Înțelesul "yalabımak" în dicționarul Turcă

PRONUNȚIA YALABIMAK ÎN TURCĂ

yalabımak

CE ÎNSEAMNĂ YALABIMAK ÎN TURCĂ?

Definiția yalabımak în dicționarul Turcă

straluceasca, straluceasca, straluceasca. Fulger de lumină.

yalabımak Parıldamak, parlamak, ışıldamak. / Şimşek çakmak.

TRADUCEREA YALABIMAK

Găsește traducerea yalabımak în 25 de limbi cu traducătorul nostru multilingv înTurcă.

Traducerile yalabımak din Turcă în alte limbi prezentate în prezenta secțiune au fost obținute prin traducerea statistică automată; unde unitatea esențială a traducerii este cuvântul «yalabımak» în Turcă.

• Traducător din Turcă - Chineză: yalabı到
• Traducător din Turcă - Spaniolă: yalabı a
• Traducător din Turcă - Engleză: yalabı to
• Traducător din Turcă - Hindi: करने के लिए yalabı
• Traducător din Turcă - Arabă: yalabı ل
• Traducător din Turcă - Rusă: yalabı в
• Traducător din Turcă - Portugheză: yalabı para
• Traducător din Turcă - Bengali: yalabı করতে
• Traducător din Turcă - Franceză: yalabı à
• Traducător din Turcă - Malaeză: untuk yalabı
• Traducător din Turcă - Germană: yalabı zu
• Traducător din Turcă - Japoneză: yalabıへ
• Traducător din Turcă - Coreeană: 에 yalabı
• Traducător din Turcă - Javaneză: kanggo yalabı
• Traducător din Turcă - Vietnameză: yalabı để
• Traducător din Turcă - Tamilă: yalabı செய்ய
• Traducător din Turcă - Marathi: yalabı करण्यासाठी
• Turcă: yalabımak
• Traducător din Turcă - Italiană: yalabı a
• Traducător din Turcă - Poloneză: yalabı do
• Traducător din Turcă - Ucraineană: yalabı в
• Traducător din Turcă - Română: yalabı la
• Traducător din Turcă - Greacă: yalabı να
• Traducător din Turcă - Afrikaans: yalabı om
• Traducător din Turcă - Suedeză: yalabı till
• Traducător din Turcă - Norvegiană: yalabı til

CĂRȚI ÎN TURCĂ ÎN LEGĂTURĂ CU «YALABIMAK»

Descoperă întrebuințarea yalabımak în următoarea selecție bibliografică. Cărți în legătură cu yalabımak și extrase din aceasta pentru a furniza contextul de întrebuințare al acestuia în literatura Turcă.

XIII. [i.e. On üçüncü] yüzyıldan beri Türkiye Türkçesiyle ...

Işdayup yalabımak . (Caf. XVI. 185-2) § Djruhş J*-j* [Fa.] : Şimşek yalabımak (Caf. XVI. 63-1) § Rahş Ja- j [Fa.] : Her nesnenin aksine derler ki yalabıya o VIj ya'ni pertev. (Şamil. XVI. 445) § Leyân jU [Fa.] : Kılıçtan ve aynadan yalabıyan öU^j ...

Ömer Asım Aksoy, ‎Dehri Dilçin, 1972

Türk Söylence Sözlüğü: Turkish - Turkic Mythology ... - Sayfa 312

Yalabımak fiili, parıldamak, aydınlanmak anlamlarına gelir. ] YALBUZ:Söylencesel Dağı. Eşdeğer: YALVUZ, ALVUZ Aşılmaz yüksekliğe sâhip, etrafı sularla çevrili efsânevî dağ. Düşsel canlıların yaşadığı yerdir. Toğrul ve Kongrul kuşlarının ...

Deniz Karakurt, 2011

Yeni Türk lûgati - Sayfa 866

i . : – S66 – Parıldamak [f Nöbet münevver olmak. Tutuşmak, nöbet parlamak, yalabımak. yanmak, iştial etmek Nu - i – S6S – Partner [i] Şerik, ortak, bildirilen emir, halk. Parıldamak Parlâmento Parıltı [i ] Parıldama, yalabıma, şaşaa, lem'a. Cilâ ...

İbrahim Alâettin Gövsa, 1930

Gaziantep ağzı: Sözlük ve kullanılmıyan kelimeler - Sayfa 725

Krş. calap calap. § Yalabımak : İltima etmek, lemean etmek, şasaalanmak. (T. D.) § Yalap yalap yalabıyan ince donlum. (Dede.) Od bıraktın canıma dün gün yanar Yanaram yalap yalap tutuşuban (Yunus.) yalaştn ak : « Karşılıklı olarak yalamak ...

Ömer Asım Aksoy, 1946

Türkçenin grameri - Sayfa 211

... karımak irimek bayımak kurumak korumak çürümek tökezimek ağrımak yavaşımak dalabımak ve yansılamalardan: dokumak farımak şakımak ışımak yalabımak gibi. -i- fiillerinden kiminin de yalnız doğrudan doğruya isme gelmiş gibi görünen ...

Tahsin Banguoğlu, 1974

Bizans karşısında Türkler (699-857 - Sayfa 26

54 Yalabımak, "parlamak, parıldamak" anlamındadır. Bkz. Yeni Tarama Sözlüğü, s. 231. (H. N.). 55 Mehmed Neşri, Kitâb-ı Cihan-nümâ (Neşri Tarihi), Yayınlayanlar: Faik Reşit Unat - Mehmed A. Köymen, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara ...

Ahmet Refik, ‎Fahameddin Başar, 2005

Türkçede kelime teşkili hakkında bir anket ...: T.d.t.c. ... - 2. cilt - Sayfa 12

... kan: kanamak, oyun: oynamak, harç: harcamak, san: sanamak (saygı, hürmet beslemek) , uzun (uzamak) , v. s. Bu lâhikanın - i - şekli de vardır: Yavaş : yavaşımak (isrardan biraz vaz geçmek) , tanımak (eski bir tan kökünden), yalabımak, v. s. ...

Ahmed Cevad, 1933

Dil yazıları - Sayfa 229

... zıngıldamak / zırıl zırıl zırlamak m: melim melim melemek/ kım kım kımlanmak p: yalap yalap yalabımak /yalap yalap yanmak r: böğür böğür böğürmek / cayır cayır cayırdamak / cazır cazır cazırdamak / cızır cızır cızırdamak / çatır çatır çatlamak ...

Kerime Üstünova, 2002

Yunus Emre divânı: inceleme. 1 - Sayfa 485

Yalabımak / Yalaplanmak (t): Parıldamak, alev alev, panl parıl. Yalıncak (t): Yalın bir şekilde, çıplak. Yalunuı / yalnız (t): Yalnız. Tek başına, ferdî. Yanku (t): Akis, yankı, aksisedâ. Kaya yankısı. Yap: Artık, yabancı maddeler, yükler. "Bu yükleri ...

Yunus Emre, ‎Mustafa Tatçı, 1990

Resmi yazışma kuralları, noktalama işaretleri ve yazım ... - Sayfa 349

... yakışıklı yakışmak yakıştırma yakıştırmaca yakıştırmak yakıt ,-tı yakıtyağ yaklaşık yaklaşım yaklaşmak yaklaştırmak yakmaç yakmak yaktırmak Yakubi yakut,-tu Yakut Yakutça yal yalabık yalabımak yalak yalaka yalama olmak yalamak yalamuk ...

Hülya Pilancı, 2001