.
5
Aşçı Dede'nin hatıraları - Sayfa 1516
Aklen delil, bu sıfatlar onlarda olmamak olsa, âciz ü nakıs olur. Bu da Hak ta'âlâ hakkında muhaldir. Dahi: Muhâlefetun-li'1-havâdis: Cenâb-ı Hakk'ın zatında ve sıfatında kimseye benzememek. Naklen delil, "Leyse ke-mislihi şey'un"5" fi'l-ardi ...
Halil İbrahim, Mustafa Koc̦, Eyyüp Tanrıverdi, 2006
6
Eğil Dağlar - Sayfa 279
tin bir mektubunu aldım. O sözümü hatırlatarak: "Henüz nakıs,ı237 fakat güzel oldu mu?" diyordu. O, bu üç senelik tarihin güzelliğini yakından fark edemez; Selim'in, Fâtih'in, Mu- rad'ın, Alparslan'ın askerleri de o zaman fark edemezlerdi.
7
Ceza hukuku dersleri: umumî kısım - Sayfa 192
vselâ hırsızlıkta failin almasına mâni olunabiliyorsa, nakıs teşebbüs hali tasavvur olunabilir. Demek oluyor ki, neticesiz, harekete bitişik neticeli veya şekli suçlarla tehlike suçlarında tam teşebbüs mevzubahs olamaz. Bu suçlar içerisinde ...
Sulhi Dönmezer, Sahir Erman, 1958
8
Sultanların aynaları - Sayfa 174
Taşları dahi nakıstır. sarf Şevval 1233 (Ağustos 1818) • Yeşim üzeri 168 hurda yakut ve 270 zümrüt ile müzeyyen yeşim kabzalı ayna. kıt'a 1 " ' 11 taşı nakıstır.. • San arakçin üzeri 426 elmas, 539 yakut ve 25 zümrüt, 424 ednâ inci ile müzeyyen ...
9
Islam Dininin Temel Kaynaklari - Sayfa 228
Mükrehin fiillerine gelince bu konuda tam ikrah (İkrâh-ı mülci': Kişinin can veya bir uzvunun telef olmasına yol açan ikrah) ile nakıs ikrah (İkrâh-ı gayr-ı mülci': Rızanın aslını yok eden ikrah) birbirinden ayrılır: 1 . Tam ikrah (ikrâh-ı mülci'), fiili, ...
Ahmet Nedim Serinsu, 1999
10
Ahmedî'nin Mîzânu'l-edeb ve Mi'yâru'l-edeb'i ve tercümesi - Sayfa 85
gibi ayrıca üç (tane de) ismi merfuc yapan var. NAKIS232 FİİLLER VE HÜKÜMLERİNİN BİLİNMESİ HAKKINDA: 114. (İsim cümlesinde), ismini ref ve haberini nasb eden onüç Fiil vardır. Akıllı bir nahivci, onları efâl-i nakısa diye adlandırır 1 15.
Ahmedî, Ali Temizel, 2005
