CE ÎNSEAMNĂ AÇIKLAR LIVASI ÎN TURCĂ?
Apasă pentru a
vedea definiția originală «açıklar livası» în dicționarul Turcă dictionary.
Apasă pentru a
vedea traducerea automată a definiției în Română.
Definiția açıklar livası în dicționarul Turcă
șomer fără putere de muncă. Nici un idiot, nici un idiot. açıklar livası İşi gücü olmayan, boşta kalan kimse. / Işi gücü olmayan, boşta kalan kimse.
Apasă pentru a
vedea definiția originală «açıklar livası» în dicționarul Turcă dictionary.
Apasă pentru a
vedea traducerea automată a definiției în Română.
CĂRȚI ÎN TURCĂ ÎN LEGĂTURĂ CU «AÇIKLAR LIVASI»
Descoperă întrebuințarea
açıklar livası în următoarea selecție bibliografică. Cărți în legătură cu
açıklar livası și extrase din aceasta pentru a furniza contextul de întrebuințare al acestuia în literatura Turcă.
1
Ortaoyunu - 1. cilt - Sayfa 502
Ben de açıklar livası,* değil mi? II. ZENNE: Aaa! Ayol, biz burada ne güne * Açıklar livâsı: Boşta, açıkta kalmış paşa. Li- vâ=Mirlivâ: Asken paşalık rütbelerinin ilk basamağı, tuğgeneral. (YA.) duruyoruz? Bizim evde sana yer mi yok. Yedirecek ...
2
Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 19
açıkağız 19 açıklık açıklar livası (şaka) işinden atılmış ya da ayrılmış (kimse), ör. O şimdi açıklar livası galiba, açık liman 1) den. eskiden Çin'de yabana gemilerin serbestçe girdiği liman. 2) den. bazı rüzgârların etkisine açık olan demir yeri.
3
Kumandanim Galicya Ne Yana Duser?: - Sayfa 10
Şimdi Hüseyin, kendi ifadesine göre “açıklar livası”dır. Ve bölükte de yüzbaşıdan sonra gelir. Hiç kapanmayan yayvan ağzı, üstündeki kargaburnu ve şaşı gözleriyle bölük neferlerinin en sevgilisidir. Zevk, ve neşenin, komikliğin kaynağıdır.
M. Şevki Yazman, Kansu Şarman, 2007
4
Mehmetçik Avrupada - Sayfa 9
Şimdi Hüseyin, kendi tâbirince «açıklar livası» dır. Ve bölükte de yüzbaşıdan sonra gelir. Hiç kapanmıyan yayvan ağzı, üstündeki karga burnu ve şaşı gözlerile bölük neferlerinin en sevgilisidir. Zevk ve şetaretin, komikliğin membaıdır.
5
Türkçe üzerine: Denemeler ve eleştiriler - 1. cilt - Sayfa 127
Deyimlerimizden: Açıklar livası (liva) / afakı tutmak (afak) / aheste beste (aheste) / ahkâm çıkarmak; ahkâm kesmek; ahkâm savurmak (yürütmek) (ahkâm) / akıldan gayrimüsellah (gayrimüsellah) / asabı bozulmak; asabına dokunmak (asap) ...
6
Hikâyeler - 1. cilt - Sayfa 316
... döndüğümde yine açıklar livası idi. Müdür tensikat yaparken sakattır diye ilk ağızda buncağızı yürütmüş... Anası da artık eskisi gibi çamaşıra filan gidemediğinden halleri 316.
7
Turan Güneş'in siyaset şiirleri - Sayfa 28
... biz de açıklar livası gibi kaldık kısacası. Ama işte bu sırada Güneş tartışmadan çekildi. Çizgiler çizmeye ve şiirler yazmaya döndü. «IMF'den para gelir, döviz gelir, zer gelir Kazanılan paralara kasa mahzen dar gelir Amma lâkin biraz derin ...
Cahit Kayra, Turan Güneş, 1985
8
Bir ṣoförün gizli defteri - Sayfa 26
Kaldım mı iyot gibi açıkta? Oldum mu ben de bir açıklar livası? Hasta mı ustanın anası? Hâlâ yatakta mı babam? Ne olacak şimdi benim halim? Diye ispinoz gibi düşünmeğe vardım. Akşamüstü Bey gene çağırdı. Brni artık kovduğunu söyledi.
9
Türkçe sözlük'ün ters dizimi: Türkçe (SST) sözlük ... - Sayfa 171
... havası kaşık havası bayram havası matem havası bozum havası gelin havası oyun havası bar havası memleket havası Antep baklavası elbasan tavası açıklar livası irmik helvası pamuk helvası susam helvası keten helvası tahin helvası 171.
Belgin Tezcan Aksu, Abdurrahman Tariktaroğlu, Efrasiyap Gemalmaz, 2004
10
Edebiyat dostları - Sayfa 353
yılı ortasında Numune Okuluna İşgâl Kuvvetleri el koyar, Numune Okulu Osman Gazi'ye taşınır, dördüncü sınıf öğrencileri «açıklar livası» olur. Gidecek Türk okulu almadığından, çocuk boş durmasın diye, Yaşar Nabi, tam ...
