«TATARIMSI» İLE İLİŞKİLİ TÜRKÇE KİTAPLAR
Tatarımsı sözcüğünün kullanımını aşağıdaki kaynakça seçkisinde keşfedin.
Tatarımsı ile ilişkili kitaplar ve Türkçe edebiyattaki kullanımı ile ilgili bağlam sağlaması için küçük metinler.
1
Geçmişte yolculuk - Sayfa 273
Tatarımsı yüzlü, hamarat, tombalak kadıncağız, hemen çiçek sepetlerinin başına geçiyor. Hepimiz yorgunuz. Odalarımıza çıkmadan kendimizi iki - üç dakika için bir köşeye atıvermiş, ne de güzel yerleştirilmiş çiçekleri, Dilâra Hanımm bozuşuna ...
Mebrure Sami Alevok, 1971
2
Kurt Kanunu - Sayfa 101
Şişkin gözkapakları Tatarımsı suratına her zaman uykulu bir görünüş verirse de, yakından tanıyanlar, korkunç dikkatinin aralıksız uyanık olduğunu bilirlerdi. Yüreği, bileğine kadar güçlüyse, dili de o kadar kesin, açık, yerine göre, çok acı, yerine ...
3
Esir şehrin mahpusu - Sayfa 309
Kadın ilk bakışta tatarımsı suratıyla dünyadaki bütün kötülüklerden habersiz bir kız çocuğuna benziyordu. Fotoğraftaki çizgileri kömür kalemiyle kâğıda büyülterek geçirince yüzdeki çocuk temizliğinin yerini, bir başka şey, galiba cinsel oburluk ...
4
İlişkiler arasında bir gezinti: günlükler - Sayfa 233
Her zaman Adnan Binyazar'la birlikte görmeye alıştığım Emin özdemir'in saçları kısa kesilmişti: tatarımsı yüzünde belli belirsiz ama sürekli bir gülümseme vardı ve o gülümseme dünden bugüne akan bir kahkaha ırmağı tarafından besleniyor ...
5
Yerini seven fidan: roman - Sayfa 10
Çekik gözlü, yanakları fazla dolgun, yüzü toparlak, vücudu epeyce hantal, fakat sıcak kanlı tatarımsı tazeye yarın, babası gözünü yumunca nakid ve emlâk olarak büyükçe bir servet kalacaktı. Erbil öyle nimetleri kaçıracak hımbıllardan mıydı?
6
Hüseyin Rahmi Gürpınar - Sayfa 20
Hüseyin Rahmi'yi Vakü'de tanıdım. Dar göğsü, çökük, narin omuzları, ince boynu, ürkek bakışlarıyle hiç de kuvvetli bir intiba (izlenim) bırakmıyordu. Fakat Tatarımsı yüzünde öyle derin bir oyuluş, alnına tırmanan mütehayyir (şaşkın) kaşlarında ...
Önder Göçgün, Hüseyin Rahmi Gürpınar, 1990
7
Rus misyoner kaynaklarına göre: Rus Çarlığı ve Türkler, ... - Sayfa 423
Bu islam propagandası yapan grup Tatarımsı diye adlandırılıyor. Manası Tatarlaşmış, Tatara sempati duyan demektir. Hayat tarzlarıyla, kıyafetleriyle, kısa saçlarıyla, farklı özellikleri vardır. Tatanmsılarm köydeki sayılarının fazla olması islamm ...
8
Bütün eserleri - Sayfa 402
Öteden başörtülü, yüzü yuvarlak, tatarımsı bir kadın geldi. Çocuk ona doğru koştu. – Anne, bak zeytin, dedi. Kadın: – At onları elinden. Çocuk bir dakika atıp atmamak için düşündü. Bana doğru ilerledi. Zeytinleri, kadının: – Ne yapıyorsun hınzır ...
9
Gominis imam - Sayfa 80
Tatarımsı çekik şiş kabıklı gözleri iyice kapanır bir çizgi gibi olur. Dizlerini de döğmeğe başlarsa gülüyor demektir. Ceplerini alt üst ederek yağlık ararsa ağladığı anlaşılırdı. Ama bunu bile izlemek çok zaman alırdı. Çok kez de insanı yanıltırdı.
Küçük Amelya genç, fıkırdak, tatarımsı çehreli, falso sesli, çetrefil dilli. Şanoya çıkarken saçlar dökük; göğüs, kollar çıplak; fistan kısa; baldırlar meydanda... Kedi ciğere bakar gibi yalanan yalanana. Bunun da baş kantosu; "Haydin tayfalar".
A. Sermet Muhtar Alus, Eser Tutel, Faruk Ilıkan, 1999
