Signification de "fenalaşmak" dans le dictionnaire turc

PRONONCIATION DE FENALAŞMAK EN TURC

fenalaşmak

QUE SIGNIFIE FENALAŞMAK EN TURC

définition de fenalaşmak dans le dictionnaire turc

entrer dans une mauvaise situation. / (Patient) Lourd. C'est comme être amoureux.

fenalaşmak Kötü bir duruma girmek. / (Hasta) Ağırlaşmak. / Ansızın bayılacak gibi olmak.

TRADUCTION DE FENALAŞMAK

Découvrez la traduction de fenalaşmak dans 25 langues grâce à notre traducteur turc multilingue.

Dans cette section, les traductions de fenalaşmak dans d'autres langues ont été obtenues par traduction automatique statistique, où l'unité essentielle de la traduction est le mot «fenalaşmak» en turc.

• Traducteur Français - chinois: 愈演愈烈之势
• Traducteur Français - espagnol: empeorar
• Traducteur Français - anglais: become worse
• Traducteur Français - hindi: बदतर हो
• Traducteur Français - arabe: تصبح أسوأ
• Traducteur Français - russe: стать хуже
• Traducteur Français - portugais: tornar-se pior
• Traducteur Français - bengali: খারাপ হয়ে
• Traducteur Français - français: empiré
• Traducteur Français - malaisien: menjadi lebih teruk
• Traducteur Français - allemand: schlechter geworden
• Traducteur Français - japonais: 悪化します
• Traducteur Français - coréen: 악화 될
• Traducteur Français - javanais: dadi elek
• Traducteur Français - vietnamien: trở nên tồi tệ
• Traducteur Français - tamoul: மோசமாக ஆக
• Traducteur Français - marathi: वाईट होऊ
• turc: fenalaşmak
• Traducteur Français - italien: aggravare
• Traducteur Français - polonais: pogarsza się
• Traducteur Français - ukrainien: стати гірше
• Traducteur Français - roumain: devenit mai rău
• Traducteur Français - grec: γίνει χειρότερη
• Traducteur Français - afrikaans: vererger
• Traducteur Français - suédois: förvärras
• Traducteur Français - norvégien: bli verre

10 LIVRES EN TURC EN RAPPORT AVEC «FENALAŞMAK»

Découvrez l'usage de fenalaşmak dans la sélection bibliographique suivante. Des livres en rapport avec fenalaşmak et de courts extraits de ceux-ci pour replacer dans son contexte son utilisation littéraire.

Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 388

Onu fena halde dövmüşler, fena kalpli herkesin kötülüğünü isteyen, başkaları için hep kötülük düşünen (kimse), fena olmak 1) iyi, yerinde olmamak, kötü olmak. ör. Bu iş fena oldu. 2) (biri) hasta gibi olmak, kendini yitirmek, fenalaşmak, ör.

Ali Püsküllüoǧlu, 1994

Türkçe ikilemeler sözlüğü: tanıklı - Sayfa 100

Kendinden geçmek tekrar kendine gelmek, ara sıra fenalaşmak. Dönüşte biraz da Türk yapıları üzerine bilgi vermeyi düşünerek, yine kayıkla Boğaz 'ı tırmanırken Fındıklı 'daki Şeyhülislam Ebu Sait Efendi 'nin bahçesinden — Kömürciyan'ın ...

Necmi Akyalçın, 2007

Resimli yeni ...: A-K: - Sayfa 568

J Kakalanma } [t. m.) PisJe- Kakalanmakj mek, darılmak, fenalaşmak. [Btre suli,e-J Kakalaşma ] (/. m ) Pisleş- Kakalaşmakj mek , fenalaşmak, kötüleşmek./İs//-f> sali,e-J Kakalatma ( (/. m.) Pislet- Kakalatmak) mek,fenalatmak, kötületmek.

Ali Seydi, ‎Mihran, 1929

Easy To Learn Turkish Grammar Dialogues: Thousands of ... - Sayfa 295

... faydalı olmak To be useful L.19 Fazla To much, extra L.11 Fena Bad L.12 Fenalaşmak To become sick, bad L.20 Fener Lighthouse, torchlight L.20 Ferah Spacious, airy L.18 Fırsat Chance, opportunity L.20 Fırtına Storm L.16 Fiil, tümleç Verb ...

Mualla Atlamaz, 2013

Türkisch für Sie: Wortschatz, Schlüssel - Sayfa 208

... 27 G fark 18 fark etmek 15 farkli 34 Farsga 19 Ü fasulye 20 fayans 29 *fayda 27 Ü fazla 6 fazlalasmak 28 felgli 34 Ü Felemenkge 19 Ü fena 5 fenalasmak 28 Ü fenalik 19 Ü fermuarli 33 fethetmek 29 fetih 29 feveran etmek 32 fikra 28 firsat 16 ...

Margarete I. Ersen-Rasch, 1980

Langenscheidt Pocket Turkish Dictionary: Turkish-English, ... - Sayfa 90

... halde badly, extremely: ~ muame/e ill-treatment; ~ olmak to feel bad: to feel faint; -sma gitmek to be exasperated. fenalasmak 1. to get worse, to deteriorate; 2. to turn faint. fenallk 1. evil, badness: injury, harm: 2. fainting: ~efmefr1. to do evil; 2.

Resuhi Akdikmen, 2006

Deyimler, atasözleri, beyitler ve anlamdaş kelimeler - Sayfa 474

KÖTÜLEŞMEK bozulmak ("Bizim müdafaa, ikinci devrede tamamen bozuldu"), fenalaşmak ("Bizim iş fenalaşıyor"), azmak ("O sivilce ile oynama, azdırır, sın"), fenaya varmak ("Ayağımızı denk almazsak, bu işin sonu fenaya varır"), ağırlaşmak ...

Nejat Muallimoğlu, 1983

İngilizce-Türkçe çağdaş iş dünyası sözlüğü - 1. cilt - Sayfa 246

DETERIORATE / v / fenalaşmak, bozulmak, alçalmak. gerilemek. - markedly büyük çapta bozulmak; - the public morale halkın ahlakını bozmak; to be liable to - in value değer kaybedebilir olmak. DETERIORATION / n / fenalaşma, bozulma, ...

Ender Gürol, ‎Ali Kılıçlıoğlu, 1994

Ticaret sözlüğü: Türkçe, Osmanlıca, Fransızca, Almanca, ... - Sayfa 520

TİCARET SÖZLÜĞÜ Fek 236 Fekketmek 270 Felâket 246 Fen 421 Fena bir şöhrete sahip olmak 430 Fenâ gitmek 27 S Fenâ isler yapmak 273 Fenalaşma 275 Fenalaşmak 273 Fenâ vasıf 276. 307 Fenâ vaz'iyette olmak '275 Fenerler 147 ...

Orhan Hançerlioğlu, 1982

Türkçe-İngilizce teknik terimler sözlüğü - Sayfa 144

(çürüme, çürüklük) Decomposition, decompose. ~ açısı Stalling angle. Bozulmak — Mangling, affect (to), fail (to), lack (to), miss (to), run out <to), degencrate (to). (fenalaşmak) Damage (to), deteriorate (to), spoil (to). (ayrışmak) Decompose (to).

Nuri Özbalkan, 1984