CE ÎNSEAMNĂ NABZI ATMAK ÎN TURCĂ?
Apasă pentru a
vedea definiția originală «nabzı atmak» în dicționarul Turcă dictionary.
Apasă pentru a
vedea traducerea automată a definiției în Română.
Definiția nabzı atmak în dicționarul Turcă
pentru a arunca o batai inimii. Să apară, să apară, să fie evident. nabzı atmak Kalp vuruşu sürmek. / Ortaya çıkmak, görünmek, belli olmak.
Apasă pentru a
vedea definiția originală «nabzı atmak» în dicționarul Turcă dictionary.
Apasă pentru a
vedea traducerea automată a definiției în Română.
CĂRȚI ÎN TURCĂ ÎN LEGĂTURĂ CU «NABZI ATMAK»
Descoperă întrebuințarea
nabzı atmak în următoarea selecție bibliografică. Cărți în legătură cu
nabzı atmak și extrase din aceasta pentru a furniza contextul de întrebuințare al acestuia în literatura Turcă.
1
Ölü kentin nabzı: oyun l önoyun 2 bölüm - Sayfa 8
vinç çığlığı koparır) Ne görüyorum? Bir Flores bu. Başkasının olamaz. JOEL — (Birden bir güdüyle atılır tabloyu örter ceketlerle, sonra utanmış) özür dilerim Profesör! PROFESÖR NAVARRO — Yeni bir şey olmalı. Hemen Hemen tüm tablolarını ...
2
Kitâbu'l-Müntehab fî't-Tıb: ... - Sayfa 191
33a 12, 33" 1,94" 13, Il8b 13, I28b 11, 146a 8. äskärä: [F.] belli, açik, meydanda. ä. 21a 1, 2lb9, 21" II, 22a 10,47a 11, 47a 12, 67bI0,83a2, 91b6, 107a 6. â.+dur21b8-9,43b13. at-: kalp, nabiz gibi organlann vurusunu hissetmek (nabzi atmak). a.
Abdülvehhâb bin Yûsuf ibn-i Ahmed el- Mârdânî, Ali Haydar Bayat, 2005
Tabipodaya girdiğinde Sultan Celaleddin Şahyaralı prensin üzerine eğilmiş nabzını kontrol ediyordu. Prensyaşıyordu. Fakat yaşadığı panik hâlinden dolayı,atan nabzı atmıyor sanmıştı. Tabibi fark ettiği anda çocuğunyanından çekildi.
Çayını yudumladı. Buğulanmış camlardaki görüntüleregitti nazarı. Sokaklara akşam yağıyordu, sonbahar tadında... Etrafına çevirdi bakışlarını. Giden, gelen, oturan, kalkan, gülen, konuşan, yiyen,yutan insanlar... İnsanların nabzında atıyordu ...
5
Pollyanna (Çocuklar İçin Dünya Klasikleri):
İçeri girendoktor,hemen hastasının nabzını ölçmeye başladı.Adamın nabzı çokhızlı atıyordu. “Ne oldusize?” diye merakla sordu. John Pendleton: “Verdiğin kuvvet şurubunu ölçüden fazla kaçırdım galiba, çarpıntı yaptı.” diyerek kocabir kahkaha ...
dediğini hatırladı. Ağlaması hafifleyip, durdu. Ruhundanbedenine yayılan güçle canlandı... Artık, ölümüve ötesini kabul ederek, ebedi hayatahak kazanacağı günlerin eşiğindeydi. Dünyanın nabzı damarlarında atmaya devamedecekti evet, ...
7
Yayinlari - 79-82. sayılar - Sayfa 108
Her systolde kanın atardamarlar içersine girişi bunların içersinde dalga şeklinde bir atma meydana getirir. Bu atma damarın dışından hissedilir. Bu at- mava nabız denir. Bunun adedi, normal durumlarda, her tür için muayyen, zamanda ...
Ankara Üniversitesi. Ziraat Fakültesi, 1955
8
Otuz Sekizinci Uluslararası Tıp Tarihi Kongresi Bildiri ... - Sayfa 675
İnsan bedeni de tıpkı tabiat gibi bu dört unsurdan oluştuğundan nabza bakılmak suretiyle bu maddelerin vücuttaki durumu ... Hızlı atan nabız ateşe, yavaş atan soğukluğa, nabzın vüsati rutubete ve vücutta cerahat çokluğuna, normal atması da ...
Nil Sarı, International Society of the History of Medicine, 2005
9
Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 104
atlas (I) atmak Bir ata atlaytp sürdü. ... Fr. sp. çeviklik, güçlülük gibi beden yeteneklerini geliştirmeye yarayan koşu, atlama, ağırlık kaldırma ve atma gibi tek başına yapılan, bireysel güce dayanan ... Çocuğun nabzı atmasyon 1 hızh alıyor.
Ölünün baldırları büyük taçyapraklarıgibisarkmıştı ve küçükçaptaki kanamalar bile son bulmuştu. “Nabzı atıyor mu?” “Devam edin, devam edin” diye yanıtladı Amador yalan söylemeyi sürdürmeye cesaretedemeye edemeye.“Devam edin,az bir ...
