Înțelesul "şaplatmak" în dicționarul Turcă

PRONUNȚIA ŞAPLATMAK ÎN TURCĂ

şaplatmak

CE ÎNSEAMNĂ ŞAPLATMAK ÎN TURCĂ?

Definiția şaplatmak în dicționarul Turcă

pentru a face un sunet. Beat sunetul.

şaplatmak Şap diye ses çıkartmak. / Sesli şamar vurmak.

TRADUCEREA ŞAPLATMAK

Găsește traducerea şaplatmak în 25 de limbi cu traducătorul nostru multilingv înTurcă.

Traducerile şaplatmak din Turcă în alte limbi prezentate în prezenta secțiune au fost obținute prin traducerea statistică automată; unde unitatea esențială a traducerii este cuvântul «şaplatmak» în Turcă.

• Traducător din Turcă - Chineză: 拍击
• Traducător din Turcă - Spaniolă: golpe
• Traducător din Turcă - Engleză: smack
• Traducător din Turcă - Hindi: एक प्रकार का जहाज़
• Traducător din Turcă - Arabă: صفعة
• Traducător din Turcă - Rusă: привкус
• Traducător din Turcă - Portugheză: beijoca
• Traducător din Turcă - Bengali: তীক্ষ্নভাবে
• Traducător din Turcă - Franceză: claque
• Traducător din Turcă - Malaeză: perahu nelayan kecil
• Traducător din Turcă - Germană: klatschen
• Traducător din Turcă - Japoneză: スマック
• Traducător din Turcă - Coreeană: 맛
• Traducător din Turcă - Javaneză: BOGEM
• Traducător din Turcă - Vietnameză: cái tát
• Traducător din Turcă - Tamilă: அடி விழுந்ததும்
• Traducător din Turcă - Marathi: तडाखा
• Turcă: şaplatmak
• Traducător din Turcă - Italiană: schiaffo
• Traducător din Turcă - Poloneză: zadatki
• Traducător din Turcă - Ucraineană: присмак
• Traducător din Turcă - Română: jart
• Traducător din Turcă - Greacă: σκαμπίλι
• Traducător din Turcă - Afrikaans: smack
• Traducător din Turcă - Suedeză: smäll
• Traducător din Turcă - Norvegiană: smellkyss

CĂRȚI ÎN TURCĂ ÎN LEGĂTURĂ CU «ŞAPLATMAK»

Descoperă întrebuințarea şaplatmak în următoarea selecție bibliografică. Cărți în legătură cu şaplatmak și extrase din aceasta pentru a furniza contextul de întrebuințare al acestuia în literatura Turcă.

Dambur tarihi: Hemşen-Purim : etimolojik sözlük - Sayfa 583

Şaplat: Ansızın şamar atmak. Öz. şa- palag. Kır, şap. Çuv, şaklat. Şaplatmak: Aniden vurma. Kum: çaplatmak. Şapşup: lşi çabucak bitirmek. Far, şapa-şup Şarba: Çuv, serban. ( baş bağı anlamında olabilir). Far. şarabi» Kırmızı renkli. Şarşar: Su ...

Sebahattin Arıcı, 2008

Gidigidi: hikâyeler - Sayfa 58

Ellerimi birbirine şaplattım. _ Varıyorum haaa!... diye bir nağra atıp, Kurt Ali'nin üstüne yürüdüm. Yürümeınle, Kurt Ali'nin kendini iki adım geri atması bir oldu. Ellerimi butlarımda şaplata şaplata bir daha yekindim. Kurt Ali üç adım öte sıçradı.

Aziz Nesin, 1975

Gidi gidi: Mizah hikâyeleri - Sayfa 43

Ellerimi birbirine şaplattım. — Varıyorum haaa!.. diya bîr nağra atıp, Kurt Ali'nin üstüne yürüdüm. Yürümemle, Kurt Ali'nin kendini iki adım geri atması bir oldu. Ellerimi butlarımda şaplata şaplata bir daha yekindim. Kurt Ali üç a- dım öte kaçtı.

Aziz Nesin, 1958

Zaman denen oyuncak: mozaik : şiirler - Sayfa 106

... babamı anam daha bekliycek anne dememi birazdan alırlar küvete koyarlar suları şaplatmak hoşuma gidiyo gülünce bayılıyolar ben de gülüyorum onlar konuşurken uyumak hoş sesleri güven veriyo şiirler düşlemek hoşuma gidiyo yazmayı ...

Tarık Günersel, 1999

Fransızca-türkçe: resimli büyük dil kılavuzu ... - Sayfa 236

v.a. Bir şaplak yapıştırmak, şaplatmak. El çırparak alkışlamak. Claquet n.m. Değirmen çakıldağı. Fig. Sa langue ta comme un claquet = dili dur- mıyor, çenesi makine gibi isliyor. Claqueter v.n. Leylek ve yumurtlıyacak tavuk hakkında : ötmek, ...

Reşat Nuri Güntekin, ‎Ali Süha Delilbaşı, ‎Nurullah Ataç, 1935

Eski Konya evleri - Sayfa 31

İki elini ıslatarak eline aldığı hamurun bezesini elleriyle şaplata şaplata biraz büyüttükten sonra alevleri gitmiş, közleri kalmış tandırın içine eğilir, alttan başlayarak ekmekleri tandırın cidarına yapıştırmaya başlardı. Tandır iyice dolup ekmek ...

Arif Nüshet Turgut, 2003

Kralsz Diyar - Sayfa 171

İkisi de ısıran sinekleri gayretle şaplatmaya ara vermeden devam ettiler. Parlak ter şeritleri yüzlerinden süzülüp çenelerinden yavaşça damlıyordu. Bu iki yüzden hiçbiri, herhangi bir şekilde "memnuniyet" diye betimlenebilecek bir ifade ...

Ed Greenwood, ‎Savaş Kılıç, ‎Nüvit Bingöl, 2004

Ay Sultan:

K. 58. Bölüm: Altın. Kötülük. oyu mavikadifebir kaftanveamberle altından yapılma gerdanlık takınmış olan Gaziye, hizmetkârların, misafirlerine bir kez daha pasta vemeyve getirmeleri için elini şaplattı. Haftada bir Sadettin Köpekile İbniBibi'yi ...

Katharine Branning, 2015

Köprübaşı

... ve dahi Paşa Babamıza sadakatle hizmet et,hadi göreyim.'' Afalladı afallamasına, yutkundu, dilinidamağında şaplattı,sonra da ürke ürke keseye uzandı, aldı. “Başüstüne” dedi alışkanlıkla. “Öp, başına koybakalım, âdettir; öpülür, başakoyulur, ...

Yavuz Bahadıroğlu, 1998

Kapatma - Sayfa 161

Kızın eğilerek uzattığı incirleri bir bir, ağız damak şaplatarak yemeğe koyuldu. Yarı akşam karanlığında gölgeler uzuyor, bu sırada ona annesini, babasını soruyordu. Ne yapıyor baban? Afiyettedir inşallah. Hiç, ne yapsın, çalışıyor. Annen nasıl ...

Mehmet Seyda, 1982

ȘTIRI NOI CARE INCLUD TERMENUL «ŞAPLATMAK»

Află ce ziare naționale și internaționale au scris despre și cum este întrebuințat termenul şaplatmak în contextul următoarelor știri.

“NORMAL MİYİM?”

San Diego'daki California Üniversitesi araştımacıları, her ne kadar bazıları normalden daha katlanılmaz olsa da ağız şaplatmak, tükenmez kalemin tepesine ... «Mens' Health, Aug 15»