CE ÎNSEAMNĂ DALDIZ ÎN TURCĂ?
Apasă pentru a
vedea definiția originală «daldız» în dicționarul Turcă dictionary.
Apasă pentru a
vedea traducerea automată a definiției în Română.
Definiția daldız în dicționarul Turcă
ondulat ondulat de fier folosit de tâmplari. Scrumbia sculptata din lemn. Lemnul tăiat. Cuțit de fier, cuțit de fier folosit pentru a alege mierea de miere. daldız Marangozların kullandığı ağaç oymaya yarayan oluklu demir alet. / Ağaçtan oyulmuş arı kovanı. / Ağaçtan oyulmuş yayık. / Petekten bal almak için kullanılan demir kepçe, demir bıçak.
Apasă pentru a
vedea definiția originală «daldız» în dicționarul Turcă dictionary.
Apasă pentru a
vedea traducerea automată a definiției în Română.
CĂRȚI ÎN TURCĂ ÎN LEGĂTURĂ CU «DALDIZ»
Descoperă întrebuințarea
daldız în următoarea selecție bibliografică. Cărți în legătură cu
daldız și extrase din aceasta pentru a furniza contextul de întrebuințare al acestuia în literatura Turcă.
1
Türkiye'de halk ağzindan söz derleme dergisi - 5. cilt - Sayfa 20
... yardım ( beyaz kurd şeklinde olan yavru -). arı beyi : beg. arıcılıkla ilgili kelimeler : acıman ( arıların, peteklerinin birkaç gözüne doldurdukları acı madde), daldız ( peteklerden bal almıya yarıyan uçlu demir), deval (bal gömeci), eğdi [bk. daldız] ...
2
Doğu Rodop türk ağızlarının sözlüğü: turc-français - Sayfa 83
SDD dalbacak. dalbın- bk. dalabun-. dalhındır- bk. dalabundur-. dalbındırıcı bk. dalabundurucu. dalbun- bk. dalabun-. dalbundur- bk. dalabundur-. dalbundurucu bk. dalabundurucu. daldız is. Düveıılerin altındaki taşları yerleştirmek için oyuk ...
Mefküre Riza Mollova, 2003
3
Orta ve doğu Karadeniz bölgesi'nin tarihî alt yapısı: ... - Sayfa 183
daldız: bk. eğedemiri. dikme: 1. bk. söve; 2. (direk, söve) ahşap camilerin duvarını oluşturmada üst çelikle çatı arasına dikey olarak köşelere, kapı kenarlarına ve aralara dikilen dört köşeli ağaç. dikmeli: ahşap camilerin duvarını oluşturmada ...
4
Türkçeʾde kelime yapma yolları - Sayfa 17
Yeğni = Hafif (ağır karşılığında) Engi = Nezle Kavluç = Fıtık hastalığı ve fıtık hastası Dumağı = Az nezle, bir parça öksürük Kınamak = Ayıplamak Daldız = An kovanı Üründülemek = İntihap etmek Yeğ = Evlâ, efdal Öndül = Avans Onat = Salih ...
5
Türkçe sözlük'ün ters dizimi: Türkçe (SST) sözlük ... - Sayfa 406
... metatez antitez parantez köşeli parantez antrparantez sentez fotosentez ipotez hipotez protez ançüez üvez üvez güvez diyez muazzez kabız munkabız nabız cımbız bızbız cızbız cız tumbadız baldız daldız çuvaldız yaldız yıldız Ak uıldız akan ...
Belgin Tezcan Aksu, Abdurrahman Tariktaroğlu, Efrasiyap Gemalmaz, 2004
6
Necip Türkçü'nün hatıraları ve dil yazıları - Sayfa 37
Eğer süt çalkanacak kap, bir ağacın içi oyulmak suretiyle yapılırsa ona "daldız" deniyor. Bir de büyük testi gibi topraktan yapılırsa buna da "tafran" diyorlar. Deriden de yapıyorlar. Onun adı da "bişek" mi "tuluk" mu olduğunu unuttum. Bişek, tuluk ...
Ömer Faruk Huyugüzel, 2003
7
Necip Türkçü - Sayfa 20
Bu, içi dar, yüksek fıçı tahtalarından yapılır. Askerlerden bunun birkaç adını öğrendim. Eğer süt çalkalanacak kap, bir ağacın içi oyulmak suretiyle yapılırsa ona "daldız" deniyor. Bir de büyük testi gibi topraktan yapılırsa buna da "tafran" diyorlar.
Ömer Faruk Huyugüzel, Mehmet Necip Türkçü, 1988
8
Püyük halk ṣâiri Bayburt'lu Hicrânî - Sayfa 39
İkrarı ilminde irşad mı olduz Üzdürüp aşk ile bahre mi daldız Ehibba babında müjdemi bulduz Siz bu âlemin gülizarı güzeller. Bağbancı demişler gülizarız var Şerefli, sohbetti, hoş pazarız var Koynunda turuncu çifte narız var Siz bilirsiz bu ...
Hicrânî Taṣtan, İlhan Yardımcı, 1968
9
Türkiye halkının kültür kökenleri: Giriş, beslenme teknikleri - Sayfa 527
Zaman içinde manalarda az çok inhiraf vaki olmuş olmakla beraber topluluk kavramı devam etmiş. Hemen göreceğimiz gibi kütükten oyma arı kovanları ile aynı şekilde elde edilmiş yayıklar ekseriyetle aynı ismi taşımaktadırlar: daldız (Uş, Dz), ...
10
Türkçe sorunları kılavuzu - Sayfa 58
... A uzun) <dal alete <dalaleti <dal aletten "Sapkınlık" demek. "Delalet"le karıştırılıyor. Bilindiği gibi "delalet" sözcüğünün, "kanıt (delil) olma", "yol gösterme", "işaret etme" vb. anlamları var. dalavere, dalaverecilik dalbastı daldız dalga geçmek, ...
