CĂRȚI ÎN TURCĂ ÎN LEGĂTURĂ CU «ŞAPLAMAK»
Descoperă întrebuințarea
şaplamak în următoarea selecție bibliografică. Cărți în legătură cu
şaplamak și extrase din aceasta pentru a furniza contextul de întrebuințare al acestuia în literatura Turcă.
1
Çalişmalar - 41. sayı - Sayfa 59
Kumaşı bu mordanlarla beraber kaynatmağa şaplamak denir. Biz kitabımızda şap kelimesini mordan ve şaplamak kelimesini mordanla- mak tabirleriyle ifade ettik. Mordanlardan bahse başlamazdan evvel, bir kaç kelime ile renklerden ...
Ankara (Turkey). Yüksek ziraat enstitüsü,
1937
2
Langenscheidt Pocket Turkish Dictionary: Turkish-English, ... - Sayfa 478
478. yagmalamak. yagma etmek. plunge [pi uul^ 1 1. n. dah$. dalma: teh- likeli :'i!i-un. take the ~ fig. tehlikeli bir i5e giri^mek; 2. vlt. & v/i. dal(dir)- mak. batirmak (into -e): sokmak: sap- lamak; at(il)mak: NAUT ba§ ki^ vur- mak. ptu-per-fect GR ...
3
Fransızca-türkçe: resimli büyük dil kılavuzu ... - Sayfa 39
Alunage n.m. Kumaş yahut fotoğraf klişesi hakkında : şaplama. Allination n.f. Şap teşekkülü. Aluner v.a. Şaplamak, şaplı suya batırmak. Alunerie n.f. Şap fabrikası, şaphane. Aluneux, euse adj. Şaplı. Alunler n.m. Şapçı. Aluniere n.f. Şap madeni ...
Reşat Nuri Güntekin, Ali Süha Delilbaşı, Nurullah Ataç,
1935
4
Tekstil terimleri sözlüǧü - Sayfa 252
yapmaya uygun kumaş. ŞAP KREBİ Şap ipeğiyle dokunan hafif gofreli kumaş. ŞAPLAMA Bir tür kumaş. (Akköy, Söğüt-Bil.) ŞAPLAMAK Yünü boyamadan önce mordanlama amacıyla şapla kaynatma. (Bor-Nğ.) ŞARDON (Fr.
5
In memoriam I虈. Metin Akyurt, Bahattin Devam ani kitab谋: ...
aplaması tamirli mızrak ucu ile (Çiz. V: 3) iki kanatlı mızrak ucu grubundaki tamirli örnek (Çiz. II) çağdaş olabilir. Bu verilere göre kökenini Kıbrıs'ta aramamız gereken örneklerin Güneydoğu Anadolu Bölgesinin Orta Tunç Çağı ...
Nezih Başgelen, İ. Metin Akyurt, Bahattin Devam,
1995
6
Türkiye'de halk ağzindan söz derleme dergisi - 5. cilt - Sayfa 262
Çivi]. mıh batmak (nallarken hayvanın ayağına -) : sövke gitmek, sövken gitmek. mıhlamak : kadamak, şaplamak, vam- samak [bk. Çivi çakmak]. mıhlanıp kalmak (oturduğu yerde -): pekinmek. mıhlanmak : kadanmak. mıncıklamak : cımıklamak, ...
7
Dergisi - 17-18. sayılar - Sayfa 643
Fakat bununla beraber aynı derecede kuvvetli bir ihtiyaçla vücutlarını da dış tesirlerden korumak için etini yedikleri veya avlandıkları hayvanların post ve derilerinden (kurutmak, tuzlamak, veya şaplamak suretiyle) faydalanmayı düşünmüşlerdir ...
Ankara (Turkey). Yüksek ziraat enstitüsü,
1947
8
Tarihi, kültürü, folkloruyla Karaözü: Ardahan, Güvenç, ... - Sayfa 146
Çemberi çıkan alınır. Geçmeyene "kiloz" denir. Kiloz getiren oyuncu atış hakkını kaybeder. Şahbaz sı. Çabuk ve becerikli atik.Çevik. Gözü açık. Şalak ad. Kelekten küçük kavunun olmamışı. Turşuluk kavun. Şaplamak ad. Tokat, sille. Şaranlı ad.
9
Yeni yazım (imlâ) kılavuzu - Sayfa 209
... sütanne süzgün sürek sürü sütbaba süzme sürekli sürücü sütbaşı, -m süzmek süreksiz sürücül sütbeyaz süzülmek süreli Sürüç sütçü süzüntü şaplak şartlı Şebinkarahisar şehriye şaplamak şartname şebiyelda şehvanî şappadak şartröz.
10
Karşılaştırmalı Türk lehçeleri cep sözlüğü: Türkiye Türkçesi - Sayfa 223
... cümbüş şaşalamak şans şans şâyan şâyan şanta] şantaj şâyâ olmag şayi olmak şapalag şaplak, tokat, şâyât şayet şamar şâyiâ şayia şapalaglamag tokatlamak şah W şapka şapka şar şiir şaplamag şaplamak şay şey, nesne şappıldamag ...
Ahmet Bican Ercilâsun,
1991