トルコ語でTEKÂSÜFはどんな意味ですか？
トルコ語辞典で«tekâsüf»の
元の定義を見るをクリックします。
トルコ語辞典でのtekâsüfの定義
一緒に来て、集まり、妨害する。 強烈な集中力にならないでください。 tekâsüf Bir araya gelme, toplanma, sıkışma. / Yoğun duruma gelme, yoğunlaşma.
トルコ語辞典で«tekâsüf»の
元の定義を見るをクリックします。
«TEKÂSÜF»に関連するトルコ語の本
以下の図書目録から
tekâsüfの使いかたを見つけましょう。
tekâsüfに関する本とトルコ語文献で使われた文脈を提供するための簡単な抜粋文。
1
Nesriyatindan - 89. cilt - Sayfa 422
intikal ettirince soğuyup, su halinde tekasüf eder. Bundan dolayı, giren buhar ağırlığında suyu da buhar kamarasından almak icap eder. Tekâsüf eden (Kondense olan) buhar ise, buhar kamarasının altından alınır (Şekil 227). Bu kondense ...
Türkiye Şeker Fabrikaları, 1968
2
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi mecmusı
Ancak 30-40 yaşlarına kadar (5) le nihayet bulan yaşlara hemen hemen aynı derecede rağbet gösterilmekte, hattâ kadınlarda 25, erkeklerde 35 yaşında, sırasile 20 ve 30 yaşlarına nazaran, daha büyük bir tekâsüf göze çarpmaktadır [ 1 ] .
İstanbul Üniversitesi. İktisat Fakültesi, 1940
3
Yayinlari - 102-104. sayılar - Sayfa 140
Kesik işlemeyi göz önüne alarak silindiri emniyet supapları ile benzemek iyidir; şayet bir defa dikkatsizlik yüzünden tekâsüf muslukları açılmazsa paydoslar esnasında hasıl olan tekâsüf etmiş suları dışarıya akıtmak için bu supapların geçit ...
Ankara Üniversitesi. Ziraat Fakültesi, 1956
4
Nazim Hikmet Masali - Sayfa 127
Netekim, buhâr-i lâtif tekâsüf etmezden evvel letâfetinden görülemez. Tekâsüf edüb bulut halini iktisâb edince görülür. Bununla beraber bulut, tekâsüf etmiş olan buhâr-ı lâtife mübâyin değildir. Belki tamamiyle tekâsüf etmiş olan buhâr-i lâtifin ...
5
Askerî terimler - 3. cilt - Sayfa 50
Tekâsüf noktasi = Dew point Sisler tekâsüf etti = Der Nebel hat sich verdichtet "Tekerlek" Sol tekerlek = Near Wheel (nier viil) Sag tekerlek = Off wheel Muharrik tekerlek (isletme çarhi) = Treibrad (Alm.); tankda Driving wheel (drayving viil) Arka ...
Süleyman Hikmet Karakuzu, 1955
6
Çalişmalar - 152. sayı - Sayfa 15
Hass ginn listen baska antimon üzerinde de tecrübe- ler yapmis ve tabakalanni maden buhanni tekâsüf ettirmek sure- tiyle elde etmistir. Vakia bu usul nmumiyet itibariyle amorf maden modifikasyonu elde etmek için uygun olmayan bir usuldur.
Ankara (Turkey). Yüksek ziraat enstitüsü, 1947
7
Yazılar, konuşmalar, söyleşiler, savunmalar - 1. cilt - Sayfa 168
Diğeri bu cüzülerin tekâsüf derecesidir. Cemiyetin morfolojisini teşkil eden cüzüleri Durkheim şöyle tarif eder: Her cüzü, içinde daha basit bir zümreyi ihtiva etmiyen ve hiç bir zaman ihtiva etmemiş bulunan ve doğrudan doğruya fertlere inkisam ...
8
Atatürk: felsefe gözüyle - Sayfa 159
olan Seçmenler Heyeti de tekâsüf eylemiş bir nesildir. Seçmenler heyetinin hüviyetinde tekâsüf eden ruh B. M. M. sinesinde çok daha tekâsüf ediyor. B. M. M. Seçimi ile Devlet Reisinin şahsında temamen teksif edilmiş ve ferdî bir tek irade ...
9
Bayindirlik Isleri dergisi - 7. cilt,2. sayı - Sayfa 21
Şimdi bu fırtınaları tetkik edelim. 13) Bulutların toplanma tarzı: — Fırtınalar bazı bulutların mevcud olmasiyle hasıl olurlar. Bulutlar ise, malûm olduğu üzere havadaki su buharının tekasüf etmesinden doğarlar. (Alçak bulutlar) su damlalarından ...
Turkey. Nafia Vekâleti, 1940
10
Çalismalar - 151-157. sayılar - Sayfa 15
Hass gümüşten başka antimon üzerinde de tecrübeler yapmış ve tabakalarını maden buharını tekâsüf ettirmek suretiyle elde etmiştir. Vakia bu usul umumiyet itibariyle amorf maden modifikasyonu elde etmek için uygun olmayan bir usuldür.
Ankara (Turkey) Yüksek ziraat enstitüsü, 1947
用語«TEKÂSÜF»を含むニュース項目
国内外の報道機関が語った内容や、次のニュース項目の文脈から
tekâsüfという用語がどのように使われているかを調べてみましょう。
En büyük pişmanlığım Barcelona! Futbol değil...
Barça'ya gitmekten baş döndürücü mutluydum ve hemen futbola tekâsüf etmek istiyordum. Orada insanoğlu Katalanca öğrenmem düşüncesince bana baskıda ... «Haber8, 9月 15»
