Significado de "şakketmek" no dicionário turco

PRONÚNCIA DE ŞAKKETMEK EM TURCO

şakketmek

O QUE SIGNIFICA ŞAKKETMEK EM TURCO

definição de şakketmek no dicionário turco

para agitar, para destruir.

şakketmek Yarmak, parçalamak.

TRADUÇÃO DE ŞAKKETMEK

Conheça a tradução de şakketmek a 25 línguas com o nosso tradutor turco multilíngue.

As traduções de şakketmek a outras línguas apresentadas nesta seção foram obtidas através da tradução automática estatística; onde a unidade essencial da tradução é a palavra «şakketmek» em turco.

• Tradutor português - chinês: 要帝释
• Tradutor português - espanhol: para Sakka
• Tradutor português - inglês: şakket to
• Tradutor português - hindi: Sakka करने के लिए
• Tradutor português - arabe: şakket ل
• Tradutor português - russo: Для Sakka
• Tradutor português - português: para Sakka
• Tradutor português - bengali: şakket করতে
• Tradutor português - francês: pour Sakka
• Tradutor português - malaio: untuk şakket
• Tradutor português - alemão: şakket zu
• Tradutor português - japonês: 咲花へ
• Tradutor português - coreano: Sakka를 하려면
• Tradutor português - javanês: kanggo şakket
• Tradutor português - vietnamita: để Sakka
• Tradutor português - tâmil: şakket செய்ய
• Tradutor português - marata: şakket करण्यासाठी
• turco: şakketmek
• Tradutor português - italiano: per Sakka
• Tradutor português - polonês: aby Sakki
• Tradutor português - ucraniano: для Sakka
• Tradutor português - romeno: pentru a Sakka
• Tradutor português - grego: şakket να
• Tradutor português - africâner: şakket om
• Tradutor português - sueco: till Sakka
• Tradutor português - norueguês: til Sakka

8 LIVROS EM TURCO RELACIONADOS COM «ŞAKKETMEK»

Descubra o uso de şakketmek na seguinte seleção bibliográfica. Livros relacionados com şakketmek e pequenos extratos deles para contextualizar o seu uso na literatura.

Kur'an-ı Kerim Tefsiri: Hak Dini Kur-an Dili

İbnü'lEnbârî de şöyle açıklamıştır ki: "Fatr"ın aslı, bir şeyi başlangıcında şakketmek, yarmaktır". Bundan anlaşılır ki, dilimizdeki "yaratmak" kelimesi daha çok bununla ilgilidir. Ve bunun izahı şudur. Sonradan olan varlıklar, olay vücuda ...

Elmalılı Hamdi Yazır, 2015

Resimli yeni ...: A-K: - Sayfa 1143

[Bouffonnırie;charlata- nismej Şaklama | (t. m.) Şakketme, şaklamak) şakketmek şakdi- ye ses çıkarma, çıkarmak. [Voir. şaklatmak-] Şaklatma \ (t- m.) Şakketir- Şaklatmakf me , şakketirmek, kırbacın sesi gibi birses çıkartma, çıkartmak. [Faire c/a- ...

Ali Seydi, ‎Mihran, 1929

Açıklamalı hukuk ve sosyal bilimler sözlüğü - Sayfa 417

TCK. 495-499. ŞÂKİ Haydut, soyguncu, eşkiya. ŞAKİRT öğrenci. ŞAKKETMEK Yarmak. ŞAKULİ Düşey. ŞALÜMO Soğuk bir şey içmede kullanılan saman veya saz çöpü. Üfleç. ŞAMAN 1. Büyücü, rahip, doğaüstü güçlerle temasta olan kâhin.

Şakir Altay, 1983

Hulâsat'ül beyân fî tefsîr'il Kur'an - 5. cilt - Sayfa 1719

Çünkü; Fahr-i Râzi'nin beyanı veçhile Fâil' i Muhtar'ın vücudunu itikaad eden kimse derhal asâyı yılana kalp ve taştan su halk ve kameri şakketmek Fâil-i Muhtar'ın kudret ve ihtiyarına nispetle gaayet kolay bir şey olduğunu bilir ve derhal ...

Mehmed Vehbī (Hoca), 1968

Yeni Türk lûgati - Sayfa 1031

Şakıt [i] Bir cins yılanbalığı. Şakkışefe [i ] Dudak açma, söz söylemeŞaklaban [s,i] Soytarıık ve mukallitlik ederek her kalıba giren hafifmizaçlı, hoppa adam. Şaklabanlık [i] Soy - tarılık, mukallitlik. Şaklamak [f] Şakketmek, Şak diye ses çıkar - mak, ...

İbrahim Alâettin Gövsa, 1930

Osmanlıca-Türkçe yeni lûgat: islamî-ilmî-edebî-felsefî - Sayfa 152

Necat ve beka » Sahur yemeği • Şakketmek. (Ayet, neye felah bulacaklarını tâyin etmiyor. Güya o sükûtla der: Ey mUslU- manlar! Müjde size. Ey muttaki! Sen Cehennemden felah bulursun. Ey Arif! Sen Rızâ-yı İlâhiye nâU olursun. Ey âşık!

Abdullah Yeğin, 1978

Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 986

... ansızın, birdenbire. şakketmek (-i) Ar. T. ikiye parçalamak, yarmak, ayırmak şaklaban s. 1 şakalar yaparak herkesi güldüren, şen, şakacı (kimse). 2 mec. dalkavuk şaklamak (nsz) şak diye ses çıkarmak, şak etmek şakrak s. 1 (ses için) neşeli, ...

Ali Püsküllüoǧlu, 1994

Ebussuud Efendi - Sayfa 97

Şakketmek : Yarmak, keserek yarmak. Şetm : Sövme. Şühud : Şahidler. Tazim : Ululamak. Tazir-i Şedid : Şiddetle cezalandırmak. Teati : Biri birine verme. Tecessüs : Bir şeyin iç yüzünü araştırma. Vecd-i Şedid : Şiddetli heyecan. . Vüvûb-ı Katil ...

Necâti Gültepe, 1984