«ALAZ ALAZ» İLE İLİŞKİLİ TÜRKÇE KİTAPLAR
alaz alaz sözcüğünün kullanımını aşağıdaki kaynakça seçkisinde keşfedin.
alaz alaz ile ilişkili kitaplar ve Türkçe edebiyattaki kullanımı ile ilgili bağlam sağlaması için küçük metinler.
1
Türkçe ikilemeler sözlüğü: tanıklı - Sayfa 67
Yağmur alaz alaz yağmış. alaz alaz (DS-I) Alev alev. Çocuğun yüzü alaz alaz yanıyor. alaz ataz (DS-I) Baştan savma, acele. alaz belez (DS-I) Yarı karlı toprak. alaz belez (DS-I) Şöyle böyle, bulanık. Yoldan geçeni alaz belez görüyorum alaz ...
2
Türk Söylence Sözlüğü: Turkish - Turkic Mythology ... - Sayfa 357
Aktu AXtu Aqtu 29 Akyan Ağyan Agyan 29 Al Al Al 30 Al Ana Al Ana Al Ana 30 Al Ata Al Ata Al Ata 30 Alabolan Alabolan Alabolan 30 Alahçın Alaxçın Alaxçın 31 Alankova Alandova Alandova 31 Alaşa Han Alaşa Xan Alaşa Xan 31 Alaz Alaz ...
3
Dehliz Güneşi: - Sayfa 177
Onu orada Alaz buldu. Korkutmamaya çalışarak yavaşça yanına yaklaştı ve saçını okşadı. Kader sıçrayarak kalktı ve kısık gözlerle Alaz'a bakarak, “Kuyuya inmem gerekiyor.” diye fısıldadı. Alaz onun soğuk ellerini avuçlarının içine aldı ve ...
4
Türkiye Türkcesindeki Türkc̦e sözcüklerin köken bilgisi ...
1354): Bu gö- rü$ü kabul ctmez. NOT: Tûrkçedeki Y AL kökü 'parlakhk, kizilhk, alevlilik' anlamlanni vermektedir. Alaz sozcügü yalaz 'm y-'siz biçimi olmalidir. yidig ~ ildrük 'üzerlik' ' yigla- ~ igla$- 'aglaçmak' yilan ~ lian yihg ~ íhg 'íhk' yih?
5
Theological Dictionary of the Old Testament - 11. cilt - Sayfa 115
15. -> IX. 550-51. 'alaz; *r1?V 'alliz; *ty 'alez; T"?? 'alas; niX^S '"list; OI,? 'alas I. 1. Forms; 2. Versions: 3. Textual Problems; 4. Etymology; 5. 'alas. II. 1. Syntax; 2. Lexical Fields; 3. Meaning. 'alaz. G. Bertram, "'Hochmut' und verwandte Begriffe ...
G. Johannes Botterweck, Helmer Ringgren, Heinz-Josef Fabry, 1977
... işte böyle oradan oraya birçok yer dolaştıktan sonra, 1951 yılının sonlarında, SarıÖzek bozkırındaki Boranlı istasyonuna geldi. * 1952 yılının yazı, herzamankinden daha sıcak ve bunaltıcı geçti. Güneş gökten alaz alaz od yağdırıyordu sanki.
... aşmayan küçümen, saftatminleri. Kendisini fazla mutlu olmakla suçladığı ogüzelim günleri hayalinde yeniden yaşarken, bakışları alaz alaz yanano gencecik yüzü ve kendisine öyle tatlıtatlıaşktan sözeden laldudakları öpmeyekalktıboşlukta ...
8
Ve Durgun Akardı Don - 4
Batı güneşi odanın içine alaz alaz ışınlar salıyordu. Çocuklar basamaklarda oyuna dalmıştı. Oturdukları yerden, Darya'nın pişmiş güveçleri fırından çıkardığını, hoşnutsuz bir sesle kaynanasına çıkıştığını işittiler: “Şu inekleri olsun bari her gün ...
9
The Strange Fiction of Devon Pitlor - 2. cilt - Sayfa 13
Rich, bored boys they were, hot to breed, but they avoided girls unless one like Alaz just thrust herself on them. And when one did, they just couldn't let go. But now this object of delight and effortless conquest was grunting and gasping in her ...
10
Gaziantep ağzı: Sözlük ve kullanılmıyan kelimeler - Sayfa 37
Bu adamla onbeş senedenberi alaveremiz var. Şimdiye kadar birbirimizden incinmedik. alaz daraz: Rengi yahut dokunuşu düzgün olmıyan, bazı yerleri açık, bazı yerleri koyu renkte veya bazı yerleri seyrek, bazı yerleri sık dokunmuş olan. Alaz ...
