Înțelesul "bir sıkımlık canı olmak" în dicționarul Turcă

PRONUNȚIA BIR SIKIMLIK CANI OLMAK ÎN TURCĂ

bir sıkımlık canı olmak

CE ÎNSEAMNĂ BIR SIKIMLIK CANI OLMAK ÎN TURCĂ?

Definiția bir sıkımlık canı olmak în dicționarul Turcă

Fiind un suflet agitat Pentru a fi atât de slab și slab.

bir sıkımlık canı olmak Çok cılız ve güçsüz olmak.

TRADUCEREA BIR SIKIMLIK CANI OLMAK

Găsește traducerea bir sıkımlık canı olmak în 25 de limbi cu traducătorul nostru multilingv înTurcă.

Traducerile bir sıkımlık canı olmak din Turcă în alte limbi prezentate în prezenta secțiune au fost obținute prin traducerea statistică automată; unde unitatea esențială a traducerii este cuvântul «bir sıkımlık canı olmak» în Turcă.

• Traducător din Turcă - Chineză: 作为一个挤压的生活
• Traducător din Turcă - Spaniolă: Siendo una vida exprimibles
• Traducător din Turcă - Engleză: Being a squeezable lives
• Traducător din Turcă - Hindi: एक दबाने योग्य जीवन होने के नाते
• Traducător din Turcă - Arabă: كونها حياة للعصر
• Traducător din Turcă - Rusă: Будучи сжимаемой жизнь
• Traducător din Turcă - Portugheză: Sendo uma vida squeezable
• Traducător din Turcă - Bengali: একটি squeezable আত্মা হচ্ছে
• Traducător din Turcă - Franceză: Être une vie compressibles
• Traducător din Turcă - Malaeză: Sebagai jiwa dpt diperah
• Traducător din Turcă - Germană: Als squeezable Leben
• Traducător din Turcă - Japoneză: 絞れる生活ビーイング
• Traducător din Turcă - Coreeană: 짤 삶을 인
• Traducător din Turcă - Javaneză: Kang nyawa squeezable
• Traducător din Turcă - Vietnameză: Là một cuộc sống có thể ép được
• Traducător din Turcă - Tamilă: ஒரு களங்கம்
• Traducător din Turcă - Marathi: एक squeezable आत्मा असल्याने
• Turcă: bir sıkımlık canı olmak
• Traducător din Turcă - Italiană: Essendo un vite comprimibili
• Traducător din Turcă - Poloneză: Przy czym wyciskania życie
• Traducător din Turcă - Ucraineană: Будучи стисливої ​​життя
• Traducător din Turcă - Română: Fiind o viata comprimabile
• Traducător din Turcă - Greacă: Όντας πιεζόμενο ζωές
• Traducător din Turcă - Afrikaans: Om ´n handelbaar lewens
• Traducător din Turcă - Suedeză: Att vara en krambara liv
• Traducător din Turcă - Norvegiană: Å være en squeezable liv

CĂRȚI ÎN TURCĂ ÎN LEGĂTURĂ CU «BIR SIKIMLIK CANI OLMAK»

Descoperă întrebuințarea bir sıkımlık canı olmak în următoarea selecție bibliografică. Cărți în legătură cu bir sıkımlık canı olmak și extrase din aceasta pentru a furniza contextul de întrebuințare al acestuia în literatura Turcă.

Örnekleriyle türkçemizin açıklamalı büyük deyimler sözlüǧü ... - Sayfa 92

BİR SIÇRARSIN ÇEKİRGE, İKİ SIÇRARSIN ÇEKİRGE ÜÇÜNCÜSÜNDE AVCUMA DÜŞERSİN ÇEKİRGE : Saklanabilen bir uygunsuz hareketin ergeç ortaya çıkıp yapam müşkül durumda bırakacağmı anlatır BİR SIKIMLIK CANI OLMAK : Çok ...

Hamidoğlu Fethi Gözler, 1975

Mavi Yıldız:

Filipos başını sallamakla yetindi, bütün kaygusu Lazaros'un daha beter öfkelenip zaten bir sıkımlık canı olan ihtiyarı boğma ihtimaliydi. Her gece iki cinayete tahammül edemezdi. “Hadi ihtiyar, uğraştırma beni, taş nerede dedim, Madam ...

Yavuz Bahadıroğlu, 2015

Türkçenin nakısları: atasözleri, deyimler, tekerlemeler, ... - Sayfa 35

31 Bir pula satmak. Harcamak, çok ucuza satmak, kıymet vermemek. "Biri geçmişin üstüne oturmuş, onu ezip çiğnemiş ve geleceği bir pula satmış öksüz türemeler." YNG, s. 128, 70; İG, s. 18, 26, 118, 131; KK, s. 201 Bir sıkım(lık) canı olmak.

Kâzım Yetiş, ‎Sâmiha Ayverdi, 1993

Çalakalem - Sayfa 11

Dehayı uzun bir sabır diye tanımlayan La Bruyere'in demek istediği de bundan başka bir şey olmasa gerek. ... Bir dergici, hele sayfaları, boyu bosu ile bir sıkımlık canı olan bir derginin yöneticisi olarak, kısa yazı peşine düşer oldum nicedir.

Vedat Günyol, 1977

Tunalı Hilmi Bey: Osmanlı'dan cumhuriyet'e bir aydın - Sayfa 49

Moskof alt edilebilecekken bunu engelleyen, bir sıkımlık canı olan Yunan'ı alt edemeyen, Mısır'ı kendi keyfine kurban eden, Tunus'u Frenklerin kucağına armağan gibi atıveren, kahramanların her birini bir tarafa sürüp millet babası koca paşayı ...

Sabri Ateş, ‎Ahmet Demirel, 2009

Bir Yazarın Günlüğü:

düzelten bir kombinasyon... Nihayet Türklere sırtını dönmek ve artık hiçbir özellikleri kalmayan, bir sıkımlık canı kalmış Türkleri saf dışı bırakmak, Balkan Yarımadası Hıristiyan topluluklarından, İstanbul başkent olmak üzerefederatif ...

Fyodor Mihayloviç Dostoyevski, 2014

Esme / Geride Kalanlar 2

N'oldu sana? Anam, bu çağaaklını başından aldı.Bunca yıl hepsini birgüzel parmağında oynattın, kimseden bir laf yemedin. Rüstem'in ... Ağa bile... Hepsinin bir sıkımlık canı vardı, eğer kızına eluzatırlarsa, Sultan,o canı almaya yemin etmişti.

Binnaz Öner, 2014

Türkçede organ isimleriyle kurulmuş deyimler - Sayfa 176

(A.D.S.) Canına yet-: Bıkmak, usanmak, dayanamayacak hale gelmek (Ö.D.S.) Bir sıkımlık canı ol-: Pek cılız ve güçsüz olmak (A.D.S.) Can acısı: Vücudun bir yerinde duyulan şiddetli acı (A.D.S.) Can acıt-: Elem ve ıstırap vermek, acı duymasına ...

Hatice Şahin, 2004

Çağdaş Türk edebiyatı: Meşrutiyet dönemi - Sayfa 19

Bu deyimlere genellikle konuşmalar, ender olarak da kişilerin çiziminde rastlanır: "Gözleri velfecri okuyor", "Bir sıkımlık canı var", "Silip süpürmüşler", "Gözlerime uyku-girmedi", "Kalıbının adamı değil", "Senin kaytanın gevşemiş", "Üstümüze ...

Şükran Kurdakul, 1992

Yürümek: Roman - Sayfa 18

Alişan'la edilecek bir kavganın seyre değebilecek hiçbir yönü olamaz. Şu Elâ'nın anasının, «zavallı verem mi ne?» diye, arada eve çağırıp yemek verdiği Alişan'la dövüşmek için mi silâhlandılar musluk demirleriyle? Bir sıkımlık canı var onun.

Sevgi Sabuncu, ‎Sevgi Soysal, 1970