Meaning of "ağız dil vermemek" in the Turkish dictionary

PRONUNCIATION OF AĞIZ DIL VERMEMEK IN TURKISH

ağız dil vermemek

WHAT DOES AĞIZ DIL VERMEMEK MEAN IN TURKISH?

Definition of ağız dil vermemek in the Turkish dictionary

never to speak, never to talk, never to talk.

ağız dil vermemek Hiç konuşmamak, susmak.

TRANSLATION OF AĞIZ DIL VERMEMEK

Find out the translation of ağız dil vermemek to 25 languages with our Turkish multilingual translator.

The translations of ağız dil vermemek from Turkish to other languages presented in this section have been obtained through automatic statistical translation; where the essential translation unit is the word «ağız dil vermemek» in Turkish.

• Translator Turkish - Chinese: 给予口头语言
• Translator Turkish - Spanish: para dar el lenguaje oral
• Translator Turkish - English: to give oral language
• Translator Turkish - Hindi: मौखिक भाषा को देने के लिए
• Translator Turkish - Arabic: لإعطاء اللغة الشفهية
• Translator Turkish - Russian: дать устные язык
• Translator Turkish - Portuguese: para dar linguagem oral
• Translator Turkish - Bengali: মৌখিক ভাষা দিতে
• Translator Turkish - French: pour donner langage oral
• Translator Turkish - Malay: Memberi bahasa lisan
• Translator Turkish - German: auf die mündliche Sprache geben,
• Translator Turkish - Japanese: 口頭言語を与えるために
• Translator Turkish - Korean: 구두 언어 를 제공 합니다
• Translator Turkish - Javanese: Kanggo menehi basa lisan
• Translator Turkish - Vietnamese: để cung cấp cho ngôn ngữ nói
• Translator Turkish - Tamil: வாய்வழி மொழி கொடுக்க
• Translator Turkish - Marathi: तोंडी भाषा देणे
• Turkish: ağız dil vermemek
• Translator Turkish - Italian: per dare linguaggio orale
• Translator Turkish - Polish: dać języka mówionego
• Translator Turkish - Ukrainian: дати усні мову
• Translator Turkish - Romanian: pentru a da limbajul oral
• Translator Turkish - Greek: να δώσει προφορική γλώσσα
• Translator Turkish - Afrikaans: om mondelinge taal te gee
• Translator Turkish - Swedish: att ge skriftliga språket
• Translator Turkish - Norwegian: å gi muntlig språk

10 TURKISH BOOKS RELATING TO «AĞIZ DIL VERMEMEK»

Discover the use of ağız dil vermemek in the following bibliographical selection. Books relating to ağız dil vermemek and brief extracts from same to provide context of its use in Turkish literature.

Deyimler Sözlüğü: Türkmen Türkçesi – Türkiye Türkçesi

dili yeñil: Dili durmayan, dili uzayan, dilini tutamayan, bir şeyin önünü sonunu düşünmeden konuşan, diline hâkim olamayan, ... çokeziyet çekmek. diş gıcamak: Diş bilmek, birine çok kızgın olmak. diş gısmak: Ağız açmamak, ağız dil vermemek, ...

Mehmet Kara, ‎Mehmet Nebioğlu, ‎Cihan Dinar, 2014

Örnekleriyle türkçemizin açıklamalı büyük deyimler sözlüǧü ... - Sayfa 19

«Fikri Gök- sel'in ortaklık konusunda ağız değiştirmesi arkadaşlarmı çok üzmüştü.» AĞIZ DİL VERMEMEK : Konuşamayacak derecede ağır hasta olmak. «Ahmet gidiciye benzer. İki günden beri ağız dil. vermiyor.» AĞIZ DOLUSU : Ağzm ...

Hamidoğlu Fethi Gözler, 1975

Türkçe bilen aranıyor - Sayfa 539

ağız burun (biribirine karışmak) (1) dayak yeme sonunda yüzü yara bere içinde kalmak; (2) yüzde aşırı öfke, üzüntü, yorgunluk gibi durumların izleri örünmek. (Cahit, ağız burun biribirine anşmış halde içeri girdi.) ağız dil (vermemek), hiç ...

Nejat Muallimoğlu, 1999

Deyimlerimizin sözlüğü - Sayfa 21

Ağızda sakız gibi çiğnemek: Bir sözü, bir düşünceyi yineleyip durmak. Ağız değiştirmek: Önce söylediğinin tersini söylemek, görüş değiştirmek. Ağız dil vermemek: 1) Sır saklamak, ağzını açmamak. 2) Konuşamayacak kadar ağır hasta olmak.

Asım Bezirci, 1990

Örnekleriyle Cumhuriyet şiirinde deyimler - Sayfa 15

Ağız ağıza verip demiştik: "yazık, Dünya gerçekten değişti artık.. Birer ikişer derken Altışar altışar Kaçmaya başladı kızlar... Hem bu kadar çabuk, bu kadar erken." Arif Nihat Asya Ağız, dil vermemek: Hasra çok ağırlaşarak bir şey söyleyemez ...

M. Ali Tanyeri, 2006

Cahit Külebi ve şiiri - Sayfa 242

elaman çağırmak: Elaman çağırır! (Dünyamız IV, s. 26) ağız dil vermemek: Ağız dil vermeyen köylüler (Sivas Yollarında, s. l6) asıp kesmek: Asıp kestiler (Yirminci Yüzyılın İlk Yansı, s. 27) kesip biçmek: Kesip biçtiler (Yirminci Yüzyılın İlk Yansı, ...

İsmail Çetişli, 1998

Türk ve dünya edebiyatı: kavramlar, dönemler, yönelimler - Sayfa 140

Ağız dil vermiyen köylüler Odun mu, tuz mu, hasta mı götürürler? Ağır ağır kağnılar ... Halk dilinin söz değerleri (teker, meşe, şavk, ağız dil vermemek, el ayak şişmek, bıçak gibi, katar katar) şiirin dokusuna sindirilmiştir ustaca. Böylece anlatım ...

Emin Özdemir, 1980

Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 32

1 yüzde, avurtlarla iki çene arasında yer alan, sesin çıkışına, solumaya, besin almaya yarayan, içinde dil ve dişler bulunan ... dolma yiyelim, ağız değiştirmek eskiden söylediğinin tersini söylemeye başlamak, ağız dil vermemek 1) (hasta) çok ...

Ali Püsküllüoǧlu, 1994

Büyük lûgat ve ansiklopedi: ek - Sayfa 147

Halk dili. Memenin uç kısmı, tepesi. || (Türkçede ağırsak ile yapılmış, terim mahiyetinde birçok kelime vardır.) Çadır ağırşağı, çadır direğinin .... Ağız dil vermemek, konuşamayacak kadar ağır hasta olmak. \\ Ağız dolusu, ağzın alabileceği kadar, ...

Safa Kılıçlıoğlu, 1985

Derename ya da Hâce Fesâd ve Söz Ebesi - Sayfa 18

A Ad çıkarmak : «adı çıkmak» Ağız açıp soyleyememek : «Ağız dil vermemek» Aklına gelmek : «Aklına gelmek» Alem eylemek (aleme gitmek) : «Alem yapmak» Apışıp kalmak : Şaşkınlığa düşüp no yapacağını kestirememek. Avrete ... ata kolan ...

Sabit Alaeddin Ali, ‎Turgut Karacan, 1990