Signification de "kavlanmak" dans le dictionnaire turc

PRONONCIATION DE KAVLANMAK EN TURC

kavlanmak

QUE SIGNIFIE KAVLANMAK EN TURC

définition de kavlanmak dans le dictionnaire turc

se rendre au travail.

kavlanmak Kavlamak işine uğramak.

TRADUCTION DE KAVLANMAK

Découvrez la traduction de kavlanmak dans 25 langues grâce à notre traducteur turc multilingue.

Dans cette section, les traductions de kavlanmak dans d'autres langues ont été obtenues par traduction automatique statistique, où l'unité essentielle de la traduction est le mot «kavlanmak» en turc.

• Traducteur Français - chinois: Kavlak到
• Traducteur Français - espagnol: Kavlak a
• Traducteur Français - anglais: Kavlak to
• Traducteur Français - hindi: करने के लिए Kavlak
• Traducteur Français - arabe: Kavlak ل
• Traducteur Français - russe: Кавлак в
• Traducteur Français - portugais: Kavlak para
• Traducteur Français - bengali: Kavlak করতে
• Traducteur Français - français: Kavlak à
• Traducteur Français - malaisien: Kavlak untuk
• Traducteur Français - allemand: Kavlak zu
• Traducteur Français - japonais: Kavlakへ
• Traducteur Français - coréen: 에 Kavlak
• Traducteur Français - javanais: Kavlak kanggo
• Traducteur Français - vietnamien: Kavlak để
• Traducteur Français - tamoul: க்கு Kavlak
• Traducteur Français - marathi: ते Kavlak
• turc: kavlanmak
• Traducteur Français - italien: Kavlak a
• Traducteur Français - polonais: Kavlak do
• Traducteur Français - ukrainien: Кавлак в
• Traducteur Français - roumain: Kavlak la
• Traducteur Français - grec: Kavlak να
• Traducteur Français - afrikaans: Kavlak om
• Traducteur Français - suédois: Kavlak till
• Traducteur Français - norvégien: Kavlak til

10 LIVRES EN TURC EN RAPPORT AVEC «KAVLANMAK»

Découvrez l'usage de kavlanmak dans la sélection bibliographique suivante. Des livres en rapport avec kavlanmak et de courts extraits de ceux-ci pour replacer dans son contexte son utilisation littéraire.

Türkçenin üreme yolları ve "dil devrimciliğimiz". - Sayfa 10

... kök sözcüğü^ «kavmak» olmalıdır. Bugün Anadolu köylerinde, bir nesne kurudukça kabuklaşıp kabuğu kalkarsa ona, «kavlamak», ya da «kavlanmak» denir. Çakmak taşıyla, ateş yakmaya yarayan kurutulmuş mantar parçasına «kav» denir.

Sadık Göksu, 1966

Artvin yöresi folkloru - Sayfa 649

Kavlanmak: Kabuk atmak, kabuğu soyulmak. Kavlatma: Tifo Hastalığı. Kavrakan: Bedevreyle örtülü çatılarda bedevreleri enlilemesine kavrayan, üzerine taşlar konan dar bedevere. Kavut: Genellikle ahlatın fırında ya da güneşte kurutularak ...

Hayrettin Tokdemir, 1993

Dil kılavuzu - Sayfa 306

kavkili kavlak kavlamak kavlanmak kavlatmak kavlatmak kavlen sözle° kavliç fitik° kavlik kavli sözlü" kavmantan, -ni kavmi budunsol0 kavmiyat, -«i (TS: kavmiyot) budun- betim0 kavmiyet, -ti kavroc kavrak (kuru yaprak) kavram0 mefhum, ...

Nijat Özön, 1985

XIII. [i. e. On üçüncü] asırdan günümüze kadar kitaplardan ...

( Bürh. XVIII- XIX.) Hayye [Ar.] vu sûban [Ar. ] : yilandir, kavlamak da : insilâh [Ar.]. (Asim. XVIII -XIX.) Kavlanmak : Tüy, den, kabuk degistirmek, kavlamak § Lengeç, yilda alti gez kavlanur. (Hay. XV.) Kavsunnak : (El) baglamak. (Bk. El kavçurmak).

Türk Dil Kurumu, ‎Ömer Asım Aksoy, ‎Dehri Dilçin, 1943

Ebū Ḥayyān, Kitābu'l-Idrāk li lisāni'l-Etrāk: fiil : ... - Sayfa 298

II 1692 haşla- "(Osm.) varit', pomorozit' (rasteniya), sil'no otkolotit'". 30. Kİ kavla- "derisinden soyulmak" (V25b3) - Osm. kavla- "tüyü dökülmek, derisi ve kabuğu soyulmak, kavlanmak, tüy deri, kabuk değiştirmek, kavlamak" (TTS IV, 2358-59).

A. Melek Özyetgin, 2001

Türkiye halkının kültür kökenleri: Giriş, beslenme teknikleri - Sayfa 508

Gavlak da yine «kavlanmak», yani kabuğu, derisi kabarıp dökülmekle; diğerleri de sırasıyla «soymak» ve «yalamak»la ilgili olmalıdır, içine yalamuk konulan, çam kabuğundan yapılmış torbaya da Iç'de gavcar adı verilir. Bu yalamuk'u Sv'ta, ...

Burhan Oğuz, 1976

Türk dilinin etimoloji sözlüğü - Sayfa 386

... (içini oymak, boşaltmak)dan gelen Hint-Av- rupa dillerinde ortak bir içerik taşıyan cavus-cavum (içi boş, oyuk) sözcüğüyle, eşkökenli kavuk (bk.) karıştırılmamalı. Bu lat. sözcüklerle gr. koilos eşkökenli- dir... Kavlanmak, kavlaşmak, kavlatmak.

İsmet Zeki Eyuboğlu, 1991

Berdel: öyküler - Sayfa 106

Kavlanmış gibi yanan kollarına, yüzüne, kuyudan çektiği sudan çarpan Şevket «Ohh» diyerek ilişti 3'anlarına. Hemen bitişiklerinde etrafı çoluk çocuk, hindi tavuk cücükleriyle dolu Ali'nin savrulan küçük harmanına bakmaya başlıyorlar.

Esma Ocak, 1981

Yanarlar: Afyon yöresinde bir hitit mezarlığı - Sayfa 23

Kahverengi astarı kavlanmış. Yumurta gövdeli. Yuvarlak dipli. Omuza simetrik olarak bağlanan iki dik kulbunun biri noksan. 2 No.lu mezar küpü. Afyon Müzesinde. Yn. 76/Et-ı (Şek. 44) Y. 80, g. 48 cm. Kırmızı astarlı, perdahlı. Dışa çekik ağız ...

Kutlu Emre, 1978

İşgal ve protesto: İzmir'in işgali ile ilgili protesto ... - Sayfa 201

Heva-yı acizi ile muhat olduğu zaman mezar en mukaddes ve en uhrevi mekânı olan bir milletin ölümle yenecek a'zâmi fedakârlığa kavlanması zarurîdir. Bu hal karşısında her Müslüman müdafaa-i meş- ru'aya mecbur olduğu cihetle ...

Haluk Selvi, 2007