Bedeutung von "boğazı kurumak" im Wörterbuch Türkisch

AUSSPRACHE VON BOĞAZI KURUMAK AUF TÜRKISCH

boğazı kurumak

WAS BEDEUTET BOĞAZI KURUMAK AUF TÜRKISCH

Definition von boğazı kurumak im Wörterbuch Türkisch

Es ist sehr leise, den Hals zu trocknen.

ÜBERSETZUNG VON BOĞAZI KURUMAK

Erfahre, wie die Übersetzung von boğazı kurumak auf 25 Sprachen mit unserem mehrsprachigen Übersetzer Türkisch lautet.

Die Übersetzungen von boğazı kurumak auf andere Sprachen, die in diesem Bereich vorgestellt werden, sind zustande gekommen durch automatische statistische Übersetzung, wobei die Basiseinheit der Übersetzung das Wort «boğazı kurumak» in Türkisch ist.

• Übersetzer Deutsch - Chinesisch: 咽干
• Übersetzer Deutsch - Spanisch: garganta seca
• Übersetzer Deutsch - Englisch: dry throat
• Übersetzer Deutsch - Hindi: सूखे गले
• Übersetzer Deutsch - Arabisch: جفاف الحلق
• Übersetzer Deutsch - Russisch: сухость в горле
• Übersetzer Deutsch - Portugiesisch: garganta seca
• Übersetzer Deutsch - Bengalisch: গলা শুকিয়ে
• Übersetzer Deutsch - Französisch: gorge sèche
• Übersetzer Deutsch - Malaysisch: Untuk mengeringkan tekak
• Übersetzer Deutsch - Deutsch: trockene Kehle
• Übersetzer Deutsch - Japanisch: のどの乾き
• Übersetzer Deutsch - Koreanisch: 마른 목
• Übersetzer Deutsch - Javanisch: Kanggo garing tenggorokan
• Übersetzer Deutsch - Vietnamesisch: khô họng
• Übersetzer Deutsch - Tamil: உலர் தொண்டை
• Übersetzer Deutsch - Marathi: घसा सुकणे
• Türkisch: boğazı kurumak
• Übersetzer Deutsch - Italienisch: gola secca
• Übersetzer Deutsch - Polnisch: suchość w gardle
• Übersetzer Deutsch - Ukrainisch: сухість у горлі
• Übersetzer Deutsch - Rumänisch: gât uscat
• Übersetzer Deutsch - Griechisch: ξηρότητα του φάρυγγα
• Übersetzer Deutsch - Afrikaans: droë keel
• Übersetzer Deutsch - Schwedisch: torr hals
• Übersetzer Deutsch - Norwegisch: tørr hals

10 BÜCHER, DIE MIT «BOĞAZI KURUMAK» IM ZUSAMMENHANG STEHEN

Entdecke den Gebrauch von boğazı kurumak in der folgenden bibliographischen Auswahl. Bücher, die mit boğazı kurumak im Zusammenhang stehen und kurze Auszüge derselben, um seinen Gebrauch in der Literatur kontextbezogen darzustellen.

Deyimler Sözlüğü: Türkmen Türkçesi – Türkiye Türkçesi

Boğazı kurumak, çok susamak. 2.Çok ağlamak,ağlamaktan sesi kısılmak. bokurdağıñda süñk bolupgalmak: İçine oturmak, ciğerine işlemek, dokunmak, çok etkilemek, çok üzmek. bokurdağıñ dolmak: Boğazı düğümlenmek, boğazında ...

Mehmet Kara, ‎Mehmet Nebioğlu, ‎Cihan Dinar, 2014

Kurt Kanunu - Sayfa 12

Yakalamakla, içeri atmakla, sopa çekmekle ilgili, ürkütücü, köpekleştirici soydan iktidar... İçişle- ri'nin çağırdığını duyduğu anda, dizleri kesilmeli herifin... Boğazı kurumak... Çoluk çocuk, cenaze çıkıyor gibi çığrışmak... N'olduğu belirsiz çünkü.

Kemal Tahir, 2010

Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 189

... söylenir, boğaz kavgası geçim için uğraşıp didinme, boğaz tokluğuna (çalışmak) ayrıca bir ücret almadan, yalnızca karnını doyurma karşılığında (çalışmak). boğazı açılmak iştahı artmak, boğazı düğümlenmek çok üzülmek, boğazı kurumak 1) ...

Ali Püsküllüoǧlu, 1994

Deyimlerimizin sözlüğü - Sayfa 79

Boğaz dokuz/kırk boğumdur: Bir sözü söylerken iyice düşünüp taşınmalı, ölçüp biçmelidir. Boğazı düğümlenmek: Üzüntüden boğazı tıkanmak. Boğazı işlemek: Durmadan bir şeyler yemek. Boğazı kurumak: 1) Susamak. 2) Bağırmaktan, çok ...

Asım Bezirci, 1990

Irak Türkleri'nde deyimler ve atasözleri - Sayfa 59

Bizimki bize verildi Olan oldu, kötü durum gerçekleşti Boğaz boğaza girmek Fena hâlde söz kavgası yapmak Boğaz yırtmak Bağırarak konuşmak Boğazı düşmek Boğazı iltihaplanmak Boğazı kurumak Çok konuşmaktan sesi çıkamaz olmak ...

İhsan S. Vasfi, 2001

Türk atalar sözü hazinesi - Sayfa 349

Boğaz boğaza gelmek. (ÖÂA.) Boğazdan kesmek (kısmak). (ÖÂA.) Boğaz derdi. (ÖÂA.) Boğaz işlemek. (ÖÂA.) Boğazı kurumak. (ÖÂA.) Boğazına (gırtlağına) düşkün olmak. (ÖÂA.) Boğazına sarılmak. (ÖÂA.) Boğazından arttırmak. (ÖÂA.) ...

İsmail Hilmi Soykut, 1974

I. Turk Tp Tarihi Kongresi: - Sayfa 165

... köz karanğu bolmek, bı-vakt saç sakal akarmek, teb-lerze bolmek, ilig ayağ tizmek, yan ağnmek, ta 'am singmes-lik. bu 'illet-lemi hemmesi şafrâdındur. Başı ağrımak, ona şakîka derler, ağzı kurumak, çok susamak, ve bogazı kurumak ...

Türk Tıp Tarihi Kongresi, 1992

Anadilimizin söz denizinde: sözcükler, ikilemeler, ... - Sayfa 104

Türkçede, bu tür örnekler arasında şu gibileri de vardır: Ateşi düşmek, boğazı kurumak, gam çekmek, gözleri parlamak, gözleri sulanmak, hesap görmek, örnek olmak, paniğe kapılmak, saat tutmak, telaşa düşmek, uykusu açılmak... gibi.

Doğan Aksan, 2002

Fransizca-Türkçe deyimler sözlüğü: - Sayfa 44

(Eskrim) Kılıcın ucunu bilekten yukarda (aşağıda) tutmak. Boğazı kurumak, susamak. Burnu sümüklü olmak. Burnu akmak. (İçkili akşam sabahı) Ağzı çamur gibi olmak. Çok çirkin olmak. Avoir la guigne. (Avoir du guignon) Avoir la hardiesse de ...

Kaya Öztaş, 1973

Dictionar Tatar Crimean - Roman, Kirim Tatarsa - Kazaksa ... - Sayfa 259

3. a se atrofia. // •awuzî kurumak a i se usca gura. • bogazî kurumak a i se usca gâtul. • mayîsîp kurumak a se scofâlci. kuruntî s. 1. închipuire; imaginatie; fantezie. 2. bänuialä; suspiciune; neîncredere. kuruntugî s. visätor; vizionar. kuruntulî adj.

Taner Murat, 2011