«KALITÇI»に関連するトルコ語の本
以下の図書目録から
kalıtçıの使いかたを見つけましょう。
kalıtçıに関する本とトルコ語文献で使われた文脈を提供するための簡単な抜粋文。
1
Ticaret sözlüğü: Türkçe, Osmanlıca, Fransızca, Almanca, ... - Sayfa 324
ÖN KALITÇI. (Os. İlk mirâsçı, Fr. GrevĞ. Substituant, Institud; Al. Vorerbe, İng. Limited heir, Lâ. Fiduciarius heres) Mirâs bırakanın isteği üzerine mirâsı kendi ölümünden sonra bir başka mirâsçıya bırakacak olan mirâsçı... Mirâs bırakan kişi ...
2
Ekonomi sözlüğü - Sayfa 200
Bk. Kalıt, Kalıtçı. KALITÇI (Os. Mirâsçı, Vâris; Fr. Heritier, Successeur; Al. Nachfolger, Erbe; İng. Suc- cessor, Heir; Lâ. Heres) Kendisine mirâs bırakılan kişi... Bk. Kalıt, Kalıt bırakan. KALIT HUKUKU (Os. Mirâs hukuku, Fr. Droit des sııccessions, ...
3
Almanca-Türkçe sözlük - Sayfa 193
(innere) tehzibi ahlâk; irçat Erb'baurecht n jur. üst hakki ^berechtigt mirasta hak sahibi olan; mirasa ehil olan -biologie / veraset (od. kalitim) ilmi; genetik Erbe (l) m mirasçi, vâris. kalitçi; (e-s größeren Vermögens) mirasyedi; eingesetzter ...
4
Konuşma, demeç, makale, mesaj ve söyleşiler - Sayfa 541
... kımıldamama. ayırma, satılmama kaydıyla yapılan bağış vakıf : ayakta duran, bilgili, haberli. vakfeden vâki : olan, olmuş vakit : zaman vâris : kendisine miras düşen, mirasçı, kalıtçı vâris : mirasçı, kalıtçı zaruret: zorunluluklar zaruri : zorunlu zât ...
İsmet İnönü, İlhan Turan, 2004
5
İsmet İnönü: konuşma, demeç, makale, mesaj ve söyleşiler
... çok tehlikeli vak'a : olay vakf : duruş, durma, kımıldamama. ayırma, satılmama kaydıyla yapılan bağış vakıf : ayakta duran, bilgili, haberli. vakfeden vâki : olan, olmuş vakit : zaman vâris : kendisine miras düşen, mirasçı, kalıtçı vâris : mirasçı, ...
İsmet İnönü, İlhan Turan, 2004
Plutarkhos, Pompeius, 14. 9 Julius Caesar(İ.Ö. 100-44),Brutus'u yetiştirmiş, dost olarakbenimsemiş, kendine kalıtçı yapmış, bununla birlikte onu öldüren de Brutus ile arkadaşları olmuştu. 10 Cicero, Philipp. XIII, 2. 11 Augustusİ.Ö. 63-14 yılları ...
7
Antik Yunan Uygarlığı-3
Apollonios'un birçok kalıtçısı olmuştur; bu daonun yapıtının nekadar yapay,ortamın baskısıve klasik geleneğin ağırlığıyla hızı ne kadar yavaş olursa olsun, yinede bütünüyle geçmişe dönük olmadığını gösterir. Dediğim gibi Yunan romanı onun ...
8
İngilizce-Türkçe çağdaş iş dünyası sözlüğü - 1. cilt - Sayfa 421
HERITOR / n / vâris, kalıtçı, mirasçı. HERMIT / n / münzevi kimse, insanlardan uzak yaşamayı arzulayan kimse; pekmezli kurabiye. HEROIC ACTION kahramanca davranış. HERRENVOLK (Mm.) üstün ırk, dünyayı yönetecek olan ırlc HERRING ...
Ender Gürol, Ali Kılıçlıoğlu, 1994
9
Kuşku ve korku ; Yalnızlık kuyusu : öyküler
«Sevgi, hemen yürek ameliyatından söz ediyorsun, olacağın kesin değil. Hele hele, ameliyata gerek olup olmadığı belli değilken ölümden söz etmen gereksiz. Üstelik hemen kalıtçı araman...» Elini elime koydu, soma sıktı, dizini dizime dayadı, ...
Behzat Ay, Behzat Ay Yalnızlık kuyusu, 1992
10
Resimli Türkçe sözlük - Sayfa 300
Kalıtımla edinilen şey, "miras. kalıtçı a. Kendisine kalıt kalan, "mirasçı, "varis. kalıtım o. biy. I. Birinin kendinden önceki yakınlarında bulunan bir durumun onda da gözükmesi, soyaçekim. 2. Birine, ölen bir yakınından mal kalması. kalıtsal s.
Türk Dil Kurumu, Kemal Demiray, Muammer Bakr, 1977
用語«KALITÇI»を含むニュース項目
国内外の報道機関が語った内容や、次のニュース項目の文脈から
kalıtçıという用語がどのように使われているかを調べてみましょう。
Milyarlık miras davası yeniden
... Atatürk'ün 5 Eylül 1938'deki vasiyetinde hoppadak ideal Adatepe'ye 'yaşadığı müddetçe' dünyalık verilmesini söylediğini, kalıtçı nasıp etmediğini savundu. «Haber8, 7月 15»
Derin anlamlı öykü: Doğan
Eğer oğlu kalıtçı bırakmadan ölürse o zaman kalıt annesine kalacaktı. Giovanna, devrin geleneklerine uyaraköteki dul kalan kadınlar gibi kenti terk etti. «Milliyet, 8月 12»
