Înțelesul "kan tere batmak" în dicționarul Turcă

PRONUNȚIA KAN TERE BATMAK ÎN TURCĂ

kan tere batmak

CE ÎNSEAMNĂ KAN TERE BATMAK ÎN TURCĂ?

Definiția kan tere batmak în dicționarul Turcă

să rămână în sudoare de sânge pentru a transpira sângele.

kan tere batmak Kan ter içinde kalmak.

TRADUCEREA KAN TERE BATMAK

Găsește traducerea kan tere batmak în 25 de limbi cu traducătorul nostru multilingv înTurcă.

Traducerile kan tere batmak din Turcă în alte limbi prezentate în prezenta secțiune au fost obținute prin traducerea statistică automată; unde unitatea esențială a traducerii este cuvântul «kan tere batmak» în Turcă.

• Traducător din Turcă - Chineză: 流血流汗汇
• Traducător din Turcă - Spaniolă: fregadero de sangre sudor
• Traducător din Turcă - Engleză: blood sweat sink
• Traducător din Turcă - Hindi: खून पसीना सिंक
• Traducător din Turcă - Arabă: بالوعة عرق الدم
• Traducător din Turcă - Rusă: пот крови раковина
• Traducător din Turcă - Portugheză: pia suor de sangue
• Traducător din Turcă - Bengali: রক্ত ঘাম ডুবতে
• Traducător din Turcă - Franceză: la sueur de sang évier
• Traducător din Turcă - Malaeză: berpeluh darah tenggelam
• Traducător din Turcă - Germană: Blood Sweat Enke
• Traducător din Turcă - Japoneză: 血液汗シンク
• Traducător din Turcă - Coreeană: 혈액 땀 싱크
• Traducător din Turcă - Javaneză: ngetokake getih kanggo nglelebke
• Traducător din Turcă - Vietnameză: sink mồ hôi máu
• Traducător din Turcă - Tamilă: மூழ்க இரத்த கலைப்பட
• Traducător din Turcă - Marathi: बुडू रक्त घाम
• Turcă: kan tere batmak
• Traducător din Turcă - Italiană: sudore di sangue lavello
• Traducător din Turcă - Poloneză: zlewozmywak potu krwi
• Traducător din Turcă - Ucraineană: піт крові раковина
• Traducător din Turcă - Română: chiuveta sudoare de sânge
• Traducător din Turcă - Greacă: ιδρώτα αίμα νεροχύτη
• Traducător din Turcă - Afrikaans: bloed sweet sink
• Traducător din Turcă - Suedeză: blodsvett diskbänk
• Traducător din Turcă - Norvegiană: blod svette vasken

CĂRȚI ÎN TURCĂ ÎN LEGĂTURĂ CU «KAN TERE BATMAK»

Descoperă întrebuințarea kan tere batmak în următoarea selecție bibliografică. Cărți în legătură cu kan tere batmak și extrase din aceasta pentru a furniza contextul de întrebuințare al acestuia în literatura Turcă.

Deyimler Sözlüğü: Türkmen Türkçesi – Türkiye Türkçesi

... gara daşyalı bolup oturmak: Öfkelenip kımıldamadan durmak, sesini çıkarmadan ve kımıldamadan oturmak, hareketsizkalmak. gara der basmak: 1. Kan ter içinde kalmak, kan tere batmak, su gibi terlemek, yürümekten veya çalışmaktan ...

Mehmet Kara, ‎Mehmet Nebioğlu, ‎Cihan Dinar, 2014

Türkçenin nakısları: atasözleri, deyimler, tekerlemeler, ... - Sayfa 119

226 Kan tere batmak (Kan ter içinde kalmak). Çok perişan ve yorgun düşmek. "... dünya içinde dünyayı bulmuş olanların zevkinden haber vermiş, amma gene de duyacak olan duymuş, nasipsizler, süvârinin arkasını kovalamak isteyen bir yaya ...

Kâzım Yetiş, ‎Sâmiha Ayverdi, 1993

Safahat:

Demek ki şimdi işin yok... — Hayır birazdan var. — Ne iştir, anlayabilsek...Mühim midir okadar? — Gidip de öğleyi Fâtih'te kılmak istiyorum; Gelir misin? Hadi! — Artık üşenmeden ne zorum, Sıcakta kan tere batmak? Namazsa maksad eğer: ...

M.Ertuğrul DÜZDAĞ, 2014

Bektaşi Dedikleri

O sırada kan tere batmış bir yoksul; Kendini dar atar, ağacın gölgesine sığınır, Karpuz kabuklarına saldırıp sıyırır; Bir yandan da “Şükür Tanrıma” diye boyun büker. Baba'nın kan beynine sıçrar, durumu görünce: “Be şaşkın, kabuk kemirip ...

M.Eloğlu O. Tansel, 2014

Çakırcalı Efe:

Oluraolmaza konuşmuyor. “Hacı!” “BuyurEfem.”“İşleryolunda.Yataklar tamam. Kendimizi gizlemenin sırası.” “SırasıEfem.” “Müfreze ile karşılaşmakyok.” “YokEfem.” Bunlar böyle konuşurlarken, aşağıdaki gözcü kan tere batmış bir çoban getirdi.

Yaşar Kemal, 2014

Irak Türkleri'nde deyimler ve atasözleri - Sayfa 132

Kan kaynamak Birine karşı (özellikle akrabalar arasında) içten sevgi duygusu taşıp gelmek Kan kohmağ (kokmak) Çok ... hastalığına tutulmak Kan susuzu (kana susamış) Kan dökmeye istekli Kan tere batmak Çok yorulmak, fazla yorgunluk ...

İhsan S. Vasfi, 2001

Kec̦eci-Zâde İzzet Molla and Mihnet-Keșân: A study of ... - Sayfa 102

1997) işi pişirmek (b. 3281) kadrini bilmek (b. 3476) kalayı savurmak (b. 716) kan ağlamak (b. 1 846),(b. 2939) kan gibi kırmızı (b. 2549) kan tere batmak (b. 2734) kapağı atmak (b. 3856) kapıp koyvermek (b. 1811) kaş ucuyla işaret etmek (b.

Keçecizade İzzet Molla, ‎Esat Efendi, ‎Ali Emre Özyıldırım, 2007

Eski Türk edebiyatı araştırmaları - Sayfa 271

kan-tere batmış, melekler, utançla kan ağlamışlardır" diyerek şairimiz teessürünü, güzel bir hiisn-i ta'lil ve tamamen edebî bir ifadeyle dile getirmektedir: Çarh-ı berîn üzre değildir nücûm Katre-i eşk itdi felekden hücum Sanma şafak kan-tere ...

Âmil Çelebioğlu, 1998

Türkiye'nin Çağdaşlaşma Problemi ve İslâm: sempozyum, 3-4 ...

Sıcakta kan tere batmak? Namazsa maksat eğer. Sağın, solun dolu mescid, beğen beğen dalıver. - Namaz değil yalnız maksadım... Bugün bir adam. Çıkıp da va'z edecek öğle üstü halka... - Tamam. Zamânıdır oturup, şimdi, herze dinlemenin, ...

Mehmet Demirci, 2000

30 sene evvel İstanbul: 1900'lü yılların başlarında şehir ... - Sayfa 108

Hiç durmadan çene yarıştırırlar, çabalar, el şakası, şakşak şakası, enseye tokat yemek, toza toprağa yuvarlanmak, nefes nefese kan tere batmak; bunlar yetmiyormuş gibi çengi çıkınca da zilleri takıp göbek atmak, hoplamak, zıplamak.

A. Sermet Muhtar Alus, ‎Faruk Ilıkan, 2005