Bedeutung von "dalâlete düşmek" im Wörterbuch Türkisch

AUSSPRACHE VON DALÂLETE DÜŞMEK AUF TÜRKISCH

dalâlete düşmek

WAS BEDEUTET DALÂLETE DÜŞMEK AUF TÜRKISCH

Definition von dalâlete düşmek im Wörterbuch Türkisch

in die falsche Richtung fallen, um den richtigen Weg zu verlassen, um abzuweichen.

ÜBERSETZUNG VON DALÂLETE DÜŞMEK

Erfahre, wie die Übersetzung von dalâlete düşmek auf 25 Sprachen mit unserem mehrsprachigen Übersetzer Türkisch lautet.

Die Übersetzungen von dalâlete düşmek auf andere Sprachen, die in diesem Bereich vorgestellt werden, sind zustande gekommen durch automatische statistische Übersetzung, wobei die Basiseinheit der Übersetzung das Wort «dalâlete düşmek» in Türkisch ist.

• Übersetzer Deutsch - Chinesisch: 陷入误导
• Übersetzer Deutsch - Spanisch: caer en el extravío
• Übersetzer Deutsch - Englisch: fall into misguidance
• Übersetzer Deutsch - Hindi: अन्यायपूर्वक शासन में गिरावट
• Übersetzer Deutsch - Arabisch: الوقوع في الضلال
• Übersetzer Deutsch - Russisch: попадают в заблуждении
• Übersetzer Deutsch - Portugiesisch: cair em misguidance
• Übersetzer Deutsch - Bengalisch: পথভ্রষ্টতায় পতিত
• Übersetzer Deutsch - Französisch: tomber dans l´égarement
• Übersetzer Deutsch - Malaysisch: jatuh ke dalam kesesatan
• Übersetzer Deutsch - Deutsch: in Irre fallen
• Übersetzer Deutsch - Japanisch: 誤指導に陥ります
• Übersetzer Deutsch - Koreanisch: 그릇된 에 빠지다
• Übersetzer Deutsch - Javanisch: tumiba misguidance
• Übersetzer Deutsch - Vietnamesisch: rơi vào tin tức sai
• Übersetzer Deutsch - Tamil: வழிகேட்டிலிருந்து ஒரு விழ
• Übersetzer Deutsch - Marathi: misguidance सापडणे
• Türkisch: dalâlete düşmek
• Übersetzer Deutsch - Italienisch: cadere in misguidance
• Übersetzer Deutsch - Polnisch: wpaść misguidance
• Übersetzer Deutsch - Ukrainisch: потрапляють в омані
• Übersetzer Deutsch - Rumänisch: se încadrează în misguidance
• Übersetzer Deutsch - Griechisch: εμπίπτουν σε παραπλάνηση
• Übersetzer Deutsch - Afrikaans: val in misleiding
• Übersetzer Deutsch - Schwedisch: falla i misguidance
• Übersetzer Deutsch - Norwegisch: faller inn i villfarelse

10 BÜCHER, DIE MIT «DALÂLETE DÜŞMEK» IM ZUSAMMENHANG STEHEN

Entdecke den Gebrauch von dalâlete düşmek in der folgenden bibliographischen Auswahl. Bücher, die mit dalâlete düşmek im Zusammenhang stehen und kurze Auszüge derselben, um seinen Gebrauch in der Literatur kontextbezogen darzustellen.

Tarama dergisi: Osmanlıcadan Türkçeden söz karşılıkları

Azank, Cüzî. Azar azar, Ceste ceste, tedricen. Azartma, Mahmi. Azartmak, Tenkis etmek, tenzil etmek. Azasma, Dalâlet. Azasmak, Dalâlete düsmek. Azav, Cüzî. Azavlak, Cüzî. Az bulunur, Nadir. Azboy, Endise. Az bulmak, tstisgar etmek. Azbuy ...

Türk Dil Kurumu, 1934

İslâm ansiklopedisi: Cilve - Dârünnedve - Sayfa 427

J Dalâl veya dalâlet masdarlan sözlükte "kaybolmak, telef olmak, şaşırmak ve yanılmak" gibi mânalara gelmekle beraber ... Genel olarak dalâlet, kamu vicdanında yer etmiş inanç ve düşüncelere ters düşen her türlü akide ve düşünceyi ifade ...

Türkiye Diyanet Vakfı, ‎İSAM Türkiye Diyanet Vakf ıİslâm Araştrımalar ıMerkezi, 1993

Güller ve Dikenler (Çile ve Mihnetkeşlerin Müşterek Kaderi):

85 Kendilerine yeryüzünde fesat çıkarmayın denildiğinde,gerçek ıslâhçıların kendileri olduğunu 86 haykıracak kadar atgözlüğüne mahkûm bu insanlaragöre,İslâm'a meyletmek dalâlete düşmek (!), inkârdaki inat ve ısrarlarıdasanal dinlerine ...

Reşit HAYLAMAZ, 2014

Eski Türkçeden Eski Anadolu Türkçesine anlam değişmeleri - Sayfa 171

(Clauson 1972: 279) EUTS azmak, şaşırmak, yoldan çıkmak Kaş. azmak, yoldan çıkmak KB azmak, yolunu şaşırmak, yoldan çıkmak KG bozulmak, değişmek ŞMK bozulmak, değişmek KT 1. doğru yoldan çıkmak, dalalete düşmek, sapıtmak 2.

Hülya Arslan Erol, 2008

Tevhîde giriş: Faslu'l-hitâb tercemesi - Sayfa 224

Hidâyete eren kurtarılmış, dalâlete düşen körlüğüyle dalâlete düşmüştür. Hakk'm gösterdiği huccetle doğru yolu bulmak hidâyet erbâbına, dinde şüphe edip dalâlete düşmek de hevâ ve heves erbâbına aiddir,» meâlindeki iki beyit de bu ...

Muhammed bin Muhammed bin Mahmud el-Hafizî Buharî, ‎Ali Hüsrevoğlu, 1988

Yeni Türk lûgati - Sayfa 946

Doğru yoldan çıkmak. İnhiraf etmek, dalâlete düşmek. Yanlış bir fikir ve kanaate düşmek, yanılmak, itikadına halel gelmek, Sapsarı [s] Çok sarı. Sapsız [s] Sapı olmayan. Saptırmak [f] Ba: Sapıtmak. Sara [i] İnsanın kendini kaybederek düşmesini ...

İbrahim Alâettin Gövsa, 1930

Türkçenin şikâyeti var: açıklamalı örneklerle yaygın dil ... - Sayfa 131

Sâdık görünür kisvede erbâb-ı hıyânet Mürşid sanılur vehlede ashâb-ı dalâlet Ziya Paşa (Terkib-i Bent) (vehlede: anda, lâhzada.) dalâlete düşmek: doğru yoldan sapmak, doğru yoldan çıkmak. • Uyarı : Anlamları değişik "dalâlet" ve "delâlet" ...

Aydın Sami Güneyçal, 2002

Tazarruʼnâme - Sayfa 359

Ariz: kuvvet ve kudreti ile her şeye üstünlük sağlamış, mutlak gaalib olan (Tanrı Teâlâ). azmak: yolu kaybetmek, yolu şaşırmak, yoldan çıkmak, azgınlaşmak. yolunu azmak: dalâlete düşmek, sapıtmak, yoldan azmak: azgınlaşmak, dalâlete ...

Sinan Paşa, ‎A. Mertol Tulum, 1971

Fransızca-türkçe: resimli büyük dil kılavuzu ... - Sayfa 3

Dalâl, sapıtma : aberra- tion du jugement = muhakeme dalâleti. Aberrer v.n. Aldanmak, dalâlete düşmek, sapıtmak. Abetir v.a. Aptallaştırmak, şaşırtmak, hayvana döndürmek, v.n. et S" abetir t'.pr. = alıklaşmak, hayvana dönmek. AbetİSSement ...

Reşat Nuri Güntekin, ‎Ali Süha Delilbaşı, ‎Nurullah Ataç, 1935

Türkiyenin mânevı̂ fethi - 1. cilt - Sayfa 175

... kitaplara iman ediniz. Kim ki Allah Teâlâya, meleklerine, kıtaplarına. peygamberlerine ve âhıret gününe inanmazsa sonsuz dalâlete düşmüş olur. "Dalâlete düşmek, dosdoğru yoldan giderek kurtuluşa, mutluluğa erişebilmek için Allah'ın ...

Ahmed Cemal Niyazoğlu, 1967