Türkçe sözlükte "susatmak" sözcüğünün anlamı

SUSATMAK SÖZCÜĞÜNÜN OKUNUŞU

susatmak

SUSATMAK SÖZCÜĞÜ TÜRKÇE DİLİNDE NE ANLAMA GELİR?

Türkçe sözlükte susatmak sözcüğünün tanımı

susatmak Susamasına yol açmak, susuz bırakmak. / Zorluk, güçlük çıkarmak.

SUSATMAK SÖZCÜĞÜNÜN ÇEVİRİSİ

Çok dilli Türkçe çevirmenimiz ile susatmak sözcüğünün 25 dile çevirisini bulun.

Bu bölümde verilen susatmak sözcüğünün Türkçe dilinden diğer dillere çevirisi otomatik istatistiksel çeviri ile elde edilmiştir ve temel alınan çeviri birimi Türkçe dilindeki «susatmak» sözcüğüdür.

• Türkçe - Çince Çevirmen: 渴了就
• Türkçe - İspanyolca Çevirmen: sed para
• Türkçe - İngilizce Çevirmen: thirsty to
• Türkçe - Hintçe Çevirmen: के लिए प्यास
• Türkçe - Arapça Çevirmen: عطشى ل
• Türkçe - Rusça Çevirmen: пить, чтобы
• Türkçe - Portekizce Çevirmen: sedento
• Türkçe - Bengalce Çevirmen: থেকে তৃষ্ণার্ত
• Türkçe - Fransızca Çevirmen: soif
• Türkçe - Malezya Dili Çevirmen: dahaga untuk
• Türkçe - Almanca Çevirmen: durstig
• Türkçe - Japonca Çevirmen: にのどが渇いて
• Türkçe - Korece Çevirmen: 에 목 마른
• Türkçe - Cava Dili Çevirmen: ngelak kanggo
• Türkçe - Vietnamca Çevirmen: khát
• Türkçe - Tamil Çevirmen: கொள்ள தாகம்
• Türkçe - Marathi Çevirmen: ते तहान
• Türkçe: susatmak
• Türkçe - İtalyanca Çevirmen: sete di
• Türkçe - Lehçe Çevirmen: spragniony
• Türkçe - Ukraynaca Çevirmen: пити, щоб
• Türkçe - Romence Çevirmen: sete de
• Türkçe - Yunanca Çevirmen: διψασμένο να
• Türkçe - Afrika Dili Çevirmen: dorstige te
• Türkçe - İsveççe Çevirmen: törstig att
• Türkçe - Norveççe Çevirmen: tørste å

«SUSATMAK» İLE İLİŞKİLİ TÜRKÇE KİTAPLAR

susatmak sözcüğünün kullanımını aşağıdaki kaynakça seçkisinde keşfedin. susatmak ile ilişkili kitaplar ve Türkçe edebiyattaki kullanımı ile ilgili bağlam sağlaması için küçük metinler.

Sütun - 2. cilt - Sayfa 444

Bütün iş şurada: dudakları bir kahramana susatmak. Dudakları kahramanlığa susatmak. Düşünceleri ateşliyerek düşünce kahramanını, inançları saflaştırarak inanç yiğitini, imajları kırbaçlıyarak şiir cihangirini çağırmak. Diriliş dediğimiz, biraz ...

Sezai Karakoç, 1969

Şark Kızı:

Bunu yoğun bir şekildedüşünürken bir dostumuzdan güzel biröneri gelmişti: — Eliniz,hediyelik eşya yapmayayatkınsa, evde zamanınızı bu işlere ayırın. İhtiyaçlarınızı karşılayacak kadar getirisi olur veya uygun bir parkta, kitap, simit, su satmak ...

Halit Ertuğrul, 2005

New York Ve Londra Yazilari - Sayfa 157

Sonra zurnalarıyla yılanları dansettirenler, omuzlarında maymunlarla turistlerle resim çektirmek isteyenler, rengarenk kostümleri ve darbukalarıyla dans gösterisi sunanlar, ve renkli elbise, şapka, ve ibrikleriyle turistlere su satmak isteyen ...

Yalin Karadogan, 2007

Aforizmalar: - Sayfa 21

Her şey dizildiğim ufuktaki şarabın kıyamında. Un ufak olmuş gövdelerin intiharındaki yeryüzü. Seninle ıslanmak umudun diriliş sofrası. Sonrasında ölümü susatmak, Şair gözyaşı içerken. Her rüyanın içinde bir kerelik uyanma hali mevcuttur.

Kudret Alkan, 2014

Konuşma dili ve Türkçenin söyleyiş sözlüğü: bir deneme - Sayfa 348

... su'samjai Sungurlu sug'gurtu susarmisagi 'susarmïsaï suni SU'ni: susatmak susat'mak sunilik suni:'lic susigin 'susï:rï sunmak sun'mak susinegi 'susme-i susku sus'ku süblimlestirmek sYblimleJtir'mec suskun sus'kun sübut SY'bu:t suskunluk ...

İclâl Ergenç, 1995

Fransızca-türkçe: resimli büyük dil kılavuzu ... - Sayfa 38

AlSİne n.f. Bot. Bak. Mouron. Altaıque adj. Altay'h, Altay'a ait. Alterabilite n.f. Tahrif kabiliyeti. Solma ve değişme istidadı. Alterable adj. Tahrif, tağşiş ve tağyiri kabil. Ant. Fixe, iualterable. Al te rant, e adj. Susatan, hararet veren.

Reşat Nuri Güntekin, ‎Ali Süha Delilbaşı, ‎Nurullah Ataç, 1935

Türk kelimelerinin önsesleri [yazan] Vecihe Hatiboǧlu ... - Sayfa 25

Kaşgarb'da: us- "susamak", usıt- "susatmak", er usdı=adam susadı, usar=susar, usmafc = susamak, "tuzluğ et meni usıttı=tuz- lu et beni susattı" (cilt I, s. 166-3, 209-24); «sufc=susamak, "ıısukmışa sakığ kamuğ suv fcöru«ür=susamışa her taraf ...

Vecihe Kilicoğlu, 1961

Türk kelimelerinin önsesleri - Sayfa 25

Kaşgarlı'da: us- "susamak", usıt- "susatmak", er usdı=adam susadı, usar=susar, usmak= susamak, "tuzluğ et meni usıttı=tuz- lu et beni susattı" (cilt I, s. 166-3, 209-24); usufc— susamak, "usukmışa sakığ kamuğ suv fcörün£r= susamışa her taraf ...

Vecihe Hatiboğlu, 1961

Al-Rabghūzī The Stories of the Prophets (2 vols.): Qiṣaṣ ... - Sayfa 677

JET,279 sugar-, sugär=, Sugáy=. suwlag watering-place, A.47'13 ~ suwlag, C.30'20. SuWSa=, ~ Suwsa=, B.68%, T.186V6; cf. ME: Suwsat= A.69'10 su[y]sa=, A.118'11, C.92*19 'susatmak'. sićil= to become sweet, A.12176, B.804r13 ~ sići=, ...

H.E. Boeschoten, ‎J. O'Kane, 2015

Almanca-Türkçe sözlük - Sayfa 164

machen susatmak Dur-Tonleiter / mus. gam majör Dusche / duç; e-e ~ abkriegen F 1. yagmura tutulmak 2. çok tekdir edilmek; V. papara yemek; wie e-e kalte ~ wirken üzerine soguk sular dökülürcesine tesir etm. 2n (a. sich ~) su dökünmek; ...

Karl Steuerwald, 1974