CĂRȚI ÎN TURCĂ ÎN LEGĂTURĂ CU «SALAPURYA GIBI»
Descoperă întrebuințarea
salapurya gibi în următoarea selecție bibliografică. Cărți în legătură cu
salapurya gibi și extrase din aceasta pentru a furniza contextul de întrebuințare al acestuia în literatura Turcă.
1
Zabıt ceridesi - 3. cilt,17-18. sayılar - Sayfa 46
9 - Belediye hududu dahilindeki deniz, göl ve nehirlerde belde sInIrI dahiline münhasır olmak ü-rere icrayı seyrüsefer eden istimbot, motorbot, ve her nevi kayık ve mauna ve salapurya gibi merakibi sagirei bahriye ile hususî sandal ve kayıklar ...
Turkey. Büyük Millet Meclisi
2
Bir zamanların İstanbulu: eski İstanbul yaşayışı ve folkloru - Sayfa 170
İstanbul sularında ve Marmara'da ticaret eşyası taşıyan büyük tekneler direk ve yelken sayısına göre salapurya, alamana, mavna diye adlandırılır. Mavnalar kürekle de kullanılır, bir büyük üç köşe yelken bir de flok'u olurdu. En çok 50 ton yük ...
Sennur Sezer, Adnan Özyalçıner, 2005
3
İstanbul'un taşı-toprağı altın: eski İstanbul yaşayışı ve ... - Sayfa 113
İstanbul sularında ve Marmara'da ticaret eşyası taşıyan büyük tekneler direk ve yelken sayısına göre salapurya, alamana, mavna diye adlandırılır. Mavnalar kürekle de kullanılır, bir büyük üç köşe yelken bir de flok'u olurdu. En çok 50 ton yük ...
Sennur Sezer, Adnan Özyalçıner, 1995
4
Resimli Türkçe sözlük - Sayfa 488
İt. İri kıyılmış domuz ya da sığır etinden yapılan bir çeşit sucuk. salamura a. İt. I. Peynir, turşu, asma yaprağı gibi yiyeceklerin bozulmaması için, içinde tutuldukları tuzlu su. 2. s. Bu su içinde tutulmuş olan : Salamura zeytin. salapurya a. İt.
Türk Dil Kurumu, Kemal Demiray, Muammer Bakr, 1977
5
The lingua franca in the Levant: Turkish nautical terms of ... - Sayfa 408
'navicelletti che vanno alia pesca nel Levante' (DMA 934). salapurya* 'a kind of small lighter' (R 1182, QB 240, Sozlvik 501, GD 336); [slang] 'large shoe, large foot'. Modern records: Salapurya- larda geceli gundiizlii bekleyen tayfalar hemen ...
Henry Romanos Kahane, Renée Kahane, Andreas Tietze, 1988
6
Gerekçeleriyle birlikte Iş Kanunu ve Deniz Iş Kanunu - Sayfa 143
Bu kanunun uygulanmasında; sandal, mavna, sat, salapurya gibi olanlar da (gemi) sayılır. Bakanlar Kurulu, ekonomik ve sosyal gerekler bakımından bu kanun hükümlerini yukarıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan gemilerle gemiadamlarına ...
Turkey, Hakkı Şinasi Ünver, 1967
7
Tarih meşheri: hâtırat - 1. cilt - Sayfa 370
Ezan Allah-ü Ekber, İstanbul limanında vapurlarda ve alelumum kayık, mavna ve salapurya gibi vâsıtalarda hiçbir hareket görülmez, karşıdan karşıya âmedü şüd olmazdı. Aksi harekette bulunulması şiddetle yasaktı. İrâde-i seniyye ile ...
Ahmet Ragıp Akyavaş, 2002
8
Deyimlerimizin sözlüğü - Sayfa 316
Sak yatmak: Çabuk uyanabilecek bir uykuya yatmak. Salapurya gibi: 1) Ayağa büyük gelen ayakkabı. 2) Çok büyük. Saldım çayıra, Allah/Mevlâ kayıra: (Çocuklarla hayvanların başıboş bırakıldıkları zaman kullanılır.) Onu kendi başına bıraktım, ...
9
Türkçeʾde Eş ve Karşıt Anlamlılar Sözlüğü - Sayfa 51
... yim -iri yapili -kadana gibi -kapi gibi -kapi kadar -kazik kadar -kazma gibi -kelle kula'k yerinde -manda gibi -salapurya gibi -toroman gibi -tosun- cu'k grbi -yarma glbi. a : -babaçko -hirbo -varda- kosta -zirman. bkz -AGIR, BOL. BOYLU, GENÍS.
Ülkü Yalım, Özcan Yalım, 1983
10
Çin: hakikat ve efsane - Sayfa 112
... kazınmış mahut vazoların önüne sıralandı Birtakımı başlarına bezden kasketler geçirmişler. Hırkalari nın yağlı yakalarım kaldırmışlar, soğuktan titreşiyork» Pantalonları soba borusu gibi duruyor, ayaklaruıdâ hantal, salapurya gibi kunduralar ...
