Türkçe sözlükte "şakağı atmak" sözcüğünün anlamı

ŞAKAĞI ATMAK SÖZCÜĞÜNÜN OKUNUŞU

şakağı atmak

ŞAKAĞI ATMAK SÖZCÜĞÜ TÜRKÇE DİLİNDE NE ANLAMA GELİR?

Türkçe sözlükte şakağı atmak sözcüğünün tanımı

şakağı atmak Çok sinirlenmek.

ŞAKAĞI ATMAK SÖZCÜĞÜNÜN ÇEVİRİSİ

Çok dilli Türkçe çevirmenimiz ile şakağı atmak sözcüğünün 25 dile çevirisini bulun.

Bu bölümde verilen şakağı atmak sözcüğünün Türkçe dilinden diğer dillere çevirisi otomatik istatistiksel çeviri ile elde edilmiştir ve temel alınan çeviri birimi Türkçe dilindeki «şakağı atmak» sözcüğüdür.

• Türkçe - Çince Çevirmen: 折腾寺
• Türkçe - İspanyolca Çevirmen: lanzamiento templo
• Türkçe - İngilizce Çevirmen: toss temple
• Türkçe - Hintçe Çevirmen: टॉस मंदिर
• Türkçe - Arapça Çevirmen: معبد إرم
• Türkçe - Rusça Çevirmen: Храм жеребьевки
• Türkçe - Portekizce Çevirmen: templo sorteio
• Türkçe - Bengalce Çevirmen: টসে মন্দির
• Türkçe - Fransızca Çevirmen: temple toss
• Türkçe - Malezya Dili Çevirmen: kuil lambungan
• Türkçe - Almanca Çevirmen: toss Tempel
• Türkçe - Japonca Çevirmen: 寺を投げます
• Türkçe - Korece Çevirmen: 토스 사원
• Türkçe - Cava Dili Çevirmen: candhi tos
• Türkçe - Vietnamca Çevirmen: đền toss
• Türkçe - Tamil Çevirmen: டாஸில் கோவில்
• Türkçe - Marathi Çevirmen: नाणेफेक मंदिर
• Türkçe: şakağı atmak
• Türkçe - İtalyanca Çevirmen: tempio lancio
• Türkçe - Lehçe Çevirmen: Toss świątyni
• Türkçe - Ukraynaca Çevirmen: Храм жеребкування
• Türkçe - Romence Çevirmen: Toss templu
• Türkçe - Yunanca Çevirmen: εκτίναξη ναό
• Türkçe - Afrika Dili Çevirmen: loot tempel
• Türkçe - İsveççe Çevirmen: slänga tempel
• Türkçe - Norveççe Çevirmen: toss tempel

«ŞAKAĞI ATMAK» İLE İLİŞKİLİ TÜRKÇE KİTAPLAR

şakağı atmak sözcüğünün kullanımını aşağıdaki kaynakça seçkisinde keşfedin. şakağı atmak ile ilişkili kitaplar ve Türkçe edebiyattaki kullanımı ile ilgili bağlam sağlaması için küçük metinler.

Türkiye Türkçesi ad işletimi (biçim bilgisi) - Sayfa 454

kalbe karşıdır / kâr zararın kardeşidir / kara kedi geçmek / kardeş kardeşi atmış yar başında tutmuş / karnı acıkmak / karnı zil ... Ş: şakası yok / şakakları ağarmak / şakağı atmak / şansı dönmek / şansı yaver gitmek / şeytan azapta gerek vb.

Kerime Üstünova, 2008

Ata Mezarligi - Sayfa 353

Etraf çok tekin görünmüyordu, Suphi silahını Hamza'nın şakağına dayayarak tedbir aldı. Engin ise dikkatini çevreye verdi. Kıraç tepelerin arasındaki kahverengi renkli bu ıssız vadi, platodan gelen hafif bir rüzgârın uğultusuyla inler gibi ses ...

Mehmet Mollaosmanoglu, 2008

Kirazlımescit Sokağı:

Ogün ceketini omuzuna atmış, birköye gidiyordu. Seçime çeyrek vardı. Köylülere durumu anlatacak, Demokrat Partiye oy is​teyecekti. Yolda atlı jandarmalara rastladı. Geçmeleri için kenara çekildi. “Hele dur,” dedi jandarmalardan biri, “seni ...

Yavuz Bahadıroğlu, 2001

Köroğlu: Antep rivayeti - Sayfa 25

Haydi durma, dedi. Ali kakdı, su bulmak üzere atına bindi. Dolaşırken gördü ki, bir kaya şakağının arasından ayran renginde bir su akıyor. Kır atıyla barabar kaya şakağının yanına varıp bir pençe içdi. Bakdı ki dadına doyum olmaz, çok gözel ...

Hüseyin Bayaz, 1981

Çiçekli Dağ Sokaği: öyküler - Sayfa 30

Ağaçlardan ötesi görünmüyordu, ama atlar ordaydı. Hara'nın ağaçlığından öte, atların otlamakta olduğunu sezinledim hemen ordan geçerken. Doru, beyaz, kır atlar, kişnemeden otla- yan, sesini duyurmadan yaşayan atlardandı: Karacabey ...

Zeyyat Selimoğlu, 1982

Üç Silahşörler (Gençler İçin Seçme Eserler-12):

İki güçlü atın tırısta çektiği atı yaya takip etmek olanaksızdı. Bu sebeple Dartanyan Ferou sokağına döndü. Seine Sokağı'nda Planchet'e rastladı. Hemen Treville'nin ahırına gidip ikisi için de at eyerlemesini sonra da Athos'un evine gelip ...

Alexandre DUMAS, 2015

Türk kültüründe at ve çağdaş atçılık - Sayfa 189

Bu bâbda atın "y" harfıyle başlayan ve Türkçe olan yirmi yedi iyi ve mükemmel sıfatı sayılmaktadır. ... boğazında, kuyruğunda, dizlerinde, hayalarında, karnında, omuz ve kollarında olan hastalıklar; şakağı (ruam) hastalığı, öksürüğünün tedavisi; ...

Emine Gürsoy-Naskali, 1995

Alageyik Sokağı bir liman mıydı? - Sayfa 294

Attığı her adım ansızın sonu belli olmayan bir "macera"ya dönüşebilirdi çünkü. Camilerde, "vaizler"in korkulu rüyasıydı. Önüne çıkan her camie dalar, minberde vaaz veren hocanın iki üç cümlesini dinledikten sonra, "Atma hoca efendi! Atma!

Deniz Kavukçuoğlu, 2002

Körağa sokağı: anlatı - Sayfa 282

Kışları yalnızlığına, kimsesizliğine gömülür, öyle yaşardı. Kimi yol dedemle tekkelere gider, kimi kere bir iki dublo atmak için Deli Sülo'yu Kale'de göretler, vakit öldürürdü. Halk bunu fırsat bilerek adına , İDeli Elez"- de demeyi elverişli bulmuştu.

Hasan Mercan, 1989

Ata Atacanov'un şiirleri - 2. cilt - Sayfa 180

(230/1-2) Bir anne, elindeki süpürgesiyle sokağı süpürmektedir. Süpürülen yere yine yapraklar düşmekte ve bir insan geçmektedir. Bir yandan ıslak yapraklar tutkal gibi asfalta yapışmaktadır. İşe gidecek insanlar hatırına gelince, anne, yine ...

Mehmet Kara, 1997