Bedeutung von "tıngırdatmak" im Wörterbuch Türkisch

AUSSPRACHE VON TINGIRDATMAK AUF TÜRKISCH

tıngırdatmak

WAS BEDEUTET TINGIRDATMAK AUF TÜRKISCH

Definition von tıngırdatmak im Wörterbuch Türkisch

Tinkle out Tinkle out. / (Çalgıyı) Um ein wenig zu spielen.

ÜBERSETZUNG VON TINGIRDATMAK

Erfahre, wie die Übersetzung von tıngırdatmak auf 25 Sprachen mit unserem mehrsprachigen Übersetzer Türkisch lautet.

Die Übersetzungen von tıngırdatmak auf andere Sprachen, die in diesem Bereich vorgestellt werden, sind zustande gekommen durch automatische statistische Übersetzung, wobei die Basiseinheit der Übersetzung das Wort «tıngırdatmak» in Türkisch ist.

• Übersetzer Deutsch - Chinesisch: 线头
• Übersetzer Deutsch - Spanisch: repiqueteo
• Übersetzer Deutsch - Englisch: thrum
• Übersetzer Deutsch - Hindi: thrum
• Übersetzer Deutsch - Arabisch: عزف على نفس الوتيرة
• Übersetzer Deutsch - Russisch: бренчать
• Übersetzer Deutsch - Portugiesisch: tamborilar
• Übersetzer Deutsch - Bengalisch: আলগা সুতা
• Übersetzer Deutsch - Französisch: vrombissement
• Übersetzer Deutsch - Malaysisch: thrum
• Übersetzer Deutsch - Deutsch: thrum
• Übersetzer Deutsch - Japanisch: 糸くず
• Übersetzer Deutsch - Koreanisch: 술을 달다
• Übersetzer Deutsch - Javanisch: thrum
• Übersetzer Deutsch - Vietnamesisch: tiếng kêu không thay đổi
• Übersetzer Deutsch - Tamil: துணி வெட்டி எடுக்கப்பட்ட பிறகு தறியில் இருக்கிற நூல் தொங்கல்
• Übersetzer Deutsch - Marathi: झालर लावणे
• Türkisch: tıngırdatmak
• Übersetzer Deutsch - Italienisch: fare le fusa
• Übersetzer Deutsch - Polnisch: brzdąkać
• Übersetzer Deutsch - Ukrainisch: бринькати
• Übersetzer Deutsch - Rumänisch: zdrăngăni
• Übersetzer Deutsch - Griechisch: παρυφή
• Übersetzer Deutsch - Afrikaans: rafel
• Übersetzer Deutsch - Schwedisch: thrum
• Übersetzer Deutsch - Norwegisch: thrum

10 BÜCHER, DIE MIT «TINGIRDATMAK» IM ZUSAMMENHANG STEHEN

Entdecke den Gebrauch von tıngırdatmak in der folgenden bibliographischen Auswahl. Bücher, die mit tıngırdatmak im Zusammenhang stehen und kurze Auszüge derselben, um seinen Gebrauch in der Literatur kontextbezogen darzustellen.

Azerbaycan Türkçesi sözlüğü - 1. cilt - Sayfa 273

1 - Metalden yapılan şeyleri birbirine vurarak veya onlara başka bir şeyle vurarak ses çıkarma. 2 - al. Çalgı sesi. Dıngridama is. Tıngırdamak fiili. Dıng ılde mag f. Tıngırdamak. Dıngıldatma is. Tıngırdatmak fiili. Tıngırdat- Dınğıldatmağ is.

Seyfettin Altaylı, 1994

Başkaldırıyorum:

benden memnun olursa yine gelir. Yeni müşteriler getirir. Onun için işi sırf sahneye çıkıp saz tıngırdatmak sanma. Görevin buraya gelen herkesi memnun etmek. Onlar memnun olurlarsa ben de memnun olurum. Ben memnun olursamseni de ...

Ali Erkan Kavaklı, ‎Ömer Faruk Paksu, 1998

Bir Mâniniz Yoksa Annemler Size Gelecek: 70'li Yıllarda ...

İsterpikaplardan taşsın,ister radyodan yayılsın, her evde müzik vardı. Bugün olduğu gibi hayata eşlik ediyor, özellikle gençler müziksiz duramıyordu. Okullarda müzik dersinden geçebilmek için hiç değilse birazmandolin tıngırdatmak gerekirdi.

Ayfer Tunç, 2014

Bir maniniz yoksa annemler size gelecek: 70'li yıllarda ... - Sayfa 123

Okullarda müzik dersinden geçebilmek için hiç değilse biraz mandolin tıngırdatmak gerekirdi. Mandolin bir müzik aletinden çok, bir okul gereciydi. Kırtasiyecilerde bile satılır, siyah kumaştan, ağzı büzgülü, evde dikilmiş kılıflarda taşınırdı.

Ayfer Tunç, 2001

Yeni Türk lûgati - Sayfa 1131

Tınaz [i] Ot ve sap yığını, Tıngadak [i] Düşmeği taklit ve tasvir eder. Tıngıldamak [f] Ba : tıngırdamak. Tıngıltı [i] Tıngırtı. Tıngırdamak [f| Tıngırtı etmek, madeni şeyler gibi kuru ve gürültülü bir ses çıkarmak. Tıngırdatmak [f| Gürültü ile ses çıkarmak, ...

İbrahim Alâettin Gövsa, 1930

Sivas kitabı: bir topluöldürümün öyküsü - Sayfa 328

Türkiye'nin hızla değişen ve karmaşıklaşan siyasî yapısında "Müslümanca " politika yapmak, köy kahvelerinde saz elde "atışma", "dudak değmez", "muamma" tıngırdatmak kadar kolay değil ve Mümtaz Türköne gibi çapsızlann kılavuzluğunda, ...

Attila Aşut, 1994

Gez dünyayı gör Konya'yı - Sayfa 333

Teres: Kötü huylu Termiye: Yahudi baklası Tıngırdatmak: Alay etmek Tıs kedi: Topluluk içine girmeyen Tiyek: Asma sürgünü Tiyin: Sincap Tomatis: Domates Tor: Peştemal Tosbağa: Kaplumbağa Töngül: Çok yaşlı Türüm türüm: Güzel kokan U ...

Ahsen Erdoğan, 2001

Asansör ve Dario Moreno anıları - Sayfa 195

ir sokak arasında bulduğu eski püskü kenarı çatlak bir gitarı tıngırdatmaya başlayınca büyük zevk aldı. Sefaleti, acı biçimde tattı. Tam Lale Sineması'nın karşısında dükkanı olan Madam Bohara'nın acıyıp bedava leblebi verdiği ...

Yaşar Aksoy, 1993

Türkçe sözlük'ün ters dizimi: Türkçe (SST) sözlük ... - Sayfa 78

... gıcırdatma şangırdatma tangırdatma zangırdatma çıngırdatma tıngırdatma zıngırdatma şakırdatma takırdatma fıkırdatma kıkırdatma şıkırdatma tıkırdatma şapırdatma kıpırdatma tıpırdatma fışırdatma hışırdatma çatırdatma patırdatma çıtırdatma ...

Belgin Tezcan Aksu, ‎Abdurrahman Tariktaroğlu, ‎Efrasiyap Gemalmaz, 2004

Anadolu derebeyi ocaklarından Köse Paşa hanedanı - Sayfa 208

Fakat buralarda yaşayanlar, "mülkiyet ve hürriyet" çanlarını tıngırdatmaya koyulduklarında, İmam Bey dünyasını değiştirmiş olacaktır. 1855 Mart'ında, 3 yıldır Divriği müdürlüğünü yürüten Abdi Efendi'nin azledildiği görülür. Sivas valisine ...

Necdet Sakaoğlu, 1984

3 NACHRICHTEN, IN DENEN DER BEGRIFF «TINGIRDATMAK» VORKOMMT

Erfahre, worüber man in den einheimischen und internationalen Medien spricht und wie der Begriff tıngırdatmak im Kontext der folgenden Nachrichten gebraucht wird.

Kaybetmeye doyamayacağınız oyun: This War of Mine

Peki bir saat gitar tıngırdatmak, birini iki parça et, bir parça ilaç için öldürmüş olmanın yükünü alır mı omuzlarınızdan? This War of Mine'daki oyun seansım, ... «Radikal, Dez 14»

Bu sergide tatlı şaşkınlıklar ve unutulmaz selfiler var

'Nicanor Abelardo Kuyruklu Piyano Projesi' adlı iş, bu imalatın videosu ve neticesinden oluşuyor. Oturup hem videoyu seyredip hem de piyanoyu tıngırdatmak ... «Hürriyet, Dez 14»

Tramvay.. Defile.. Emine hanım.. Nebahat Hanım..

Ee, tabi arada sırada, bir şeyler tıngırdatmak, çalıp söylemek de lazım.. 'Sarı kurdelem sarı, dağlara saldım yari. Dağlar kurbanın olam (aman), tez gönder nazlı ... «Bolununsesi, Apr 14»