WAS BEDEUTET PENÇELEMEK AUF TÜRKISCH
Hier klicken,
um die ursprüngliche Definition von «pençelemek» auf Türkisch zu sehen.
Hier klicken,
um die automatische Übersetzung der Definition auf Deutsch zu sehen.
Definition von pençelemek im Wörterbuch Türkisch
fangen, fangen, fangen. Schieße die Klaue ab. pençelemek Pençesiyle kapmak, yakalamak, pençe vurmak. / Ayakkabıya pençe vurmak.
Hier klicken,
um die ursprüngliche Definition von «pençelemek» auf Türkisch zu sehen.
Hier klicken,
um die automatische Übersetzung der Definition auf Deutsch zu sehen.
10 BÜCHER, DIE MIT «PENÇELEMEK» IM ZUSAMMENHANG STEHEN
Entdecke den Gebrauch von
pençelemek in der folgenden bibliographischen Auswahl. Bücher, die mit
pençelemek im Zusammenhang stehen und kurze Auszüge derselben, um seinen Gebrauch in der Literatur kontextbezogen darzustellen.
1
Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 844
Çocuğun yanağı pençe pençe kızarmıştı, pençe pençeye gelmek öldüresiye dövüşmek, pençe vurmak 1) (yırtıcı hayvan) pençe atmak, pençelemek'. 2) ayakkabıya pençe'çakmak. (birinin) pençesine düşmek eline geçmek, yakalanmak, ör.
2
Türkçede ses yansımalı kelimeler: inceleme, sözlük - Sayfa 148
... -uk, -ük) ik (-ik, -uk, -ük) eki, hem birincil ad hem de birincil fiil koklerinden adiar yapmaktadir. Bu ekin birincil fiil koklerinden yaptigi adiarla ilgili ömekler sunlardir: cir- (Yirtmak, pençelemek, yirtiImak,-Dz) cirik (-Ama), arib (-Gm); cirt- (Yirtmak ...
Böylece, ayakkabıcının bütün gün yapabildiği tüm iş, tamir ettiği çizmeler için aldığı yirmi kopek ve bir köylüden deri pençelemek üzere aldığı bir çift keçe çizmeden ibaretti. Simon'un morali çok bozulmuştu. Elindeki yirmi kopeki de votkaya ...
4
Rahnama Turkish-English-Persian Dictionary - Sayfa 414
j\S j\ v Mondav swans down, cotton flannel muscle, arm armlet veil napkin pedagogy ^ pedal father patriarchal pedicure wrestler bravo flatter j. Jlx pence pence pençelemek pençeleçmek penguen penisilin pens pepe pepelemek perakende.
5
Osmanlıca - 2. cilt - Sayfa 203
... halb (sağmak), <-&□ mıhleb (yırtıcı hayvan pençesi) - ^i*" halb (pençelemek, parçalamak), <J>* mıgzel (iğ, iplik eğirecek âlet) - <Jj^ gazi (eğirmek), ?r* mihcem (hacamat şişesi, boynuzu; çekip emmeye yarayan âlet) - ^^ hicâmet (kan almak, ...
Faruk Kadri Timurtaş, 1964
6
Türkçe yazım kılavuzu - Sayfa 172
... peskir pençe - perdelenme peron pesrev pençelemek perdelenmek peronospora pestahta pençclesmek perdeli persenk pestamal pençeli pere personel pestamallik pençe pençe perende perspektii Pestuca pençgâh perendebaz persembe ...
Feridun Narin, Erdinç Uzun, 1984
7
Konuşma dili ve Türkçenin söyleyiş sözlüğü: bir deneme - Sayfa 309
... pe'lvy pe'lvJ' pem'be pembele/mec pembem'si 'pena 'penatti 'pendjere pencudü pencüse pencüyek pence pençelemek pençelesmek pençeletmek pençeli pençgâh peneplen penes pengö penguen peni penis penisilin pens pense pentan ...
8
Devenin öcü - Sayfa 129
... onu insanlara benzetir tıpkı onlar gibi nankör, onlar gibi fırsat düştükçe karşısındakini pençelemek isteyen bif yaratık olarak nitelendirirdi. Çünkü, kaç defa ekmek parçalarını ıslatarak önüne koymuştu. Hal böyle iken, kedi bunlar karşılık hem ...
9
Türk dilinin etimoloji sözlüğü - Sayfa 554
Yırtıcı yaratıkların ayak parmaklarından, tırnaklarından oluşan yakalayıcı aygıt. Anlam genişlemesiyle: ayakkabının tabanına konan kösele, güçlü... Pençelemek, pençelenmek, pençeleşmek, pençeletmek, pençeli» PENS/PENSE, fr. pince (ufak ...
İsmet Zeki Eyuboğlu, 1991
10
Bütün eserleri: Romanlar - 5. cilt - Sayfa 56
Derd-i cû'un ilâcı ortada bulunan yemek kabını pençelemek olduğunu anasından babasından ve herkeste gördüğü emsalden mini mini kuvve-i müfekkireciğiyle bilistidlâl anlamış olan o küçücük insan sofra ortasında meselâ zeytinyağlı ...