WAS BEDEUTET NÜFUZU ALTINDA TUTMAK AUF TÜRKISCH
Hier klicken,
um die ursprüngliche Definition von «nüfuzu altında tutmak» auf Türkisch zu sehen.
Hier klicken,
um die automatische Übersetzung der Definition auf Deutsch zu sehen.
Definition von nüfuzu altında tutmak im Wörterbuch Türkisch
um es unter dem Einfluss zu halten, um das Versprechen der Macht höher zu stellen, es unter seiner Souveränität zu behalten. nüfuzu altında tutmak Söz geçirme gücünü üstün kılmak, egemenliği altında bulundurmak.
Hier klicken,
um die ursprüngliche Definition von «nüfuzu altında tutmak» auf Türkisch zu sehen.
Hier klicken,
um die automatische Übersetzung der Definition auf Deutsch zu sehen.
10 BÜCHER, DIE MIT «NÜFUZU ALTINDA TUTMAK» IM ZUSAMMENHANG STEHEN
Entdecke den Gebrauch von
nüfuzu altında tutmak in der folgenden bibliographischen Auswahl. Bücher, die mit
nüfuzu altında tutmak im Zusammenhang stehen und kurze Auszüge derselben, um seinen Gebrauch in der Literatur kontextbezogen darzustellen.
1
İngilizce-Türkçe çağdaş iş dünyası sözlüğü - 2. cilt - Sayfa 899
sb. birini etkilemek ve nüfuzu altında tutmak; - to sb.'s side birinden yana çıkmak; - the voters seçmenleri etkilemek; - the world dünyaya hâkim olmak. SVVEAR / v / yeminle tasdik etmek; yemin ettirmek; yeminle vaat etmek; ant içmek, yemin ...
Ender Gürol, Ali Kılıçlıoğlu, 1994
2
İttihat ve Terakki'de on sene: İttihat ve Terakki neydi ? - Sayfa 239
Görüş noktamızı izahtan sonra "eğer bu iş halledilmezse riyasete2 bir istizah takriri vereceğimi" ve matbuatın bu nüfuz ... Hayır, artık vazıh bir surette görüyorduk ki Alman harp matbuat karargâhı Türk matbuatını kendi nüfuzu altında tutmak ...
Muhittin Birgen, Zeki Arıkan, 2006
3
Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 779
Köylü nüfusu azaltyor. nüfusbilim b. a. Ar. T. insan nüfusunu büyüklüğü, yapısı, gelişmesi ve dağılımı vb. yönlerinden ele ... kimi idlere karışıp kendine çıkar sağlama, (birini) nüfuzu altında tutmak egemenliği alanda bulundurmak. nüfuzlu s.
4
Resemli-haritalı mufassal Osmanlı tarihi - 2. cilt - Sayfa 739
O arada görüldüğü veçhile, Dulkadir topraklarında nüfuz tesisi işi, Osmanlılarla Memlûkler arasında bir münazaa mevzuu olmuştu. Her iki devlet de Dulkadir hükümetini kendi nüfuzu altında tutmak istediğinden bu memleketin beyleri ...
5
Osmanlı'da değişim ve anayasal rejim sorunu - Sayfa 219
Britanya hükümeti Basra körfezini, Hindistan altkıtası ve Mısır Süveyş hâkimiyetinin, kaçınılmaz bir çevre ve destek alanı olarak görüyordu ve bu bakımdan burayı nüfuzu altında tutmak zorunluluğunu hissediyordu. Diğer taraftan, Osmanlı ...
6
Liderlerimiz ve dış politika: bir diplomat gözüyle... - Sayfa 45
Muhtaç olduğu bu iki ülkeden birisi olan Pakistan'la ciddi sorunları vardır. Sovyetler Birliği ise sınır komşusu bu ülkenin, mücadele hâlinde bulunduğu Batıya kaymasının kesinlikle karşısında olup, onu kendi nüfuzu altında tutmak istemektedir.
7
Tarih boyunca Türklerde insan̂ı değerler ve insan hakları: ...
Büyük bir askerî ve siyasî varlık gösteremeyen bu devlet 1028 yılında Tangutlann nüfuzu altına girdi. ... Tibetlilerin hücumuna karşı, nüfuzu altında tutmak istediği bu bölgede kendisine bir dost arayan Çin, bu Uygur devletini hemen tanıdı.
Türk Kültürüne Hizmet Vakfı, 1992
8
Deyimlerimizin sözlüğü - Sayfa 283
Nöbet beklemek/tutmak: 1) Bir aracı, kişiyi, yeri gözetlemek ve korumak amacıyla bulunduğu yerden belli bir süre ayrılmamak. Nöbetçilik görevini ... Nüfuzu altında tutmak: Egemenliği, etkisi altında bulundurmak. o O abacı, bu kebeci, sen neci?
9
Türkiye Türkçesi ad işletimi (biçim bilgisi) - Sayfa 474
L: laf altında kalmamak / laf kıtlığında asmalar budamak / lafı ağzında kalmak / lafta kalmak / lakırdı altında kalmamak / lehinde bulunmak / leyleği havada ... orada bereket / nikahta keramet vardır / nur içinde yatmak / nüfuzu altında tutmak vb.
10
Başlangıçtan günümüze Türklerin dinı̂ tarihi - Sayfa 137
Büyük bir askerî ve siyasî varlık gösteremeyen bu devlet 1028 yılında Tangutların nüfuzu altına, girdi, 1226'da da Moğolların ... Tibetlilerin hücumuna karşı, nüfuzu altında tutmak istediği bu bölgede kendisine bir dost arayan Çin, bu Uygur ...
Ünver Günay, Harun Güngör, 1997